Askeri Yargıtay Daireler Kurulu 2008/75 Esas 2008/72 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: Daireler Kurulu
Esas No: 2008/ 75
Karar No: 2008 / 72
Karar Tarihi: 24.04.2008

(5237 S. K. m. 29) (1632 S. K. m. 85) (5271 S. K. m. 229)

Daire ile askeri mahkeme arasında ortaya çıkan ve Daireler Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığa atılı amire fiilen taarruz, amiri tehdit ve hizmet esnasında amire hakaret suçları yönünden haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasının gerekip gerekmediğine ve ayrıca amire hakaret suçunun hizmet esnasında işlenip işlenmediğine ilişkindir.

Dosyadaki delil durumuna göre, maddi olayın; sanığın 20.9.2005 günü sabahleyin Nöbetçi Çavuş Onb. F.B. tarafından mıntıka temizliği yapılması için verilen emre Ben mıntıka temizliği yapmam. diyerek uymadığı, Onb. F.B.'nin, Bu kadar asker mıntıka temizliği yapıyor, sen de yapmak zorundasın diye emrini tekrarlamasına rağmen, bir eliyle Onb. F.B.'yi itekleyerek Sen mi bana temizlik yaptıracaksın? Git beni şikayet et. diye cevap vererek emri yerine getirmediği, Onb. F.B.'nin, durumu Tabur Nöbetçi Subayı Dz.P.Ütğm. K.T.'ye rapor etmesi üzerine, Ütğm. K.T.'nin, sanığın yanına getirilmesini emrettiği, Onb. F.B.'nin bu sırada taburda (İçtima yerinde) bulunan sanığın yanma giderek Ütğm. K.T.'nin kendisini çağırdığını söylediği, sanığın ise, O benim yanıma gelsin. diye cevap vermesi ve Onb. F.B.'nin tekrar Ütğm. K.T.'nin yanına giderek bu durumu rapor etmesi üzerine, Ütğm. K.T.'nin C kapısının önüne çıkarak yanına çağırdığı sanığa Senin derdin ne, neden temizlik yapmıyorsun? diye sorduğu, sanığın, Ben kırk beş gün haksız yere hapis yattım, temizlik yapmayacağım. diye cevap vermesi üzerine, Ütğm. K.T.'nin, Gel seninle özel konuşalım. diyerek, sanığı tanık Onb. F.B. ile beraber, 3'üncü Güvenlik Bölük Astsubayı Top.Kd.Bçvş. Ö.Ç.'nin bulunduğu yazı büroya götürdüğü;

Kapıda Çvş. A.T.'nin durmakta olduğu 3'üncü Güvenlik Bölüğü yazı büroya girildikten sonra, Ütğm. K.T.'nin, karşısında lakayt bir biçimde, bir elinde anahtarlık olduğu halde ve bu elini yumruk yapmış vaziyette ayakta duran sanığa esas duruşunu göstermesi için emir verdiği, sanığın ise Benim esas duruşum bu diye cevap vererek esas duruşa geçmediği, Ütğm. K.T.'nin, sanığın iki elinden tutarak esas duruşa nasıl geçmesi gerektiğini göstermeye çalıştığı sırada sanığın elindeki anahtarlığın yere düştüğü, sanığın bu anahtarlığı almak için yere eğilmesi üzerine, Ütğm. K.T.'nin, sanığın yakasından tutarak Düzgün dur dediği ve sanığı sertçe ayağa kaldırdığı, sanığın bu sırada bağırarak mağdur Ütğm. K.T.'nin yüzüne bir yumruk vurması üzerine, tanıklar Bçvş. Ö.Ç. ile Çvş. A.T.'nin araya girerek sanığı zaptetmeye çalışırlarken, sanığın attığı tekmelerden birkaçının mağdur Ütğm. K.T.'nin bacaklarına isabet ettiği, mağdur Üsteğmen'in emriyle hazır kıt'a mangasından çağrılan erbaş ve erlerden, Er K..S. ile Onb. A.S.'nin de yardımıyla elleri kelepçelenerek bir sandalyeye oturtulan sanığın, Sivilde sizi bulacağım, öldüreceğim, üzerime bomba alıp sizi imha edeceğim. diye bağırarak mağdur Ütğm. K.T. ve yanındakilere tehditte bulunmaya başladığı, Ütğm. K.T.'nin, Sen o kadar yetenekli misin? demesi üzerine, sanığın Sen delikanlı değilsin, erkeksen kelepçeleri çöz teke tek dövüşelim. diye tehditlerine devam ettiği;

Ütğm. K.T.'nin, sandalyede oturmakta olan sanık erin kulağına eğilerek, etraftan duyulmayacak şekilde bir şeyler söylemesi üzerine, sanığın Ben de senin ananı sinkaf ederim, diye bağırdığı şeklinde sübut bulduğu anlaşılmakta olup, esasen maddi olayın bu şekilde sübuta erdiği konusunda askeri mahkeme ile Daire arasında bir ihtilaf da bulunmamaktadır. Ancak;

Daire; mağdur Utğm. K.T.'nin elleriyle müdahale ederek sanık Er M.Ş.'nin esas duruşunu düzeltmeye çalışırken, bir ara yere düşen anahtarlığı almak için eğilen sanığın yakasından tutarak sertçe ayağa kaldırmasının; sanığa atılı amire fiilen taarruz, amiri tehdit ve hizmet esnasında amire hakaret suçları yönünden haksız tahrik oluşturduğunu, ayrıca amire hakaret suçunun hizmet esnasında işlenmediğini, hizmet dışında işlendiğini kabul ederek her üç mahkumiyet hükmünü bozmuş iken;

Askeri mahkeme; dosyadaki delillere göre, sanığa atılı amire fiilen taarruz, amiri tehdit ve hizmet esnasında amire hakaret suçları yönünden olayda haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasını gerektirecek bir durumun bulunmadığını, ayrıca amire hakaret suçunun hizmet esnasında işlendiğini kabul ederek Dairenin bozma ilamına uymayıp, önceki mahkumiyet hükümlerinde direnmiştir.

Amire fiilen taarruz suçu yönünden yapılan incelemede;

Sanığı, olay öncesinde emre itaatsizlikte ısrar etmesi nedeniyle mağdur Ütğm. K.T.'ye şikayet eden ve yazı büroda meydana gelen olayların yakın görgü tanığı olan Onb. F.B.'nin istinabe mahkemesince tespit edilen 3.2.2006 tarihli yeminli anlatımına itibar edilerek, mağdur Ütğm. K.T.'nin elleriyle müdahale ederek sanık Er M.Ş.'nin esas duruşunu düzeltmeye çalışırken, yere düşen anahtarlığını almak için eğilen sanığın yakasından tutarak sertçe ayağa kaldırdığı belirlenmiş olup, mağdur Ütğm. K.T.'nin bu fiilinin haksız tahrik oluşturduğu sonucuna varıldığından, bu durumda 5237 sayılı TCK'nın 29'uncu maddesi gereğince sanığın Amire fiilen taarruz suçundan verilen cezasından indirim yapılması gerekirken, bu hususun göz ardı edilerek, hatalı değerlendirme ile kurulan mahkumiyet hükmünün bozulmasına karar verilmiştir.

Hizmet esnasında amire hakaret suçu yönünden yapılan incelemede:

25.11.2005 tarihli duruşmada yeminli olarak beyanlarına başvurulan tanıklardan Çvş. A.T., ... Ben K. Üsteğmen'in sanığa vurduğunu görmedim, yine kötü bir şey söylediğini de duymadım, sadece seninle kanuni yollardan hesaplaşacağız dediğini duydum ... Ben sanık sandalyede otururken Üsteğmenimizin sanığın kulağına eğilerek bir şeyler söylediğini görmedim. ... şeklinde; Astsb.Bçvş. Ö.Ç. ise ... Ben olay esnasında K. Üsteğmen'in sanığı tahrik edecek herhangi bir söz veya harekette bulunduğunu duymadım, görmedim .... Üsteğmenimiz benim bulunduğum esnada sanığın kulağına herhangi bir şey söylemedi, eğer böyle bir şey olsaydı görebilecek durumdaydım. ... şeklinde beyanda bulundukları anlaşılmakla birlikte, olayların başından beri en yakın görgü tanığı konumunda bulunan Onb. F.B.'nin istinabe mahkemesince tespit edilen 3.2.2006 tarihli yeminli beyanında ... Ben sanığı sandalyeye oturtturdukları esnada küfür ettiğini duymadım, sadece üsteğmene karşı tehditler savuruyordu, ayrıca K. Üsteğmen, sanık sandalyede otururken kulağına eğilerek bir şeyler söyledi, fakat ne söylediğini ben duymadım, bunun üzerine M., K. Üsteğmene Ben de senin ananı sinkaf edeyim şeklinde bir söz söyledi. Sanığın ağzından sadece bunu duydum. Sanık bu lafı K. Üsteğmen'in kulağına söylediği sözler üzerine sarf etti. ... şeklinde beyanda bulunduğu görülmektedir

Tanık beyanları incelendiğinde, tanıklar A.T. ve Ö.Ç.'nin ifadelerinde, olay sırasında sanığın sandalyede otururken, Ütğm. K.T.'nin eğilerek sanığın kulağına bir şeyler söylediğini duymadıklarını ve görmediklerini beyan etmelerine karşılık, sanığı, olay öncesinde emre % itaatsizlikte ısrar etmesi nedeniyle mağdur Ütğm. K.T.'ye şikayet eden ve yazı büroda meydana gelen olayların yakın görgü tanığı olan Onb. F.B.'nin görgü ve duyguya dayalı olan K. Üsteğmen, sanık sandalyede otururken kulağına eğilerek bir şeyler söyledi, fakat ne söylediğini ben duymadım, bunun üzerine M., K. Üsteğmene Ben de senin ananı sinkaf edeyim şeklinde bir söz söyledi. ... şeklindeki beyanına itibar edilerek, mağdur Ütğm. K.T.'nin, sandalyede oturmakta olan sanığın kulağına eğilerek bir şeyler söylemesinden sonra sanığın, Ben de senin a...nı sinkaf edeceğim. şeklinde sözler sarf ettiği hususunun sübuta erdiği, bu konuda ortaya çıkan kuşkunun sanık lehine değerlendirilerek, mağdur Üsteğmenin sanığın kulağına söylediği haksız tahrik oluşturan sinkaflı küfrü üzerine sanığın buna karşılık verip Amire hakaret suçunu işlediği, keza, olayın başlangıcında, mağdur Üsteğmen'in, sanığın yakasından tutarak sertçe ayağa kaldırması fiilinin, sanığın kısa bir süre sonra işlediği Amire hakaret suçu yönünden de haksız tahrik oluşturduğu, mağdur Üsteğmen'in bu hareketleri nedeniyle Hizmet ilişkisinin sona erdiği ve dolayısıyla sanığın, Hizmet esnasında unsuru gerçekleşmeksizin Amire hakaret suçunu işlediği anlaşıldığından, sanığın, ASCK'nın 85/1'inci maddesinin birinci cümlesinin uygulanması suretiyle mahkumiyetine karar verilmesi ve haksız tahrik nedeniyle de 5237 sayılı TCK'nın 29'uncu maddesi gereğince cezasından indirim yapılması gerekirken, aksi yöndeki görüş ve kabul ile Hizmet esnasında amire hakaret suçundan ASCK'nın 85/1'inci maddesinin ikinci cümlesinin uygulanması suretiyle hüküm kurulması ve haksız tahrik hükümlerinin uygulanmaması hukuka aykırı bulunduğundan sanık hakkında atılı suçtan tesis edilen mahkumiyet hükmünün bozulmasına karar verilmiştir.

Amiri tehdit suçuna ilişkin incelemede;

Dosyadaki delillere göre; sanık Er M.Ş.'nin, olay sırasında, Üsteğmen K.T.'ye yönelik olarak sarf ettiği Sivilde sizi bulup öldüreceğim, üzerime bomba alıp sizi imha edeceğim ... Erkeksen kelepçeleri çöz teke tek dövüşelim. ... şeklindeki sözleri sarf ettiği sübuta ermekte olup, sanığın bu sözlerinin mağdurun iç huzurunu bozacak ve onu endişeye sevk edebilecek nitelikte olduğu, uygunluk, elverişlilik ve yeterlilik koşullarını taşıdığı, bu suretle, sanığa atılı amiri tehdit suçunun tüm unsurları yönünden oluştuğu sonucuna varılmıştır.

Amiri tehdit suçunun işlenmesinden sanık lehine haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasını gerektiren bir haksız fiilin mevcut olup olmadığı konusunda yapılan incelemede ise;

Bu durum karşısında, kuruldaki üç Üyenin müsnet suçun oluşmadığı; beş Üyenin oluşan suçta haksız tahrikin bulunduğu; beş üyenin ise oluşan suçta haksız tahrikin bulunmadığı yönünde oy kullanmış olmaları nedeniyle oylar dağılmış bulunduğundan, 5271 sayılı CMK'nın 229/3'üncü maddesi gereğince, en çok aleyhe olan oylar (Haksız tahrikin bulunmadığı yönündeki oylar) kendilerine en yakın olan oylara (Haksız tahrikin bulunduğu yönündeki) oylara eklenerek, bu suça ilişkin mahkumiyet hükmünün; haksız tahrik hükmünün uygulanmaması noktasından bozulmasına karar verilmiştir. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy