Askeri Yargıtay Daireler Kurulu 2007/75 Esas 2007/75 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: Daireler Kurulu
Esas No: 2007/ 75
Karar No: 2007 / 75
Karar Tarihi: 07.06.2007

(353 S. K. m. 17, 228) (1632 S. K. m. 130) (5237 S. K. m. 32, 50, 52) (4421 S. K. m. 3) (5252 S. K. m. 5) (5083 S. K. m. 2)

Daire ile Başsavcılık arasında ortaya çıkan ve Daireler Kurulunda çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; hükümlü vasiinin yargılamanın yenilenmesi talebinin, esaslı ve kabul edilebilir nitelikte bulunup bulunmadığına ilişkindir.

Daire; ... sanığın, hakkında hüküm kurulan, askeri eşyayı kasten tahrip etmek suçundan daha ağır cezayı gerektiren bir suçla yargılanması ihtimali bulunmakta ise de, yargılama sırasında dava dosyasında bulunmayan ve dolayısıyla mahal mahkemesince irdelenip değerlendirilmeyen sağlık kurulu raporu ile ek raporunun yeni delil niteliğinde oldukları ve hükümlünün suç tarihini kapsayacak şekilde askerliğe elverişsiz olduğu gözetildiğinde, yargılamanın yenilenmesini ve yeniden duruşma açılmasını... kabul etmiş iken,

Başsavcılık; ... Hükümlünün beraatını veya daha hafif cezayı gerektiren kanun hükmünün uygulanmasını gerektiren bir durumunun söz konusu olmadığı, dolayısıyla hükümlü vasiinin yargılamanın yenilenmesi talebinin, hükümlü lehine bulunmadığı anlaşıldığından, yargılamanın yenilenmesi isteminin kabule değer olmadığı... görüş ve düşüncesini öne sürmüştür.

Hükümlünün lehine yargılamanın yenilenmesi ile ilgili düzenlemenin yapıldığı 353 sayılı Kanunun 228/E maddesinde yeni vakalar veya yeni deliller ileri sürülüp de bunlar yalnız başına veya daha önce irat edilen delillerle birlikte göz önünde tutuldukları takdirde hükümlünün beraatını veya daha hafif cezayı gerektiren kanun hükmünün uygulanması ile hükümlülüğü gerektirebilecek nitelikte olursa denilerek yeni vakıa veya yeni delillerin hangi hal ve şartlarda hükümlü lehine yargılamanın yenilenmesi sebebi teşkil edeceği gösterilmiştir.

Anılan maddede sözü edilen yeni delil veya vakıa sadece hükümlü için yeni delil değil, hüküm kuran mahkeme için yeni delil veya vakıa olmalı, mahkeme dava dosyasında bulunmayan o delili görmediği veya yeni vakıa ile ilgili bilgi ve belgeler dosyaya intikal etmemiş olması nedeniyle yeni delil veya vakıadan haberdar olmadığı için değerlendirmeye alamamış ve o şekilde karar vermiş olmalıdır.

Dava dosyasına göre; 9'uncu Piyade Tümen Komutanlığı Askeri Mahkemesinin 1.7.2004 gün ve 2004/1153-469 sayılı hükmü ile, hükümlü S.O.'nun 15.6.2004 tarihinde askeri eşyayı kasten tahrip etmek suçunu işlediği kabul edilerek, eylemine uyan ASCK'nın 130/1, mülga 647 sayılı Kanunun 4 ve 5'inci maddeleri gereğince 1.336.500.000 TL ağır para cezası ile cezalandırılmasına, bu cezanın 24 eşit taksit halinde tahsiline ve taksitlerden birisi zamanında ödenmediği takdirde kalan miktarın bir defada ve 6183 sayılı Kanunun 51'inci maddesine göre hesaplanacak gecikme faizi ile beraber tahsiline karar verildiği; bu hükmün, taraflarca temyiz edilmeyerek 9.7.2004 tarihinde kesinleştiği;

Kesinleşen bu hükmün infazı aşamasında askeri savcılığın talebi üzerine, 28.3.2005 gün ve 2004/1153-469 sayılı D.İ.A. karar ile hükmün infazının 1.6.2005 tarihine kadar durdurulduğu,

5237 sayılı TCK'nın 1.6.2005 tarihinde yürürlüğe girmesinden sonra, askeri mahkemece, 13.7.2005 gün ve 2004/1153-469 sayılı, itiraza konu D.İ.A. karar ile, hükümlü hakkında tayin edilmiş bulunan hapis cezasının lehe hükümler içeren 5237 sayılı TCK'nın 50/1, 4421 sayılı Kanunun 3, 5252 sayılı Kanunun 5 ve 5083 sayılı Kanunun 2/son maddeleri gereğince günlüğü 11 YTL'den adli para cezasına çevrilerek, hükümlünün, sonuç olarak 990.00 YTL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hükümlünün ödemiş bulunduğu 167.20 YTL tutarındaki miktarın adli para cezasından mahsubuna ve kalan miktarın 5237 sayılı TCK'nın 52/4'üncü maddesi gereğince 24 eşit taksitle tahsiline karar verildiği;

Bu kararın, hükümlünün annesine 25.4.2006 tarihinde tebliğ edildiği, hükümlünün annesi S.O.'nun sulh hukuk mahkemesince verilmiş 17.2.2006 tarihli vasii tayin kararını da ekleyerek, yasal süresi içinde sunduğu dilekçesi ile, D.İ.A. kararın ilgisini vererek mahkumiyet hükmüne karşı, temyiz talebiyle, esasa yönelik sebepler ileri sürerek, itirazda bulunduğu anlaşılmıştır.

Askeri Yargıtay 1'inci Dairesinin 14.6.2006 gün ve 2006/1063-1048 sayılı kararı ile, hükümlü vasiinin yukarıda açıklandığı üzere, yargılamanın yenilenmesi istemi niteliğindeki talebinin esas itibariyle kabul edilerek, hükümlünün askerliğe elverişsizlik halinin, yüklenen suçu işlediği tarihlerde de mevcut olup olmadığı ve cezai ehliyetinin tespitine yönelik soruşturma için Sarıkamış 9'uncu Motorlu Piyade Tugay Komutanlığı Askeri Savcılığı görevlendirilmiştir.

Askeri savcılıkça yapılan soruşturma çerçevesinde; Hükümlü hakkındaki Sarıkamış Askeri Hastanesi Baştabipliğince; hükümlüye değişik zamanlarda verilmiş sağlık kurulu raporları ve adli raporlar ile Diyarbakır Devlet Hastanesi Baştabipliğinde gördüğü tedaviye ilişkin sağlık kurulu raporları, hükümlü ile ilgili askeri mahkemede yargılandığı diğer dosyalarda, şube ve kıt'a şahsi dosyasında bulunan bütün sağlık raporları toplandıktan sonra, 5.10.2004 gün ve 743 sayılı, hükümlünün 19.8.2004 tarihinden itibaren askerliğe elverişli olmadığına ilişkin sağlık kurulu raporunun da gönderilmesi suretiyle yaptırılan inceleme sonucunda, hükümlünün askerliğe elverişsizlik halinin 1.6.2004 tarihinde (yani suç tarihinden önce) oluştuğu ve Sarıkamış Asker Hastanesi Baştabipliğinin 22.12.2006 tarihli yazısı ekindeki Ek Sağlık Kurulu Raporu ile suç tarihlerinde, TCK'nın 32/1-2'nci maddelerinden yararlanamayacağı şeklinde görüş belirtildiği anlaşılmıştır.

Hükümlü Ter. Top. Er S.O.'nun vasisi tarafından yapılan yargılamanın yenilenmesi talebinin esas itibariyle kabulünü müteakip yaptırılan soruşturma sonunda hükümlünün sonradan tespit edilen askerliğe elverişsizlik halinin suç tarihini de kapsadığının anlaşıldığı, bu durumda hükümlü, askeri şahıs sıfatını kaybettiğinden, 353 sayılı Kanunun 17'nci maddesi gereğince askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesi nedeniyle, hükümlünün askeri eşyayı kasten tahrip etmek suçunun vasıf değiştirerek, eylemin Naşı ızrar suçunu oluşturabileceği, bu suçtan yargılama görevinin ise, adliye mahkemelerine ait olduğu, yargılama sırasında dava dosyasında bulunmayan ve dolayısıyla mahal mahkemesince irdelenip değerlendirilmeyen sağlık kurulu raporu ile ek raporunun yeni delil niteliğinde oldukları ve bunların görevli ve yetkili mahkemesince değerlendirilmesinin gerektiği, 353 sayılı Kanunun 228'inci maddesi uyarınca yargılamanın lehe yenilenmesi üzerine yapılacak yargılama sonunda hükümlü hakkında unsurları farklı olan naşı ızrar suçundan dolayı beraat kararı verilebileceği gibi, mahkumiyet halinde evvelki hükümde yer alan cezadan daha ağır bir ceza verilemeyeceği kuralı da dikkate alındığında, hükümlü hakkında, 9'uncu Piyade Tümen Komutanlığı Askeri Mahkemesinin 1.7.2004 gün ve 2004/1153-469 sayılı dava dosyası ile ilgili olarak yargılamanın yenilenmesine, 9'uncu Piyade Tümen Komutanlığı Askeri Mahkemesinde yeniden duruşma açılmasına ilişkin olan Askeri Yargıtay 4'üncü Dairesinin 20.3.2007 gün ve 2007/225-426 E.K. sayılı kararında, herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı sonucuna varıldığından, Başsavcılığın naşı ızrar suçunun daha ağır cezayı gerektirmesi nedeniyle hükümlü lehine olarak yargılamanın yenilenmesi şartlarının bulunmadığına ilişkin itirazının reddine karar verilmiştir. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy