Askeri Yargıtay Daireler Kurulu 2008/77 Esas 2008/67 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: Daireler Kurulu
Esas No: 2008/ 77
Karar No: 2008 / 67
Karar Tarihi: 17.04.2008

(1632 S. K. m. 131) (765 S. K. m. 339) (353 S. K. m. 218) (5271 S. K. m. 24, 28, 231)

Daire ile Askeri Mahkeme arasında ortaya çıkan ve Daireler Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığın sabit görülen eylemlerinin, ASCK'nın 131/1 'inci maddesinde düzenlenen müteselsilen ihtilasen zimmet suçunu mu yoksa 765 sayılı TCK'nın 339 ve devamı maddelerinde düzenlenen resmi evrakta sahtekarlık suçunu mu oluşturduğuna dair ise de;

Öncelikle sanık müdafiinin; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istemiyle, Askeri Mahkeme Duruşma Hakiminin tutum ve davranışlarıyla ilgili iddiaları incelenmiştir.

Sanık hakkında tayin edilen cezanın miktarı itibariyle, 353 sayılı Kanun'un 218/1'inci maddesine göre duruşmalı temyiz incelemesi yapılması mümkün olmadığı gibi, Askeri Yargıtay Daireler Kurulunda duruşmalı temyiz incelemesi de yapılamayacağından, sanık müdafiinin hukuka aykırı bulunan bu talebi, 353 sayılı Kanun'un 218/1'inci maddesi uyarınca oybirliği ile reddedilmiştir.

Askeri Yargıtay 3'üncü Dairesinin 21.8.2007 tarihli bozmasından sonra askeri mahkemece yapılan duruşmalara ilişkin tutanaklar incelendiğinde, sanık müdafiinin 15.11.2007, 6.12.2007 ve 31.12.2007 tarihli duruşmalara katılmadığı, 31.12.2007 tarihli oturumda istinabe yoluyla bozmaya karşı beyanı alınan sanığın kimliği kontrol edildikten sonra istemi doğrultusunda duruşmalardan vareste tutulmasına karar verildiği, Askeri Yargıtay 3'üncü Dairesinin bozma ilamı okunduktan sonra, sanığın bozmaya karşı beyanı okunup, ardından askeri savcının görüşünün alındığı ve sanık müdafiine duruşma gününün telefon, faks ve mazbatalı zarf ile tebliğine karar verildiği, hükmün tesis edildiği 15.1.2008 tarihli son oturuma katılan sanık müdafiinden bozmaya karşı ne diyeceği sorulduğunda Bozma ilamına uyulmayarak direnme kararı verilsin şeklinde beyanda bulunduğu, en son sanığın son sözü yerine geçmek üzere dosyadaki ifadeleri okunduktan sonra, Askeri Mahkemece bozmaya karşı direnme kararı verildiği anlaşılmaktadır. Kovuşturmanın bu işleyiş tarzına göre müdafiin savunma hakkının kısıtlandığına dair iddialarının dayanağı bulunmadığı gibi, duruşma hakiminin tarafsız olmadığına, peşin fikirli davrandığına dair iddiaları da CMK'nın 24/1 madde ve fıkrasına göre hakimin reddi sebebi olup, müdafiin bu konuda bir başvurusu bulunmadığı için CMK'nın 28'inci maddesine göre temyiz aşamasında bu konuda inceleme de yapılmayacağından, müdafiin usule ilişkin bu temyiz sebebi de hukuka uygun bulunmamıştır.

Müdafiin söz konusu usule ilişkin istem ve temyiz sebepleri bu şekilde aşıldıktan sonra sürdürülen incelemede;

Daire; sanığın sabit görülen eyleminin, 765 sayılı TCK'nın 339 ve devamı maddelerinde düzenlenen resmi evrakta sahtekarlık suçunu oluşturacağı gerekçesiyle askeri mahkemenin mahkumiyet hükmünü suç vasfında hata nedeniyle bozarken,

Askeri mahkeme; sanığın sübut bulan eylemlerinin, ASCK'nın 131/1'inci maddesinde düzenlenen müteselsilen ihtilasen zimmet suçun oluşturduğunu kabul ederek, bozmaya karşı önceki kararında direnmiştir.

Dosya içerisinde yer alan sanık, tanık ve bilirkişi beyanları ile yazılı belgelerden, sanığın; Manisa/Gölmarmara İlçe Jandarma Komutanlığında Personel-Lojistik İşlem Astsubayı olarak görev yaptığı sırada, Ocak 2003-31.5.2004 tarihleri arasında, Birliğe ait 748048 plakalı Renault Toros marka aracın kilometresini, her ay belirli bir miktar olmak üzere 31.5.2004 tarihi itibariyle 16948 km fazla göstermek suretiyle, bu kadar kilometreye karşılık 4.159,26 YTL tutarındaki akaryakıt çekini, Birliğin akaryakıt ikmali yaptığı mahalli Petrol Ofisi Bayiine fatura karşılığında verdiği, bu işlemle birlikte veya ardından her ayın sonunda tekerlekli araç günlük görev ve koruyucu bakım formlarının asıllarını yırtıp, bu belgeleri verdiği bilgilere göre görevli erlere doldurtarak, kendisi de Birlik Komutanı'nın imzasını taklit etmek suretiyle yeniden düzenlediği, yeniden düzenlediği bu belgeler ile buna uygun olarak fazladan aldığı faturaları, görevi gereği düzenlediği akaryakıt sarf imal istihsal belgelerini, akaryakıt çeki dip koçanını, akaryakıt çek listesini ve akaryakıt fiyat listesini Manisa İl Jandarma Komutanlığına göndererek, 145 No.lu Birlik Mal Saymanlığından, kendisine zimmetli 4.159,26 YTL tutarındaki akaryakıt çekinin düşümünü ve bu miktar akaryakıtın sarf edilmiş gibi gösterilmesini sağladığı maddi olay olarak sübut bulmaktadır. Sanığın ve müdafiin sübuta yönelik savunmaları diğer delillerle doğrulanmadığından, Askeri Mahkemece bu savunmalara itibar edilmemesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

Suç vasfının belirlenmesinde akaryakıt çeklerinin sanığa ne zaman ve nasıl teslim edildiği önem arz ettiğinden, bu konudaki deliller incelendiğinde;

Manisa İl Jandarma Komutanlığı emrinde Birlik Mal Saymanlığı Hesap Sorumlusu olarak görev yapan Svl.Me. O.Ç. tanık olarak alınan yeminli ifadesinde; J.Ord. Ana Depo Komutanlığından gelen akaryakıt çeklerini, İl Jandarma Komutanlığına bağlı birliklere zimmetle verdiklerini, birliklerin o ay içinde kullandığı akaryakıt miktarını araçlara göre ayrı ayrı saf çizelgesi düzenleyerek İl Jandarmaya gönderdiğini, kendilerinin de daha önce verdikleri akaryakıt çekleriyle sarf edilen akaryakıt miktarını kontrol ederek sarf imal istihsal belgesi düzenlediklerini, daha önce zimmetlenen çeklerin böylece akaryakıta dönüşerek birliğin zimmetinden düşmüş (Çek karşılığında akaryakıt alınmış) olduğunu, bir aşama sonra yeniden sarf imal istihsal belgesi düzenlenerek bu defa çek karşılığı alınan akaryakıtın sarfının gösterilip, böylece akaryakıtın zimmetinin de kalkmış olduğunu, akaryakıt çeklerinin akaryakıt alınırken birlik mal sorumlusu tarafından petrol ofisi bayiine verildiği anda paranın ödenmiş olduğunu beyan ettiği,

Gölmarmara İlçesi Petrol Ofisi Bayiinde Muhasebeci olarak görev yapan M.K.'da askeri mahkemedeki yeminli ifadesinde; askeri araçlara ay içinde veresiye fişi karşılığında akaryakıt verdiklerini, ay sonunda veresiye fişlerini toplayıp fatura keserek, karşılığında akaryakıt çeki aldıklarını, veresiye fişine aracın plakası, aldığı yakıtın cinsi, miktarı ve tutarını yazdıklarını, fatura kesince bu fişleri imha ettiklerini anlattığı,

Dosya 361 sıradaki bilirkişi raporunda ise; Jandarma Genel Komutanlığı mevzuatına göre, akaryakıt tankı olmayan küçük birliklerde akaryakıt ikmalinin, ay başında lojistik astsubayına zimmetle teslim edilen akaryakıt çekleri karşılığında mahalli petrol ofisi bayiinden yapılacağı, akaryakıt çeklerinin kıymetli evrak niteliğini taşıdığı, sanığın 745048 plakalı aracın tekerlekli araç günlük görev ve koruyucu bakım formlarında yaptığı tahrifat sonucu gösterdiği 16.948 km. fazlalık karşılığı 4.159,26 YTL tutarındaki akaryakıt çekini petrol ofisi bayiine karşılıksız teslim etmek suretiyle Hazine zararına sebebiyet verdiğinin izah edildiği, görülmektedir.

Bu rapor ve beyanlardan; Ocak 2003-31.5.2004 tarihleri arasında Gölmarmara İlçe Jandarma Komutanlığı emrinde Personel-Lojistik İşlem Astsubayı olarak görev yapan sanığın; görevi gereği her ayın başında kendisine zimmetle teslim edilen ve para yerine geçen (kıymetli) evrak niteliğini taşıyan akaryakıt çeklerinden bir kısmını, ay sonlarında Birliğin fiilen kullandığı akaryakıt miktarından fazla tutarda fatura alıp, karşılıksız mahalli petrol ofisi bayiine vermek, yine bu arada aynı fiillerinin devamı maiyetinde her ayın sonunda sahte Tekerlekli araç günlük görev ve koruyucu bakım formları ile Sarf imal istihsal belgeleri ve diğer evrakı düzenleyerek, üst birlik mal saymanlığından, kendine tevdi edilen akaryakıt çeki zimmetinin düşülmesini ve çek karşılığı alınmış sayılan akaryakıtın sarf edilmiş gibi gösterilmesini sağlamak suretiyle, 31.5.2004 tarihi itibariyle 4.159.26 YTL tutarındaki akaryakıt çeki üzerinde, tahsis amacı dışında tasarrufta bulunduğu açıklığa kavuştuğundan sanığın bu eylemlerinin; Askeri Yargıtay Daireler Kurulunun 5.7.2007 tarihli, 2007/80-88 Esas ve Karar sayılı, keza YCGK'nın 9.2.1999 tarihli, 5/5-15 Esas ve Karar sayılı kararları da dikkate alınarak, ASCK'nın 131/1’inci maddesinde askeri bir hizmet yaparken veya vazifeyi suiistimal ederek bir hizmet veya vazifeden ötürü tevdi ... edilmiş olan para veya kıymeti ne olursa olsun bir eşyayı ... zimmetine geçirenler, yahut ihtilas edenler ... şeklinde tarif edilen (Müteselsilen) ihtilasen zimmet suçunu oluşturduğu sonucuna varıldığından, Askeri Mahkemenin suç vasfına yönelik direnmesinin yerinde ve hukuka uygun olduğu, gerekçeli hükümde, karar tarihi itibariyle takdir ve uygulama yönünden (Sonuca etkili olmayan takdiri indirim maddesi dışında) başka bir isabetsizliğin de bulunmadığı görülmekle birlikte, hüküm tarihinden sonra 8.2.2008 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanun'un 562'nci maddesiyle değişik, 5271 sayılı CMK'nın 231/5-14'üncü madde ve fıkralarında düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması konusunun Mahkemesince teemmülü bakımından, mahkumiyet hükmünün, müdafiin temyizine atfen ve resen bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy