Askeri Yargıtay Daireler Kurulu 2008/149 Esas 2008/149 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: Daireler Kurulu
Esas No: 2008/ 149
Karar No: 2008 / 149
Karar Tarihi: 17.07.2008

(353 S. K. m. 202, 203, 204, 214, 244, 251, 252, 253, 254, Ek m. 1) (5275 S. K. m. 98, 99, 100, 101) (5728 S. K. Geç. m. 1) (5271 S. K. m. 231)

Daire ile Başsavcılık arasında ortaya çıkan ve Daireler Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; 48'inci Motorlu Piyade Tugay Komutanlığı Askeri Mahkemesinin, hükümlü hakkındaki cezanın infazının 8.2.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanun'un 562'nci maddesinin hükümlü lehine hukuki bir durum yarattığı ve hükmün infazına devamın hükümlünün mağduriyetine neden olabileceği ve ileride telafisi onarılmaz zararlar meydana getirebileceği gerekçesiyle 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 98/3 ve 101'inci maddeleri gereğince durdurulmasına ilişkin 13.2.2008 tarihli ve 2008/38 evrak, 2008/34 müt. sayılı duruşmasız işlere ait kararına karşı 48'inci Motorlu Piyade Tugay Komutanlığı Askeri Savcılığınca yapılan itirazı inceleme merciinin belirlenmesine ilişkindir.

Daire; İnfazın durdurulup durdurulmayacağı yönündeki istemin 353 sayılı Kanun'un 254'üncü maddesinde düzenlenen Mahkumiyet hükmünün yorumunda veya çektirilecek cezanın hesabında duraksama niteliğinde bulunmadığı, infazın durdurulması kararına yönelik itirazın aynı Kanun'un 202/2'nci maddesi gereğince en yakın askeri mahkeme tarafından incelenmesi gerektiği sonucuna vararak, itiraz hakkında Askeri Yargıtay tarafından karar verilmesine yer olmadığına karar vermişken;

Başsavcılık; Hükmün açıklanmasının geri bırakılması konusu ile ilgili infazın durdurulmasının infazda tereddüdün varlığını gösterdiğini, bu nedenle itirazı inceleme görevinin Askeri Yargıtay’a ait olduğunu ileri sürmektedir.

Askeri mahkemenin infazın durdurulmasına ilişkin olarak verdiği duruşmasız işlere ait karara askeri savcı tarafından yapılan itirazın, Askeri Yargıtay tarafından mı, yoksa en yakın askeri mahkeme tarafından mı incelenmesi gerektiğinin belirlenmesi bakımından öncelikle itiraz kurumuna ilişkin yasal düzenlemelerin incelenmesi gerekmektedir.

Olağan bir kanun yolu olan itiraz, 353 sayılı Kanun'un 202, 203 ve 204'üncü maddelerinde düzenlenmiş iken, 5.10.2006 tarihinde yürürlüğe giren 29.06.2006 tarihli ve 5530 sayılı Kanunla 203'üncü madde yürürlükten kaldırılıp 202/2'nci maddesine, Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde yapılacak itirazları en yakın askeri mahkeme inceler şeklinde bir fıkra eklenmiştir.

26.9.2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu, 4.11.2004 tarihli ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanun'unun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun, 4.12.2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve 13.12.2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun hükümlerinin, 353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanun'unu da etkilemesi nazara alınarak hazırlanan ve 353 sayılı Kanunda köklü değişiklikler yapan 5530 sayılı Kanunla, Ceza Muhakemesi Kanun'unda bulunan hükümlerin tekrarına gerek görülmeyerek 353 sayılı Kanun'un ilgili hükümlerinin yürürlükten kaldırılması ve askeri yargıda uygulanmasına ihtiyaç bulunmayan hükümler hariç olmak üzere Ceza Muhakemesi Kanun'una atıf yapılması yolu tercih edilmiş, 5530 sayılı Kanun'un 61'inci maddesiyle değişik, 353 sayılı Kanun'un Ek-1'inci maddesi ile CMK'ya yapılan genel atıf nedeniyle bu müessesenin askeri yargıda da uygulanacağı kabul edilmiştir.

Sözü edilen yasal değişiklikler doğrultusunda, 353 sayılı Kanun kapsamında, Askeri Yargıtay’ın itiraz mercii olarak bakacağı işler, temyiz isteminin reddi konusuna ilişkin 214'üncü madde ile cezaların yerine getirilmesi sırasında alınması gereken kararlara ilişkin bulunan 254'üncü madde olarak gösterilmiştir.

Daha önce 353 sayılı Kanun'un 251, 252 ve 253'üncü maddelerinde yer almışken, bu kez 5530 sayılı Kanun'un 62'nci maddesiyle yürürlükten kaldırılarak 254'üncü maddede yeniden düzenlenen Mahkumiyet hükmünün yorumunda veya çektirilecek cezanın hesabında duraksama, Birden fazla hükümdeki cezaların toplanması ve Hastanede geçen sürenin cezadan indirilmesi olgularının itiraz merci ile ilgili kural dışında aynen 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 98, 99 ve 100'üncü maddelerinde düzenlendiği görülmektedir.

29.6.2006 tarihli ve 5530 sayılı Kanun'un 59'uncu maddesiyle yeniden düzenlenen, Cezaların yerine getirilmesi sırasında alınması gereken kararlar ve bu kararlara itiraz başlıklı 353 sayılı Kanun'un 254'üncü maddesinin 1'inci fıkrası; Cezaların yerine getirilmesi sırasında, hüküm kesinleşmeden önce gerçekleşen şahsi hürriyeti sınırlama sonucunu doğuran haller nedeniyle geçirilmiş süreler ile hastanede geçen sürenin cezadan indirilmesine, değişik hükümlerdeki cezaların toplanmasına ve mahkumiyet hükmünün yorumunda veya çektirilecek cezanın hesabında duraksamaya ilişkin bir karar alınması gerekirse, hükmü veren askeri mahkemeden karar istenir. Bu kararlar duruşma yapılmaksızın verilir. 3'üncü fıkrası; Yukarıdaki fıkralar uyarınca yapılan başvurular cezanın infazını ertelemez. Ancak, mahkeme olayın özelliğine göre infazın ertelenmesine veya durdurulmasına karar verilebilir. hükmünü içermektedir.

5728 sayılı Kanun'un; yürürlüğe girdiği tarihte kesinleşmiş ve infazı devam etmekte olan hükümlere nasıl uygulanacağı, Geçici 1'inci maddenin 2'nci fıkrasında Bu Kanun yürürlüğe girdiği tarihten önce kesinleşmiş ve infaz edilmekte olan mahkumiyet kararları hakkında, lehe kanun hükümleri, hükmü veren mahkemece 13.12.2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 98 ila 101'inci maddeleri dikkate alınmak ve dosya üzerinden incelenmek suretiyle belirlenir. Ancak, hükmün konusunun herhangi bir inceleme, araştırma, delil tartışması ve takdir hakkının kullanılmasını gerektirmesi halinde inceleme, duruşma açılmak suretiyle yapılabilir. şeklinde düzenlenmiştir.

Bu maddede genel kanun olarak atıf yapılan, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un;

Mahkumiyet hükmünün yorumunda veya çektirilecek cezanın hesabında duraksama başlığı taşıyan 98'inci maddesinde;

(1) Mahkumiyet hükmünün yorumunda veya çektirilecek cezanın hesabında duraksama olursa, cezanın kısmen veya tamamen yerine getirilip getirilmeyeceği ileri sürülür ya da sonradan yürürlüğe giren kanun, hükümlünün lehine olursa, duraksamanın giderilmesi veya yerine getirilecek cezanın belirlenmesi için hükmü veren mahkemeden karar istenir.

(2) 16'ncı madde gereğince cezanın ertelenmesi isteminin reddi halinde de aynı hüküm uygulanır.

(3) Yukarıdaki fıkralar uyarınca yapılan başvurular cezanın infazını ertelemez. Ancak, mahkeme olayın özelliğine göre infazın ertelenmesine karar verebilir.

Birden fazla hükümdeki cezaların toplanması başlığını taşıyın 99'uncu maddesinde;

(1) Bir kişi hakkında hükmolunan her bir ceza diğerinden bağımsızdır, varlıklarını ayrı ayrı korurlar. Ancak, bir kişi hakkında başka başka kesinleşmiş hükümler bulunur ise, 107'nci maddenin uygulanabilmesi yönünden mahkemeden bir toplama kararı istenir.

Hastanede geçen sürenin cezadan indirilmesi başlığını taşıyan 100'üncü maddesinde;

(1) Cezanın infazına başlandıktan sonra hastalık nedeniyle hükümlünün ceza infaz kurumundan hastaneye kaldırılması halinde burada geçirdiği süre cezadan indirilir.

(2) Ancak, cezanın infazını durdurmak için hükümlü, hastalığına kasten neden olmuşsa bu hükümden yararlanamaz. Bu halde Cumhuriyet savcısı mahkemeden bir karar verilmesini ister.

Hükümleri yer almakta, infaz sırasında verilecek kararların mercii ve usulü başlıklı 101'inci maddesinde de 98, 99 ve 100'üncü maddeler uyarınca mahkemeden alınması gerekli kararların duruşma yapılmaksızın verileceği, cezaların toplanması kararını hangi yargı mercilerinin vereceği ve bu kararlara karşı itiraz yoluna gidilebileceği düzenlenmiştir.

Aynı konular, özel bir kanun olan 353 sayılı ASMKYUK'nın, 5530 sayılı Kanun'un 59'uncu maddesiyle değişik, Cezaların yerine getirilmesi sırasında alınması gereken kararlar ve bu kararlara itiraz başlığını taşıyan 254'üncü maddesinde;

Cezaların yerine getirilmesi sırasında, hüküm kesinleşmeden önce gerçekleşen şahsi hürriyeti sınırlama sonucunu doğuran haller nedeniyle geçirilmiş süreler ile hastanede geçen sürenin cezadan indirilmesine, değişik hükümlerdeki cezaların toplanmasına ve mahkumiyet hükmünün yorumunda veya çektirilecek cezanın hesabında duraksamaya ilişkin bir karar alınması gerekirse, hükmü veren askeri mahkemeden karar istenir. Bu kararlar duruşma yapılmaksızın verilir.

Karar verilmeden önce askeri savcı ve hükümlünün görüşlerini yazılı olarak bildirmeleri istenebilir.

Hükmü veren askeri mahkeme kaldırılmış ise ona en yakın askeri mahkeme karar verir.

Yukarıdaki fıkralar uyarınca yapılan başvurular cezanın infazını ertelemez. Ancak, mahkeme olayın özelliğine göre infazın ertelenmesine veya durdurulmasına karar verebilir.

Bu kararların askeri mahkemelerden verilmesi hallerinde, askeri savcı ve teşkilatında askeri mahkeme kurulan kıta komutanı ve askeri kurum amiri ile hükümlü ve varsa müdafi bir hafta içinde itiraz edebilirler.

İtiraz üzerine Askeri Yargıtay karar verir. şeklinde düzenlenmiştir.

Madde gerekçesinde de belirtildiği üzere, 1.6.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK ve 5275 sayılı CGTİHK hükümleri dikkate alınmak suretiyle, 353 sayılı Kanun'un 251, 252 ve 253'üncü maddeleri yürürlükten kaldırılarak, 254'üncü madde bu şekilde yeniden düzenlenmiştir.

353 sayılı ASMKYUK'nın 254/1'inci maddesi bir usul hükmü olarak, 5275 sayılı CGTİHK'nın 98, 99 ve 100'üncü maddeleri dikkate alınmak suretiyle yeniden düzenlenirken; söz konusu maddelerin içerikleri tekrarlanmadan, 98'inci maddenin madde başlığı aynen alınarak, 99'uncu maddenin madde başlığı farklı bir ifade tarzıyla yazılarak, bu iki maddede düzenlenen hususlarla ilgili olarak askeri mahkemeden karar istenebileceği görüşü benimsenmiştir. 100'üncü maddenin madde başlığında ve içeriğinde sadece hastanede geçen sürenin cezadan indirilmesi düzenlendiği halde, bununla yetinilmeyip, şahsi hürriyeti sınırlama sonucunu doğuran haller nedeniyle geçirilmiş sürelerin cezadan indirilmesi de 254/1'inci maddeye dahil edilmiştir. Bu nedenle, 353 sayılı ASMKYUK'nın 254/1'inci maddesinde ... mahkumiyet hükmünün yorumunda ve çektirilecek cezanın hesabında duraksama ... şeklinde yer alan cümlenin, 5275 sayılı CGTIHK'nın aynı başlık altında düzenlenen 98'inci maddenin 1 ve 2'inci fıkralarındaki durumların tamamını kapsadığının kabulü gerekir. Nitekim 353 sayılı ASMKYUK'nın 244/1'inci maddesindeki ... Bu Kanunda ve Askeri Ceza Kanun'unda aksine hüküm bulunmadığı takdirde cezalar ve güvenlik tedbirlerinin yerine getirilmesinde, 13.12.2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un ilgili hükümleri uygulanır. hükmü de, bu kabul tarzının doğru olduğunu göstermektedir.

Açıklanan yasal düzenlemeler ışığında itiraz konusu yönünden yapılan incelemede; askeri savcılığın, 5728 sayılı Kanun'un 562'inci maddesi ile değişik CMK'nın 231 ve 5728 sayılı Kanun'un Geçici 1/2'nci maddeleri gereğince hükümlünün durumunun gözden geçirilip, hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı ve infazın durdurulup durdurulmayacağı hususunda karar verilmesi yönündeki istemi üzerine, askeri mahkemece, infazın devamının hükümlünün mağduriyetine neden olabileceği değerlendirilerek infazın durdurulmasına, bu karar kesinleşmedikçe bu aşamada hükmün açıklanmasının geri bırakılması hususunda bir karar verilmesine mahal bulunmadığına karar verilmiş olduğu anlaşılmış olup; bu durumda içeriği itibarıyla CMK'nın 231'inci maddesinde yer alan Hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükmü ile ilgili olarak tesis edilmiş olan bu kararın 353 sayılı Kanun'un 5530 sayılı Kanun'un 59'uncu maddesiyle değişik 254'üncü maddesi kapsamına giren ve cezanın yerine getirilmesi sırasında, çektirilecek cezaya ilişkin duraksamayı gidermeye yönelik olan bir karar niteliğinde bulunduğu ve belirtilen maddenin son fıkrası gereğince bu tür kararlara karşı yapılan itirazları inceleme yerinin Askeri Yargıtay olduğu kabul edilmiştir.

48'inci Motorlu Piyade Tugay Komutanlığı Askeri Mahkemesinin itiraz konusu, hükümlü H.T. hakkındaki mahkumiyet hükmünün infazının durdurulmasına ilişkin 13.2.2008 tarihli ve 2008/38 evrak, 2008/34 karar sayılı duruşmasız işlere dair kararının 353 sayılı ASMKYUK'nın, 5530 sayılı Kanun'un 59'uncu maddesiyle değişik 254'üncü maddesi kapsamında verilmiş bir karar olduğu ve bu karara karşı yapılan itirazı incelemeye de aynı maddenin son fıkrası uyarınca Askeri Yargıtay’ın yetkili olduğu sonucuna varılmıştır. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy