Askeri Yargıtay Daireler Kurulu 2009/118 Esas 2009/112 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: Daireler Kurulu
Esas No: 2009/ 118
Karar No: 2009 / 112
Karar Tarihi: 12.11.2009

(2709 S. K. m. 174) (5271 S. K. m. 231) (353 S. K. m. 195, 202) (AYDK. 14.05.2009 T. 2009/1 E. 2009/64 K. (AYDK. 05.06.2008 T. 2008/98 E. 2008/100 K.) (AY. 4. D. 16.12.2009 T. 2009/2666 E. 2009/2858 K.) (YCGK. 03.02.2009 T. 2009/4-13 E. 2009/12 K.)

Daire ile Başsavcılık arasında ortaya çıkan ve Daireler Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karara yapılan itirazı inceleyen Askeri Mahkemece, davanın zamanaşımına uğradığının tespit edilmesi durumunda düşme kararı verilip verilmeyeceğine, bu konuda verilecek karara karşı Milli Savunma Bakanı'nın kanun yararına bozma isteminde bulunup bulunamayacağına ilişkindir.

Daire; itiraz incelemesini yapan Askeri Mahkemece, dava zamanaşımı konusu irdelenmeden, incelemenin hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu çerçevesinde yapılarak itirazın reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle, Milli Savunma Bakanı'nın isteminin kabulü ile duruşmasız işlere ait kararın kanun yararına bozulmasına, itiraz incelemesinin yapıldığı 12.02.2009 tarihinde dava zamanaşımı süresinin dolması nedeniyle, bu konuda gereken kararın verilmesi için dava dosyasının Askeri Mahkemeye gönderilmesine karar vermiş iken;

Başsavcılık; itiraz incelemesini yapan Askeri Mahkemece hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı ile ilgili olarak sınırlı inceleme yapılacağını, bu incelemenin CMK'nın 231/6'ncı maddesinde belirtilen koşullara ilişkin olduğunu, diğer konulardaki hukuka aykırılıklar yönünden inceleme yapılamayacağını ve bu konulara yönelik olarak Milli Savunma Bakanı'nın kanun yararına bozma isteminde bulunamayacağını ileri sürerek Daire kararına itiraz etmiştir.

Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için yapılan yargılama sonucu hükmolunan cezanın 2 yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezası olması, suçun Anayasanın 174'üncü maddesinde güvence altına alınan İnkılap kanunlarında yer alan suçlardan bulunmaması, sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış olması, suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade veya suçtan önceki hâle getirmek suretiyle veya tamamen giderilmesi, mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak, sanığın yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate ulaşılması gerekmektedir. Açıklanan bu koşulların bulunması hâlinde, mahkemece hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilecek ve sanık 5 yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulacaktır (Askeri Yargıtay Daireler Kurulunun 14.05.2009 tarihli, 2009/1-64; 05.06.2008 tarihli, 2008/98-100; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.02.2009 tarihli, 2009/4-13 Esas, 2009/12 Karar sayılı kararları).

CMK'nın 231/12'inci maddesinde, Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına itiraz edilebilir. hükmüne yer verilmekle, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararma karşı itiraz kanun yolu kabul edilmiştir.

353 sayılı Kanunun; 195'inci maddesinde, kanun yollarının, itiraz ve temyizden ibaret olduğu belirtildikten sonra;

İtirazı düzenleyen 202'nci maddesinin 1'inci fıkrasında, İtiraz, bu kanunda açıkça gösterilen hâllerde kararlara veya askeri mahkeme kararlarına karşı yapılabilir. şeklinde düzenleme yapılıp, 2'nci fıkrasında, Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hâllerde yapılacak itirazları en yakın askeri mahkeme inceler. hükmüne yer verilmiştir.

CMK'nın 231/12 ve 353 sayılı Kanun'un 202/2'nci maddeleri gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarına karşı, yapılan itirazları incelemeye en yakın Askeri Mahkemenin görevli olduğu konusunda kuşku bulunmamaktadır (Askeri Yargıtay Daireler Kurulunun 05.06.2008 tarihli 2008/98-100 Esas ve Karar sayılı kararı da bu yöndedir).

İtiraz yasa yolunda, mahkûmiyet hükmüne yönelik inceleme yapılamayacağından, mahkûmiyet hükmünün temelini oluşturan; suçun unsurlarının oluşup oluşmadığı suçun sübut bulup bulmadığı, suçun niteliği, noksan soruşturma olup olmadığı, hâkimin takdir yetkisini yasaya uygun olarak kullanıp kullanmadığı, kanun maddelerinin uygulanması ve cezanın hesaplanması sırasında hata yapılıp yapılmadığı gibi hususların incelenmesine ve bu hususlarda karar verilmesine yasal olanak bulunmamaktadır.

Bu nedenle; itiraz yasa yolunda yapılacak inceleme, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin koşulların bulunup bulunmadığı ve bu konuda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının hukuka aykırı olup olmadığı hususları ile sınırlıdır. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararma karşı yapılan itirazı inceleyen mahkeme; sadece CMK'nın 231'inci maddesi yönünden inceleme yapacaktır. Temyiz incelemesinde olduğu gibi hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi aşamasına gelmeden önceki safhalarla ilgili olması nedeniyle, usul, sübut, vasıf, takdir ve uygulama yönlerine ilişkin yanlışları ve hukuka aykırılıkları inceleyemeyecektir. Bu husustaki hatalar, mahkemenin geri bıraktığı hükmün açıklanması ve temyize başvurulması hâlinde incelenebilecektir.

Askeri Yargıtay’da incelenmeksizin kesinleşen hüküm ve kararlara karşı maddi ve yargılama hukukuna ilişkin olarak başvurulan ve istisnaen Askeri Yargıtay Başsavcısı tarafından kullanılması dışında, sadece Milli Savunma Bakanı tarafından kullanılabilen bir kanun yolu olması nedeniyle, olağanüstü kanun yolu olarak kabul edilen kanun yararına bozmanın temel işlevi; kanunların uygulanmasında birlik sağlamak, Askeri Mahkemelerce verilen hüküm ve kararlardaki hukuka aykırılıkların, toplum ve birey açısından hukuk yararına giderilmesini temin etmektir.

Ancak, gerek kesin hükmün otoritesinin korunması zorunluluğu, gerek olağanüstü bir kanun yolu olması nedeniyle dar kapsamlı olup, her türlü hukuka aykırılığın öne sürülüp incelenmesine elverişli bir kanun yolu değildir. Örneğin, hâkimin takdirini hatalı kullanmasına ilişkin hususlardaki hukuka aykırılıklar sadece temyiz incelenmesi sırasında dikkate alınabilir.

Davanın önceki aşamasına ilişkin bulunan Askeri Yargıtay Daireler Kurulunun 18.06.2009 tarihli, 2009/75-81 Esas ve Karar sayılı kararında da açıklandığı gibi; 353 sayılı Kanun'un 243'üncü maddesi gereğince, Milli Savunma Bakanı'nın Askeri Mahkemelerden verilen ve Askeri Yargıtay’da incelenmeksizin kesinleşen her türlü karar ve hükümlerde hukuka aykırılık bulunması hâlinde kanun yararına bozma isteminde bulunulabileceğinde kuşku bulunmayıp, somut olay açısından önem arz eden husus; hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yapılan itirazı inceleyen en yakın Askeri Mahkemece verilen kararlar yönünden tüm hukuka aykırılıklarla ilgili olarak olağanüstü kanun yolu niteliğinde olan bu yola başvurulup başvurulamayacağıdır.

İtiraz yasa yolunda yapılacak inceleme, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin koşulların bulunup bulunmadığı ve hükmün açıklanmasına ilişkin kararda hukuka aykırılık olup olmadığı hususları ile sınırlı olduğundan, olağanüstü kanun yolu olan kanun yararına bozma istemi halinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararda CMK'nın 231/6'ncı maddesinde belirtilen koşulların bulunup bulunmadığı, mahkûmiyet hükmündeki cezanın tür ve miktar olarak hükmün açıklanmasının geri bırakılması kapsamında kalıp kalmadığı incelenebilir.

Ayrıca; hapis cezasının ertelenmesi veya kısa süreli olması hâlinde seçenek yaptırımlara çevrilmesi yasağına uyulup uyulmadığı, deneme süresinin yasaya uygun tayin edilip edilmediği ve denetim süresi içinde yüklenecek denetimli serbestlik tedbirinin ve yükümlülük süresinin yasaya uygun olup olmadığı da itiraz yasa yolu kapsamında incelenebilir. İtiraz incelemesi yapan mahkemece bu konulara ilişkin olarak verilen kararlarda mevcut olabilecek hukuka aykırılıklar da ancak bu sınırlar içerisinde, kanun yararına bozma istemine konu olabilecektir (Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.02.2009 tarihli, E. 2009/4-13, K. 2009/12 sayılı kararı da bu yöndedir).

Somut olayda, sanık hakkında, itiraz merciinin kararından önce dava zamanaşımının dolması nedeniyle verilmesi gereken düşme kararının verilmemesi durumunda ortaya çıkan hukuka aykırılık ise dava zamanaşımı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin inceleme koşullarından olmadığından ancak temyiz yasa yoluna başvurulmak suretiyle incelenebilecektir. Bu inceleme CMK'nın 231/10 ve 11'inci maddelerinde belirtilen 5 yıllık sürenin geçmesinden sonra verilen kararların temyizi hâlinde mümkün olabilecektir.

Milli Savunma Bakanı'nın, Askeri Mahkemelerce verilen ve Askeri Yargıtay’da incelenmeksizin kesinleşen tüm karar ve hükümlere karşı kanun yararına bozma isteminde bulunabileceği konusunda kuşku olmamakla birlikte; itiraz yasa yoluna tabi olan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarına karşı ancak bu müessesenin uygulama alanı ile sınırlı olarak kanun yararına bozma isteminde bulunabileceği, zaman aşımı müessesesinin bu kapsamda olmadığı sonucuna varıldığından;

Başsavcılık itirazının kabulü ile Daire kararının kaldırılmasına, Milli Savunma Bakanı'nın kanun yararına bozma isteminin reddine karar verilmiştir. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy