Askeri Yargıtay Daireler Kurulu 2008/9 Esas 2008/9 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: Daireler Kurulu
Esas No: 2008/ 9
Karar No: 2008 / 9
Karar Tarihi: 17.01.2008

(1632 S. K. m. 90, 91, 117) (AY. 3. D. 14.2.2006 T. 2006/233 E. 2006/233 K.)

Daire ile askeri mahkeme arasında ortaya çıkan ve Daireler Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığın eylemlerinin hangi suçu oluşturacağına ilişkindir.

Daire; sanığın, mağdur Er E.E.'ye tokat atması eyleminin ASCK'nın 117/1’inci maddesinde yazılı asta müessir fiil suçunu, üstü konumunda bulunan mağdur Astsb.Kd.Çvş. S.S.'yi yakasından tutarak aracın içine doğru ittirmesi eyleminin ASCK'nın 91/1'inci maddesinde yazılı üste fiilen taarruz suçunu oluşturduğunu, üste fiilen taarruz suçunun işlenmesinden önce mağdur Astsb. S.S.'ye karşı sarf ettiği Sen benim kim olduğumu bilmiyorsun, seninle sivilde görüşmeyelim. şeklindeki tehdit içeren sözlerinin; üste fiilen taarruz suçu, üstü tehdit suçunu da bünyesinde taşıyan müterakki suç niteliğinde bulunduğundan unsurları itibarıyla oluşmayan bu suçtan sanığın beraatine karar verilmesi gerektiğini kabul ederken;

Askeri mahkeme; sanığın eyleminin müteselsilen amire mukavemet suçunu oluşturduğunu kabul ederek, bozma kararına uymayıp, ilk hükümde direnmiştir.

Dosyada mevcut delil durumuna göre; Sanığın, 29.4.2004 tarihinde, yanında sivil kıyafetli olarak bulunan Astsb.Kd.Çvş. R.K. ile birlikte üstünde kamuflaj elbisesi ve elinde şapkası olduğu halde, Özmerkez Alışveriş Merkezi civarında dolaştığı, bu sırada Merkez Komutanlığında görevli Astsb.Kd.Çvş. S.S. ile birlikte İnz. Er E.E.'nin devriye görevinde bulundukları, sanığın şapkasız bir şekilde dolaştığını gören Astsb.Kd.Çvş. S.S.'nin, sanığı, şapkasını takması konusunda uyardığı, sanığın sinirli ve saygısız bir şekilde davranması üzerine Astsb.Kd.Çvş. S.S.'nin sanığın kimlik bilgilerini alıp tutanak tuttuğu ve Er E.E. ile birlikte askeri araç park yerine doğru ilerledikleri, sanığın sinirlenip Astsb.Kd.Çvş. S.S.'nin arkasından koşarak askeri araç park yerine geldiği, Astsb.Kd.Çvş. S.S.'ye yüksek sesle bağırarak Gelin sizle konuşalım, illa yalakalık mı yapacağız dediği, Astsb.Kd.Çvş. S.S.'nin, görevini yaptığı şeklinde cevap verdiği, sanığın, bunun üzerine Sen benim kim olduğumu bilmiyorsun, seninle sivilde görüşmeyelim dediği ve aracın kapısının kapanmasına engel olduğu, Er E.E.'nin, bu sırada kapıyı kapatmaya çalıştığı, bu duruma sinirlenen sanığın, Er E.E.'ye bir tokat attığı, bu duruma müdahale etmeye çalışan Astsb.Kd.Çvş. S.S.'yi yakasından tutarak ittirdiği, daha sonra tarafların, etrafta bulunanlar ve emekli bir astsubay tarafından ayrıldıkları ... anlaşılmakta olup, esasen olayın bu şekilde sübuta erdiği konusunda bir uyuşmazlık da bulunmamaktadır.

ASCK'nın 90'ıncı maddesi; Bir amiri veya mafevkini zorla ve tehdit ile hizmet emrini ifadan men etmeye, yahut hizmete müteallik bir muameleyi yapmak veya yapmamak için zorlamağa kalkışan mukavemet cürmünü yapmış olur. hükmünü içermektedir.

Maddede, bir amiri veya üstü zorla ve tehditle hizmet emrini yapmaktan alıkoymaya kalkışma ve bir amiri veya üstü zorla ve tehditle hizmete ilişkin bir işlemi yapması veya yapmaması için zorlamaya kalkışma biçimindeki eylemlerin üst veya amire mukavemet suçunu oluşturduğu açıklanmıştır.

Gerek öğretide ve gerekse uygulamada, bir amiri veya üstü zorla ve tehditle hizmet emrini yapmaktan alıkoymaya kalkışma biçiminde tanımlanan eylem için; amir veya üstü baskı altına alarak hizmet emrini men etme, hizmete ilişkin işlemin yapılmasını ya da yapılmamasını sağlama kastı ile hareket edilmesinin gerektiği, amiri veya üstü zorla ve tehditle hizmete ilişkin bir işlemi yapması veya yapmaması için zorlamaya kalkışma biçiminde tanımlanan eylemde ise, kuvvet kullanarak men etme arzusunun yeterli olduğu kabul edilmektedir.

Bir amir veya üstün bir hizmet emrini yerine getirmesini engelleyecek her türlü hareket mukavemet suçunu oluşturmaktadır. Nitekim, Askeri Yargıtay Daireler Kurulunun 9.5.1975 gün ve 1975/17-10, 11.6.1976 gün ve 1976/40-40 Esas ve Karar sayılı ilamları da bu doğrultudadır.

Yapılan açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; sanığın, mağdur Astsb S.S. tarafından, kendisine ait kimlik bilgileri alınıp, hakkında tutanak tutulması üzerine mağdura karşı Takıp takmayacağımı sen mi söyleyeceksin., Sen ispiyoncusun, bu sana yakışıyor mu, sen de astsubaysın. şeklinde sözler sarf ederek, mağdurun inzibat görevlisi olarak kendisine müdahale etmesine tepki gösterdiği, ancak, mağdurun, sanığın kıyafet disiplinine aykırı davranışına müdahale etme görevini yerine getirmesini, zorla ve tehditle önleyici nitelikte bir davranışının ve direnmesinin söz konusu olmaması nedeniyle, sanığın söz konusu eylemini, ASCK'nın 90'ıncı maddesinin öngördüğü anlamda mukavemet olarak değerlendirmek mümkün görülmemiştir.

Ancak, sanığın, hakkındaki kimlik bilgilerinin tespitine ve tutanak tutulmasına ilişkin işlemlerin tamamlanması aşamasından sonra, biraz önce yapılıp bitirilen hizmete ilişkin işlemlerden dolayı hırsa kapılarak mağdur astsubay ve erin peşinden koştuğu, otoparkta araca binerlerken yetişerek, mağdur Astsubaya karşı Sen benim kim olduğumu bilmiyorsun, seninle sivilde görüşmeyelim. şeklinde tehdit içeren sözler sarf ettiği ve mağduru yakasından tutarak ittirdiği, bu sırada aracın kapısını kapatmaya çalışan mağdur Er E.E.'ye tokat attığı sübuta erdiğinden, sanığın, astı konumundaki Er E.E.'ye tokat atmasının ASCK'nın 117/1'inci maddesinde yazılı asta müessir fiil suçunu; üstü konumunda olan Astsb. S.S.'yi yakasından tutarak aracın içerisine doğru ittirmesi eyleminin ASCK'nın 91/1'inci maddesinde yazılı üste fiilen taarruz suçunu oluşturduğu ve üste taarruz sırasında mağdura yönelik olarak söylediği Sen benim kim olduğumu bilmiyorsun, seninle sivilde görüşmeyelim. şeklindeki tehdit içeren sözlerinin, üste fiilen taarruz suçunun, üstü tehdit suçunu da bünyesinde taşıyan bir suç niteliğinde olması nedeniyle ayrıca tehdit suçunu oluşturmayacağından, üstü tehdit suçundan beraat Kararı verilmesi gerektiği sonucuna varıldığından Askeri Yargıtay 3'üncü Dairesinin 14.2.2006 tarihli ve 2006/233-233 sayılı aynı yöndeki bozma ilamına karşı, Askeri Mahkemece direnilmek suretiyle verilen 10.5.2006 tarihli ve 2006/385-238 sayılı mahkûmiyet hükmünün, suç vasfındaki isabetsizlik nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy