Askeri Yargıtay Daireler Kurulu 2009/103 Esas 2009/110 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: Daireler Kurulu
Esas No: 2009/ 103
Karar No: 2009 / 110
Karar Tarihi: 12.11.2009

(1632 S. K. m. 87) (211 S. K. m. 6, 7, 8, 12, 51, 100) (AYDK. 28.03.2002 T. 2002/31 E. 2002/30 K.)

Daire ile Başsavcılık arasında ortaya çıkan ve Daireler Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; mahkumiyet hükmünde noksan soruşturma bulunup bulunmadığına ilişkindir.

Daire; sanığın cep telefonunu sadece lojmanlar bölgesinde değil, birlik içerisinde de bulundurduğunu, eyleminin emre itaatsizlikte ısrar suçunu oluşturduğunu kabul ederken,

Başsavcılık; sanığın cep telefonunu bulundurduğu Levent Lojmanlarının kışla hudutları (askeri mahalde) içinde olup olmadığının araştırılması gerektiğini ileri sürerek Daire kararına itiraz etmiştir.

Dava dosyasındaki delilerden; 31.05.2008 tarihinde sanığa tebliğ edilen birlik komutanlığının 04.06.2007 tarihli yazısının 2/c maddesinde, Görev esnasında belirtilen personel dışında hiç kimsenin cep telefonu bulundurmaması yönündeki emir ile Koruma Birliği Devamlı Talimatının 70'nci maddesinde belirtilen Erbaş ve erlerin cep telefonu taşımaları yada bulundurmaları kesinlikle yasaktır şeklindeki emre rağmen, P.Uzm.Çvş. E.P. tarafından 19.01.2009 tarihinde yapılan kontrolde sanığın üzerinde cep telefonu bulunduğunun tespit edildiği anlaşılmaktadır.

Bu konudaki yasal düzenlemeler incelendiğinde; ASCK’nın 4551 sayılı Kanunla değişik 87/1'inci madde ve fıkrasının ilk cümlesinde, Hizmete ilişkin emri hiç yapmayan asker kişiler bir aydan bir seneye kadar... cezalandırılırlar,

12'nci maddesinde, Bu konunun tatbikatında (Hizmet) tabirinden maksat gerek malum ve muayyen olan ve gerek bir amir tarafından emredilen bir askeri vazifenin madun tarafından yapılması halidir.,

211 sayılı TSK İç Hizmet Kanunu'nun;

6'ncı maddesinde, Hizmet; Kanunlarla nizamlarda yapılması veyahut yapılmaması yazılmış olan hususlarla, amir tarafından yazı veya sözle emredilen veya yasak edilen işlerdir.,

7'nci maddesinde, Vazife; Hizmetin icabettirdiği şeyi yapmak ve menettiği şeyi yapmamaktır.,

8'inci maddesinde, Emir; Hizmete ait bir talep ve yasağın sözle, yazı ile ve sair surette ifadesidir., şeklinde tarif ve düzenlemelerin yer aldığı görülmektedir.

Bu düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde ASCK'nı 12'nci maddesinde yer alan Malum ve muayyen olan bir askeri vazife'den, yasalarda yapılması veya yapılmaması önceden açıkça gösterilen hususların, Bir amir tarafından emredilen askeri vazifeden ise, yasalarda veya diğer düzenlemelerde önceden belirlenmeyip; amirlerin takdirlerine bırakılan hususların anlaşılması gerekmektedir.

Bu yasal düzenlemelere göre, her kademedeki amirin, konusu suç oluşturmayan, yasa veya diğer hukuk kurallarıyla düzenlenmemiş konularda düzenleme yapıp emir vermeye yetkili olduğu hususunda kuşku bulunmamaktadır.

Sanık savunmalarında, cep telefonunun Levent Lojmanlarında üzerinde bulunduğunu ileri sürmekte olup, olaya ilişkin olarak düzenlenen tutanakta ise, cep telefonunun nerede ele geçirildiği belirtilmemiştir. Dava dosyasında cep telefonunun nerede ele geçirildiğine ilişkin bir delil de bulunmamaktadır.

Askeri Yargıtay Daireler Kurulunun 28.03.2002 tarihli, 2002/31-30 Esas ve Karar sayılı kararında; TSK İç Hizmet Kanunu'nun; 12, 51 ve 100'üncü maddelerine göre askerlerin eğitim, konaklama ve barınmalarına ayrılan yerlerin, bir başka deyişle, askerlerin eğitim, öğretim, tatbikat gibi görev yaptıkları, barındıkları ve konakladıkları yerlerin Askeri mahal olarak kabul edildikleri gibi, TSK İç Hizmet Kanunu'nun 12'nci maddesinde sayılan, kıta, karargah, askeri kurum (askeri hastane, okul, orduevi, dikimevi, askeri fabrika, askerlik şubesi, ikmal merkezi, depo) gibi askeri tesis ve teşkillerin de askeri mahal olduğu kabul edilmekte, TSK İç Hizmet Kanunu'nun 51'inci maddesinde de açıkça; Askerlerin barındığı ve hizmet gördüğü kışla, karargah ve askeri kurumlar ile Deniz Kuvvetleri teşkilatında bulunan gemiler gibi askeri tesislerin askeri kışla olduğu belirtildikten sonra, TSK İç Hizmet Kanunu'nun 100'üncü maddesinde de, orduevleri, askeri gazinolar ve kışla gazinolarının askeri bina olup Askeri mahal niteliğinde olduğu açıklanmaktadır. Ancak kışla içinde olmayan askeri lojmanlar, Askeri mahal kavramı içinde değerlendirilmemektedir.

Somut olayda; sanığın cep telefonunu birliğinden lojmanlar bölgesine getirerek konuşması söz konusu olabileceği gibi, cep telefonunu lojmanlar bölgesinde saklamak, herhangi bir kişiye teslim etmek suretiyle birliğe hiç götürmeden konuşması da söz konusu olabilir. Bu durumda, sanıkta ele geçirilen cep telefonunun nerede ele geçirildiğinin açıklıkla ortaya konulması gerekmektedir.

Maddi olayın tüm yönleriyle açıkça ortaya konulması açısından; olayla ilgili olarak düzenlenen tutanakta isim ve imzaları bulunan birlik yetkililerinin tanık sıfatıyla ifadelerine başvurularak, sanık üzerinde arama ve kontrolün nerede icra edildiği, cep telefonunun nerede ele geçirildiği belirlenmelidir.

Ayrıca, Levent Lojmanlarının kışla hudutları dahilinde bulunup bulunmadığı, kışla hudutları dışında ise bir koruma birimi olup olmadığı, sanığın cep telefonunu birlikte de bulundurup bulundurmadığı tespit edilmelidir.

Askeri Mahkemece, belirtilen hususların araştırılarak, maddi vakıanın açıkça ortaya konulmasından sonra hüküm kurulması gerektiği sonucuna varıldığından; Başsavcılık itirazının kabulü ile onamaya ilişkin Daire kararının kaldırılmasına, mahkumiyet hükmünün noksan soruşturma yönünden bozulmasına karar verilmiştir. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy