Askeri Yargıtay Daireler Kurulu 2008/204 Esas 2008/200 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: Daireler Kurulu
Esas No: 2008/ 204
Karar No: 2008 / 200
Karar Tarihi: 18.12.2008

(5237 S. K. m. 61) (1632 S. K. m. 90) (5271 S. K. m. 231)

Daire ile askeri mahkeme arasında ortaya çıkan ve Daireler Kurulunda çözümlenmesi gereken uyuşmazlığın konusu; ilk hükümde sanığın sabit görülen amire mukavemet eyleminin ASCK'nın 90/1'inci maddesinin Az vahim hal cümlesi kapsamında değerlendirilmediğine ilişkin gerekçe gösterilip gösterilmediğine ilişkindir.

Şırnak/Silopi İlçe Jandarma Komutanlığı emrinde askerlik hizmetini yapan sanık Ter. J.Komd. Er B.E.'nin; 17.3.2004 günü sabahı, J.Er M.E. ile tartışmasının ardından koğuşa giderek hizmet nedeniyle kendisine teslim edilen piyade tüfeğine dolu şarjör taktığı ve M.E.'ye gözdağı vermek amacıyla havaya bir el ateş ettiği, sanığın adı geçene yönelik küfürlerine devam etmesini takiben olay yerine sırasıyla Uzm.J.III.Kad.Çvş. M.S., J.Ütğm. F.A. ve J.Bnb. Y.Y.'nin geldikleri ve sıralı amirleri durumundaki bu kişilerin sanığa silahını teslim etmesi konusunda ayrı ayrı emir verdikleri, sanık B.E.'nin hizmete yönelik bu taleplere riayet etmeyerek, yanma yaklaşanı vuracağını söylediği, ısrarlı telkinlerin ardından silahını teslim ederek eylemine son verdiği anlaşılmaktadır.

Silahını bırakıp, mütecaviz eylemine son vermesi yönündeki hizmete ilişkin emirlere cebir, tehdit ve şiddet kullanmak suretiyle itaat etmeyen sanığın, ASCK'nın 90/1'inci maddesinde düzenlenen amire mukavemet suçunu işlediği konusunda herhangi bir tereddüt bulunmamaktadır.

Daire bozma ilamının aksine, askeri mahkemece tesis edilen 8.12.2005 tarihli, 2005/365-646 Esas ve Karar sayılı ilk hükümde, sanığın disiplinsiz ve tehlikeli hareketini bertaraf etmek amacıyla olay yerine gelen sıralı üç amirinin gayretlerine rağmen ısrarlı hareketinden vazgeçmediği, eylemini emniyeti açık ve tam dolduruşta bir tüfek marifetiyle gerçekleştirdiği belirtilerek, sabit görülen eylemin bu nedenlere dayalı olarak ASCK'nın 90/1'inci maddesinin Az vahim hal cümlesi kapsamında değerlendirilmediği açıklanmaktadır.

Gösterilen gerekçenin gerek olayın seyir ve işleniş biçimine, gerekse TCK'nın 61/1'inci maddesinde düzenlenen cezanın belirlenmesine ilişkin kriterlere uygun düştüğü ve dosya içeriği ile uyumlu olduğu anlaşıldığından, Askeri Mahkemenin direnme hükmü haklı ve isabetli görülmüştür.

Keza, 2000 yılında işlediği bıçakla müessir fiil suçundan dolayı kesinleşmiş ve infaz edilmiş bir yıl sekiz ay hapis cezasına ilişkin mahkûmiyeti bulunan sanığın, CMK'nın 231'inci maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesinden yararlanmasına yasal imkan bulunmadığından, temyiz sebeplerinin reddiyle, hukuka uygun olan mahkûmiyet hükmünün onanmasına karar verilmiştir. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy