Askeri Yargıtay Daireler Kurulu 2008/91 Esas 2008/86 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: Daireler Kurulu
Esas No: 2008/ 91
Karar No: 2008 / 86
Karar Tarihi: 08.05.2008

(5271 S. K. m. 231) (353 S. K. m. 254)

Daire ile Başsavcılık arasında ortaya çıkan ve Daireler Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; 3'üncü Ordu Komutanlığı Askeri Mahkemesinin, 5728 sayılı Kanun ile değişik CMK'nın 231'inci maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve hükmün infazının durdurulmasına ilişkin Duruşmasız İşlere Ait Kararına karşı yapılan itirazı inceleme merciinin belirlenmesine ilişkindir.

Daire; 5728 sayılı Kanun ile değişik CMK'nın 231'inci maddesi gereğince hükmün açıklanmasına karar verilmesi durumunda ortada infazı gereken bir hükmün bulunmadığı, dolayısıyla cezanın çektirilip çektirilmemesi konusunda bir ihtilafın bulunmadığı ve buna bağlı olarak itiraza konu kararın 353 sayılı Kanun'un 254'üncü maddesi kapsamında olmadığı gerekçesiyle, bu karara karşı yapılan itirazın en yakın askeri mahkemede incelenmesinin gerektiği sonucuna vararak, itiraz hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına karar vermiş iken;

Başsavcılık; 5728 sayılı Kanun'un Geçici 1'inci maddesinin 2'nci fıkrasının açık hükmü karşısında, itiraza konu olan kararın Çektirilecek cezanın hesabında duraksama nedeniyle tesis edilmiş infaza ilişkin bir karar niteliğinde olduğu ve bu karara yapılan itirazı inceleme görevinin Askeri Yargıtay’a ait olduğu görüşü ile Daire kararına itiraz etmiştir.

Uyuşmazlık konusu olayda, 8.2.2008 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanun'un 562'nci maddesi ile 5271 sayılı CMK'nın 231'inci maddesinde yapılan değişiklik nedeniyle, hükümlü hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin hükümlerin uygulanıp uygulanmayacağına ve infazın durdurulup durdurulmayacağına ilişkin karar verilmesinin talep edilmesi üzerine, 3'üncü Ordu Komutanlığı Askeri Mahkemesinin 13.2.2008 tarihli ve 2008/181-65 evrak ve karar sayılı Duruşmasız işlere Ait kararıyla, hükümlünün, CMK'nın 231'inci maddesinin 6'ncı fıkrasında belirtilen şartları taşıdığı belirtilerek, aynı Mahkemenin 28.12.2006 tarihli, 2006/604-535 Esas ve Karar sayılı hükmündeki gibi tekrar ceza tayin edildikten sonra, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 28.12.2006 tarihli, 2006/604-535 Esas ve Karar sayılı hükmün infazının durdurulmasına karar verildiği görülmektedir.

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu, 19.12.2006 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5560 sayılı Kanun'un 23'üncü maddesiyle, 5271 sayılı CMK'nın 231'inci maddesinin başlığı Hükmün açıklanması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması şeklinde değiştirilmek ve maddeye 5 ila 14'üncü fıkralar eklenmek suretiyle başlangıçta, soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı suçlardan dolayı hükmolunan, bir yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezalarıyla sınırlı olarak uygulamaya konulmuştur.

5271 sayılı CMK'nın 231'inci maddesinin (5)'inci fıkrasında Hükmün açıklanmasının geri bırakılması tanımlanmaktadır. Buna göre, hükmün açıklanmasının geri bırakılması, öncelikle bir hüküm kurulmasını gerektirmektedir. Hüküm kurulduktan sonra, kurulan bu hükmün, sanık hakkında, yükümlülüklere uyduğu takdirde belirli bir süre hukuki sonuç doğurmayacağı anlamına gelen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı da verilebilecektir. Bu durumda kurulan hükmün hukuki sonuç doğurması belli bir süreye ve bazı şartlara bağlı kılınmaktadır.

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu, yargılamada hükmün açıklanması sırasında dikkate alınması gereken, davayı ve cezayı ertelememekle birlikte, hükmün açıklanmasını erteleyen, kurulan hükmün sanık hakkında hiçbir hukuki sonuç doğurmamasını, beş yıllık denetim süresi içinde kasten bir suç işlenmemesi ve denetimli serbestlik hükümlerine uygun davranılması şartına bağlı olarak açıklanması geri bırakılan hükmün ortadan kaldırılmasına ve davanın düşmesi kararının verilmesine olanak sağlayan yeni bir kurum olarak karşımıza çıkmaktadır.

CMK'nın 231/12'inci maddesine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların itiraza tabi olduğunda kuşku bulunmamaktadır. Çözümlenmesi gereken husus, bu kararlara karşı yapılacak itirazı inceleyecek merciin neresi olduğudur.

Askeri Yargıtay’ın yerleşik kararlarında, kesinleşmiş mahkumiyet hükümleriyle ilgili olarak, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin taleplerin reddine veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi halinde, askeri mahkemece verilmiş ve kesinleşmiş olup halen infazı devam etmekte olan mahkumiyet hükmü varlığını koruduğundan ve ortada infazı kabil bir hüküm söz konusu olduğundan, bu gibi durumlarda cezanın çektirilip çektirilmemesi konusunda bir ihtilafın doğduğu ve buna ilişkin olarak verilen karara karşı itiraz merciinin, 353 sayılı Kanun'un 254'üncü maddesinin son fıkrası gereğince, Askeri Yargıtay olduğu kabul edilmektedir.

29.6.2006 tarihli ve 5530 sayılı Kanun'un 59'uncu maddesiyle yeniden düzenlenen, Cezaların yerine getirilmesi sırasında alınması gereken kararlar ve bu kararlara itiraz başlıklı 353 sayılı Kanun'un 254'üncü maddesinin 1'inci fıkrası; Cezaların yerine getirilmesi sırasında, hüküm kesinleşmeden önce gerçekleşen şahsi hürriyeti sınırlama sonucunu doğuran haller nedeniyle geçirilmiş süreler ile hastanede geçen sürenin cezadan indirilmesine, değişik hükümlerdeki cezaların toplanmasına ve mahkumiyet hükmünün yorumunda veya çektirilecek cezanın hesabında duraksamaya ilişkin bir karar alınması gerekirse, hükmü veren askeri mahkemeden karar istenir. Bu kararlar duruşma yapılmaksızın verilir. 3'üncü fıkrası; Yukarıdaki fıkralar uyarınca yapılan başvurular cezanın infazını ertelemez. Ancak, mahkeme olayın özelliğine göre infazın ertelenmesine veya durdurulmasına karar verilebilir. hükmünü içermektedir.

3'üncü Ordu Komutanlığı Askeri Mahkemesinin inceleme konusu olan ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin duruşmasız işlere ait kararı ile birlikte, mahkumiyet hükmü sanık hakkında hiçbir hukuki sonuç doğurmayacağından, artık infazı kabil bir hükmün varlığından ve cezanın çektirilip çektirilmemesi konusunda bir uyuşmazlık doğduğundan söz etmek mümkün değildir. Dolayısıyla, infaza ilişkin olmayan bu karar 353 sayılı Kanun'un 254'üncü maddesi kapsamında verilmiş bir karar niteliğinde bulunmamaktadır. Her ne kadar, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildikten sonra, hükmün infazının durdurulmasına da karar verilmiş ise de; bu karar, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olmasının doğal ve zorunlu bir sonucu olup, bu husus kararın infaza ilişkin bir karar olduğu sonucunu doğurmamaktadır.

Bu nedenlerle, 353 sayılı Kanun'un 202'nci maddesinin 2'nci maddesinin 2'nci fıkrası gereğince bu karara yönelik itirazı inceleme merciinin en yakın askeri mahkeme olduğu, itiraz hakkında Askeri Yargıtay’ca bir karar verilmesine yer olmadığı sonucuna varıldığından; Başsavcılığın aksi yöndeki itirazının reddine karar verilmiştir. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy