Askeri Yargıtay Daireler Kurulu 2008/179 Esas 2008/170 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: Daireler Kurulu
Esas No: 2008/ 179
Karar No: 2008 / 170
Karar Tarihi: 23.10.2008

(5271 S. K. m. 230, 231, 232)

Daire ile askeri mahkeme arasında ortaya çıkan ve Daireler Kurulu önüne getirilen uyuşmazlığın konusu, sanığa atılı asta müessir fiil suçunun sübuta erip ermediğine ilişkindir.

İnceleme konusu uyuşmazlık bu çerçevede ifade edilse de, hükmün usulüne uygun bir direnme gerekçesi içerip içermediği hususu, Kurulumuzca öncelikli mesele olarak tartışılmıştır.

Askeri mahkemece tesis edilen ilk görevsizlik hükmünde; sanığın astı durumundaki mağduru yakasından tutarak duvara yasladığı, bu kişiye karşı cismani eza verecek ya da sıhhatini ihlale yönelik herhangi bir eylemde bulunmadığı, mevcut delil durumu itibarıyla sanığın eyleminin 477 sayılı DMK'nın 55'inci maddesinde düzenlenen astına kötü davranmak şeklindeki disiplin suçuna vücut verdiği açıklanmış; hükmün aleyhe temyiz edilmesi üzerine dairece yapılan incelemede, sanığın astına hakaret edip, akabinde yakasından tutarak itmesinin mağdur açısından olumsuz bir etkiye sebep olduğu, bu yönüyle de eylemin bir bütün halinde asta müessir fiil suçunu oluşturduğu kabul edilmiştir.

Askeri mahkeme, daire ilamında yazılı sübuta yönelik bozma gerekçelerine ne sebeplerle itibar edilmediğine ve bozma kararından farklı bir hukuki nitelendirmeye gidilmesinin hangi nedenlere dayandığına ilişkin herhangi bir açıklamaya yer vermeksizin, eski hükümde direnmiştir.

Oysa, Anayasanın 141 ve CMK'nın 34/1'inci maddeleri gereğince mahkeme kararlarının gerekçeli olması zorunludur. Hükmün gerekçeyi içermemesi, 353 sayılı ASMKYUK'nın 207/3-G maddesi uyarınca hukuka kesin aykırılık hali oluşturmaktadır. Gerekçenin yargısal uygulamalarda, hükmün dayanaklarının akla, hukuka ve dosya içeriğine uygun açıklanması olarak ifade edilmesi sebebiyle; bu izahatın dosyadaki bilgi ve belgelerin yerinde değerlendirildiğini gösterir biçimde geçerli, yeterli ve yasal olması zorunludur.

Yasal, yeterli ve geçerli bir gerekçeye dayanılmadan karar verilmesi, yasa koyucunun amacına uygun düşmeyeceği gibi uygulamada da keyfiliğe yol açacaktır. Keyfiliği önlemek, tarafları tatmin etmek, sağlıklı bir hukuki denetim yapılmasına olanak sağlamak için, hükmün gerekçeli olması gerekmektedir.

Askeri Yargıtay Daireler Kurulunun yerleşik uygulamalarına göre, bozulmakla bir karar tamamen ortadan kalkacağından, askeri mahkemece CMK'nın 230, 231, 232 ve ASMKYUK'nın 207'inci maddelerinin belirlediği esaslar dahilinde yeniden hüküm kurulması ve bunun gerekçelerinin gösterilmesi zorunludur.

İncelenen dosyada, askeri mahkemece önceki hükümde direnilirken, bu ilkeler doğrultusunda işlem yapılmamış, direnme nedenleri gösterilmemiş, bozma kararına niçin uyulmadığı açıklanmayarak, bozulan kararın tarihi ve sayıları değiştirilmek suretiyle yeniden ve aynen yazılmasıyla yetinilmiştir.

Bu itibarla, bozma kararına hangi nedenlerle uyulmadığı belirtilmeden, yasal ve yeterli direnme gerekçesi gösterilmeden, önceki kararın aynen tekrarı ile yetinilmesi hukuka aykırı görülmüş ve direnme hükmünün bu nedenlerden dolayı bozulmasına karar verilmiştir. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy