Askeri Yargıtay Daireler Kurulu 2007/8 Esas 2007/12 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: Daireler Kurulu
Esas No: 2007/ 8
Karar No: 2007 / 12
Karar Tarihi: 08.03.2007

(5271 S. K. m. 213, 221) (353 S. K. m. 156, 157)

Daire ile Başsavcılık arasında ortaya çıkan ve Daireler Kurulunda çözümlenmesi gereken uyuşmazlığın konusu, izin tecavüzü suçunun sübutu açısından noksan soruşturma bulunup bulunmadığından ibarettir.

Daire; ...sanığın 5.7.2005 günü saat 09.00'da izine ayrıldığı hususunda hiçbir tereddüt bulunmadığından bu yönden noksan soruşturma bulunmadığı, keza sanığın, babası ile birlikte Aksaray İl J.K.lığına gitmiş olsa bile, yetkililerle yapılan bu görüşmenin, sanığın izin tecavüzü eylemini sona erdirecek şekilde, birliğine teslim olma gibi dehalet kastını gösteren bir delil ve emare mahiyetinde bulunmadığından, bu yönden de noksan soruşturma bulunmadığı... görüş ve düşüncesindedir.

Başsavcılık ise, ...izin kağıdı incelendiğinde belge üzerinde başka karalamaların da mevcut olduğu, J.Kad.Bçvş. S.M.'nin İlçe J.K.lığı Per. Loj. İşi. Astsubayı olarak görev yaptığı ve aynı parafı 20+4 şeklinde yazılan izin süresinin yanma da attığı, bu parafları izin kağıdındaki karalamalar nedeniyle atmış olma ihtimalinin bulunduğu, çıkış saatinin tükenmez kalem ile yazılmasının sanığın bilfiil 09.00'da izne çıktığı anlamına gelmeyeceği, sanığın izne çıktığı saatin nizamiye kayıtlarından araştırılması gerektiği, bunun yanı sıra, sanığın sorgusu esnasında, birliğinden eve gelen telefon üzerine babası ile birlikte yanına gittikleri Aksaray İl J.K.lığı emrinde görevli Astsb. A.E. ile hangi tarihte, ne amaçla hangi hususta görüşme yaptıkları, görüşme esnasında sanığın birliğine katılma arzu ve iradesi taşıyıp taşımadığı konusunda tanık olarak ifadesine müracaat edilmesinin gerektiği... görüş ve düşüncesini öne sürmüştür.

Dosyada mevcut delil durumuna göre; Selçuk İlçe Jandarma Komutanlığı emrinde görevli olan sanığın, 5.7.2005 tarihinde, 4 gün de yol süresi tanınmak suretiyle 20 gün süreyle sıla iznine gönderildiği, izin ve yol süresi sonunda en geç 29.7.2005 tarihinde birliğine katılması gerekirken, yasal ve geçerli bir özrü bulunmaksızın, 4.8.2005 tarihinde kendiliğinden dönerek birliğine katıldığı anlaşılmaktadır.

Sanık J.Er S.E. birlik komutanı tarafından tespit olunan 6.8.2005 tarihli ilk sorgusunda; ...5 Ağustos 2005 günü saat: 09.00'da 20+4 günlük yıllık izne ayrıldım. Memleketim olan Aksaray iline gittim. İzinden 29.8.2005 günü saat: 09.00'da dönerek göreve başlamam gerekirken izin bitim tarihim olan 28.7.2005 günü akşamı 7 yıldır görmediğim halamlar Hollanda'dan geldiler. Bende halamların gelmesini müteakip birliğim olan Selçuk İlçe J.K. lığına iznimin uzatılması ile ilgili hiçbir girişimim olmaksızın birliğime gitmedim, izin tecavüzünde bulunduğum üçüncü gün yani 1.8.2005 günü sabahı Personel Astsubayımız J.Bçvş. S.M. evimizi arayarak suç işlediğimi, hemen birliğime dönmem gerektiğini anneme söylemiş. Ben de aynı günün akşamı otobüse binerek 2.8.2005 günü sabahı İzmir İlinde oldum. İzmir'de olduğumu eve bildirmek üzere evi aradığımda kardeşim bana seni yine Selçuk İlçe Jandarmadan aradılar (kimin aradığını bilmiyorum) benden için 2-3 ay ceza alacak ve askerliği yanacakmış demişler. Ben de bu sözden korkarak İzmir'den Selçuk'a gitmeden garajdan hemen Aksaray'a bilet alarak memleketime geri döndüm. Babamla birlikte Aksaray İl J.Komutanlığına giderek durumu söyledik onlar da askerlik yanmaz ama izin tecavüzü suçunu işlemiş, siz hemen birliğine gönderin dediler. Bende ailemle bir gün daha kalarak 3.8.2005 günü akşamı Aksaray'dan binip 4.8.2005 günü sabahı İzmir'e geldim ve aynı gün 16.30'da birliğime katıldım. Benim İzmir'e gelip gittiğime dair otobüs biletim var ben sadece askerliğimin yanacağından korktuğum için geri gittim. İzin tecavüzünde bulunduğum 6 tam gün ve 7,5 saat bu şekilde geçmiştir. İzin tecavüzünde bulunduğum 3 günü bilerek işledim, diğer günler anlattığım gibi olmuştur... şeklinde beyanlarda bulunduğu görülmüştür
Askeri mahkemece, yargılama sırasında, sanığın sorgu ve savunmasının tespiti için birlik komutanlığına yazılan istinabe talimat müzekkeresine, iddianamenin eklendiğinin belirtildiği, Brl. K.lığınca, istinabe mahkemesine yazılan müzekkereye ise iddianame ve hazırlık ifadelerinin eklendiği belirtilmesine rağmen, istinabe mahkemesi olan Selçuk Asliye Ceza Mahkemesinin istinabe tutanağında, sanığın sorgu ve savunmasının tespitini müteakip, sanığın talimat ekinde hazırlık ifadesi olmadığından okunamadı şeklinde ibarelerin yer aldığı görülmüş, nitekim istinabe mahkemesince sanığın, hazırlık ifadesi talimat ekinde bulunmadığından, huzurda okunamadığı, bunun sonucu olarak da, sanığın Brl. K.lığında tespit olunan ifadesinde izne ayrılış saatinin 09.00 olarak belirtilmesi hususunun doğruluğu konusunda bir uyuşmazlığın veya aykırılığın bulunup bulunmadığının belirlenemediği görülmüştür.

Dosyadaki talimat müzekkeresine, hazırlık ifadesi ilave edilmeksizin sadece iddianamenin eklenerek, sanığın istinabe suretiyle ifadesinin tespiti cihetine gidilmesi neticesinde, hazırlık ifadesinde ileri sürdüğü iddia ve savunmaları ile, istinabe ile alınan sorgusu arasında herhangi çelişkinin bulunup bulunmadığının belirlenmesi mümkün olamadığı gibi, hazırlık ifadesinin sanık tarafından teyidinin de sağlanamadığı ve sanığın birlik komutanlığınca alınan ifadesine karşı diyeceklerinin sorulamadığı, bu durumun ise; 353 sayılı Kanunun 156 ve 157'nci maddelerine aykırılık teşkil ettiği ve sanığın savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğurduğu görülmüştür.

Bunun yanı sıra; askeri mahkemenin Tensip Tutanağı incelendiğinde; 4/b maddesinde; Sanığın, 5.7.2005'de saat 09.00'da izne ayrılmış olduğunu ortaya koyan nizamiye kayıtlarının veya sair kayıtların onaylı örneklerinin istenmesine tensiben karar verildiği, ancak 26.12.2005 tarihinde icra edilen celsede, askeri savcının talebi doğrultusunda verilen ara kararı ile, Brl. K.lığına bu hususta yazılan müzekkerenin beklenilmesinden vazgeçildiği, aynı celse yargılamaya son verilerek, sanık hakkında izin tecavüzü suçundan mahkumiyet hükmü verildiği görülmüştür.

İzin belgesinin (aslı) üzerinde yapılan incelemede; sanığın izne ayrılış tarihinin daktilo ile 5 Temmuz 2005", izne ayrılış saatinin el yazısı ile 09.00 olarak belirtildiği görülmekle birlikte, dosyada, sanığın izne ayrılış saatinin tespitine esas olabilecek, başkaca bir kayıt, belge veya bilginin mevcut olmadığı, dolayısıyla, bu hususun net ve kesin bir şekilde belirlenemediği görülmektedir.

Sanığın izin tecavüzünde bulunduğu süre de göz önünde bulundurularak, birliğinden ayrıldığı saatin kesin ve net bir şekilde belirlenmesinin gerektiği sonucuna varıldığından, yukarıda belirtilen ve maddi gerçeğin tespiti ile de ilgili bulunan usule aykırılığın giderilmesine yönelik olarak, sanığın hazırlık ifadesinin eklenmesi suretiyle yeniden sorgu ve savunmasının tespit edilmesi, buna bağlı olarak, birlik komutanlığı nezdinde, varsa nizamiye kayıtlarının ve izne giden personelin ayrılış saatlerinin belirlenmesine ilişkin komutanlık prensip ve uygulamalarının ne şekilde olduğunun araştırılması, bunun yanı sıra, savunmalarında; İzin tecavüzünde iken, babası ile birlikte Aksaray İl J. K.lığında görevli Astsubay A.E.'nın yanına gittiklerini beyan eden sanığın, bu savunmasına ilişkin olarak askeri mahkemece Astsb. A.E.'den söz edilmeksizin yapılan araştırma neticesinde İl J.K.lığı tarafından böyle bir müracaatın bulunmadığı yönünde cevap verildiği anlaşılmakla birlikte, suç tarihlerinde İl J.K.lığında bu isimde bir personelin bulunup bulunmadığının araştırılarak, sanığın bu yöndeki ifadesi de açıklanmak suretiyle, adı geçenin tanık sıfatıyla ifadesine başvurulması, elde edilecek sonuca göre, sanığın söz konusu başvurusunun dehalet kastıyla yapılıp yapılmadığının tartışılmaması da noksan soruşturma olarak değerlendirildiğinden, hükmün onanmasına ilişkin Askeri Yargıtay 1'inci Dairesinin kararına karşı Askeri Yargıtay Başsavcılığınca yapılan itirazın kabulü ile, Dairenin onama kararının kaldırılmasına, mahkumiyet hükmünün, itiraza atfen usule aykırılık ve noksan soruşturma yönünden itiraz tebliğnamesine uygun olarak bozulmasına karar verilmiştir. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy