Askeri Yargıtay Daireler Kurulu 2007/97 Esas 2007/105 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: Daireler Kurulu
Esas No: 2007/ 97
Karar No: 2007 / 105
Karar Tarihi: 04.10.2007

(1632 S. K. m. 66)

Daire ile Başsavcılık arasında ortaya çıkan ve Daireler Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığın sabit görülen eylemlerinin izin ve hava değişimi tecavüzü suçunu mu yoksa firar suçunu mu oluşturacağı konusuna ilişkindir.

Dosya kapsamına göre, olay tarihinde Çankırı'daki birliğinde askerlik hizmetini yapan ve 16.4.2003 günü saat 09.00'da iki gün yol süresi tanınarak on gün kanunî izne gönderilen sanık Ter. Ord. Er R.K.'nın; Askeri Veteriner Okulu ve Eğitim Merkez Komutanlığına 18.4.2003 tarihinde başvurusu üzerine, sevk edildiği Bursa Asker Hastanesinde 19.4.2003-5.5.2003 tarihleri arasındaki (Ayaktan) muayene ve tedavi işlemleri sonunda teşhisi konulup, üç ay sonra kontrolünün uygun görülmesini müteakip, bir günlük yol süresi sonunda ya kendisini hastaneye sevk eden komutanlığa ya da Çankırı'daki birliğine katılması gerekirken katılmayıp, 19.6.2003 tarihinde jandarmaya teslim olduğu,

Yine, 21.7.2003 tarihinde bir ay hava değişimine gönderilen sanığın, Gemlik Askerlik Şubesi Başkanlığına 20.8.2003 tarihinde başvurusu üzerine, sevk edildiği Bursa Asker Hastanesindeki (Ayaktan) muayene ve tedavi işlemleri sonunda 27.8.2003 tarihinde kıta’sına şevkini müteakip, bir günlük yol süresi sonunda birliğine katılması gerekirken katılmayıp, 17.11.2003 tarihinde Kara Kuvvetleri Askeri Savcılığına başvurduğu, maddî olgu olarak sübuta ermekte ve esasen bu konuda bir ihtilâf da bulunmamaktadır.

Daire, sanığın, 7.5.2003-19.6.2003 tarihleri arasındaki ilk eyleminin izin tecavüzü suçunu, 29.8.2003-17.11.2003 tarihleri arasındaki ikinci eyleminin ise hava değişimi tecavüzü suçunu oluşturacağını kabul ederken; Başsavcılık sanığın her iki eyleminin firar suçunu oluşturduğunu ileri sürerek Daire kararına itiraz etmiştir.

Firar ve cezası madde başlığı altında, Askeri Ceza Kanununun 66'ncı maddesinde;

1- Aşağıda yazılı askeri şahıslar bir yıldan üç yıla kadar hapsolunur:

a) Kıta’sından veya görevi icabı bulunmak zorunda olduğu yerden izinsiz olarak altı günden fazla uzaklaşanlar,

b) Kıta’sından veya görevini yapmakta olduğu yerden izin, istirahat veya hava değişimi alarak ayrılanlardan, dönmeye mecbur bulundukları günden itibaren altı gün içerisinde özürsüz olarak gelmeyenler ... şeklinde düzenleme yer almaktadır.

Madde başlığında suçun adı firar olarak belirtilmesine rağmen, yerleşik Askeri Yargıtay kararlarında ASCK'nın 66/1-a madde ve bendi kapsamına giren fiillerin firar suçunu, 66/1-b madde ve bendi kapsamına giren fiillerin de izin tecavüzü suçunu oluşturduğu kabul edilmektedir. ASCK'nın 66/1-a madde ve bendi kapsamına giren fiillerin firar suçunu oluşturacağı konusunda uygulamada tereddüt bulunmamakta ise de; dava konusu olayda olduğu gibi ASCK'nın 66/1-b madde ve bendinde belirtildiği şekilde birliğinden veya görevli olduğu yerden ayrılıp da dönmeye mecbur olduğu tarihte birliğine dönmeyip, gittiği yerdeki merkez komutanlığına ya da askerlik şubesine başvurarak kendisini muayene ve tedavi için herhangi bir sağlık kuruluşuna sevk ettirenlerin, muayene ve tedavi işlemleri sonunda istirahat ve hava değişimi verilmemesi hâlinde yol süresi sonunda, istirahat ve hava değişimi verilmiş ise bu sürelerine dönüş yol süresinin ilavesi sonunda, birliğine ya da görevli olduğu yere dönmemesi hâlinde, fiillerinin izin tecavüzü mü yoksa firar suçu mu oluşturacağı hususunda Askeri Yargıtay’ın farklı kararları bulunmaktadır.

Örneğin; Askeri Yargıtay Drl.Krl.'nun; 22.12.1988/210-165; 31.1.1991/35-21 tarihli esas ve karar sayılı kararlarında, hava değişimi süresi sonunda birliğine sevk edilenlerin, yol süresi sonunda birliğine katılmaması hâlinde, fiillerin izin (hava değişimi) tecavüzü suçunu oluşturacağı kabul edilirken, yine Askeri Yargıtay Drl.Krl.'nun daha sonraki 12.11.1992/127-126 ve 9.2.1995/14-14 tarihli esas ve karar sayılı kararları ile Askeri Yargıtay 1'inci Dairesinin 15.9.1999/421-421 ve 26.6.2002/659-657; 4'üncü Dairesinin 13.5.2003/494-488 ve 3'üncü Dairesinin 20.2.2007/346-345 tarihli esas ve karar sayılı kararlarında benzer eylemlerin firar suçunu oluşturduğu kabul edilerek bu konuda istikrar sağlanmıştır.

İnceleme konusu somut iki olayda, sanığın; izin ve hava değişimi süreleri içerisinde, mevzuata uygun olarak, izinli ve hava değişiminde bulunduğu Gemlik İlçesindeki Merkez Komutanlığına ve askerlik şubesi başkanlığına başvurup kendisini Bursa Asker Hastanesine sevk ettirmesine rağmen, bu sevk işlemlerinden sonra anılan hastanedeki muayene ve tedavi işlemleri sırasında izin ve hava değişimi sürelerinin sona ermesi, keza ayaktan muayene ve tedavi işlemleri sonunda istirahat ya da hava değişimi verilmeyip kıta’sına şevkinin uygun görülmesi karşısında, sanığın dönüş yol süresi sonunda görevi icabı bulunması gereken yer, ya kendisini hastaneye sevk eden makam ya da birliği olduğundan, sanığın buna aykırı düşen her iki eyleminin, konu ile ilgili istikrar kazanan Askeri Yargıtay içtihatları da dikkate alınarak, iki ayrı firar suçunu oluşturduğu, askeri mahkemenin her iki eylemin suç vasfını ilk bozma ilâmı doğrultusunda firar olarak belirlemesinde bir isabetsizlik bulunmadığı sonucuna varıldığından, Başsavcılığının suç vasfına yönelik itirazının kabulü ile, mahkûmiyet hükümlerini suç vasfından bozan Daire kararının kaldırılmasına, temyiz incelemesine diğer yönlerden devam edilmek üzere dava dosyasının Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy