Askeri Yargıtay Daireler Kurulu 2007/29 Esas 2007/25 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: Daireler Kurulu
Esas No: 2007/ 29
Karar No: 2007 / 25
Karar Tarihi: 29.03.2007

(1632 S. K. m. 87) (211 S. K. m. 24)

Daire ile Başsavcılık arasında ortaya çıkan ve Daireler Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığın eyleminin, ASCK'nın 87/1'inci maddesinde düzenlenen emre itaatsizlikte ısrar suçunu oluşturup oluşturmadığına ilişkindir.

Daire; sanığın eyleminin emre itaatsizlikte ısrar suçunu oluşturduğunu kabul ederken; Başsavcılık; eylemin disiplin tecavüzü niteliğinde olduğunu ileri sürerek Daire kararına itiraz etmiştir.

Dava dosyasındaki delillere göre; sanığın, 16.4.2005 tarihinde lojman bölgesinde bulunan askeri gazinoda içki içtiği, saat 22.30 sıralarında kendisine çıkarılan hesabı yüksek bularak görevli askerlere kızıp bağırdığı, hakaret içeren sözler söylediği, adisyon fişini yırttığı, durumun iletildiği Lojmanlar Nöb.Astsb.Hv.Mu.Kd.Üçvş. V.S. nin askeri gazinoya giderek sanığı sakinleştirmek istediği, ancak sanığın, sana ne, sen karışma diyerek nöbetçi astsubayına çıkıştığı, nöbetçi astsubayının sanığı sakinleştirememesi üzerine, durumu mevzi komutanından sonra en kıdemli personel ve sanığın ilk amiri konumunda olup tatil günü olması nedeniyle evinde bulunan Hv. Kont. Bnb. T.K.'ya telefonla bildirdiği, binbaşının, evinden askeri gazinoya telefon ederek önce sanık ile görüştüğü, sanığın bir sorun olmadığını belirttiği ancak daha sonra görüştüğü görevli askerin, sanığın kendilerine bağırıp çağırdığını ve küfür ettiğini söylemesi üzerine binbaşının sanıkla tekrar görüşerek askeri gazinoyu terk et yönünde emir verdiği, sanığın gazinoyu terk etmeyeceğini söylediği, binbaşının emrini tekrarlamasına rağmen sanığın, hiç kimse beni buradan çıkartamaz şeklinde karşılık verdiği, binbaşının kısa bir süre sonra sivil giyimli olarak askeri gazinoya gittiği, barda oturmakta olan sanığa, emir verdiği hâlde neden gazinoyu terk etmediği, kendisini neden ayağına getirdiğini söyleyip gazinoyu terk etmesini istediği, sanığın sen bana karışamazsın, hiç kimse beni buradan çıkartamaz, seni de döverim, buradakileri de döverim dediği, binbaşının bu sözler karşısında, o hâlde gel döv, bunun hesabını mahkemede verirsin şeklinde söyleyerek gazinoya giren nöbetçi astsubayına, merkez komutanlığını arayarak ekip istemesini ve sanığı alarak götürmeleri talimatını verdiği, bu sözler üzerine sanığın askeri gazinodan ayrıldığı anlaşılmaktadır.

Yukarıda açıklanan şekilde gelişen eylemler nedeniyle, sanığın kendisine çıkarılan hesapla ilgili olarak gazinodaki askerlere bağırıp çağırdığının bildirildiği amirinin, sanığa gazinoyu terk etmesi konusunda verdiği ve tekrarladığı emirlere rağmen askeri gazinoyu terk etmemesi nedeniyle emre itaatsizlikte ısrar suçundan ASCK'nın 87/1'inci maddesi gereğince cezalandırılması için kamu davası açılmış; binbaşının telefon görüşmesinden sonuç alamaması üzerine evinden askeri gazinoya giderek emrini neden yerine getirmediğini söylediğinde sanığın binbaşıya karşı sarf ettiği, sen bana karışamazsın, hiç kimse beni buradan çıkartamaz, seni de döverim, buradakileri de döverim şeklindeki sözlerin ise, 477 sayılı Kanunun 47'nci maddesinde düzenlenen amire saygısızlık suçunu oluşturduğu kabul edilerek görevsizlik kararı verilmiştir.

353 sayılı Kanunun 5530 sayılı Kanunla değişik Ek-1'inci maddesinin atıfta bulunduğu 5271 sayılı CMK'nın Hükmün konusu ve suçu değerlendirmede mahkemenin yetkisi başlıklı 225/1 'inci maddesi; Hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir. hükmünü amir olup; davaya konu edilen eylem; askeri gazinoda kendisine çıkarılan hesaba itiraz edip görevli askerlere bağırıp çağıran sanığa, evinde bulunan amiri tarafından telefonla verilen gazinoyu terk etmesi yönündeki emrin gereğinin sanık tarafından yerine getirilmemesidir. Sanığın amiri olan binbaşının emrinin yerine getirilmemesi üzerine gazinoya giderek barda oturmakta olan sanıkla aralarında geçen konuşma sırasında sanığın sarf ettiği sen bana karışamazsın, hiç kimse beni buradan çıkartamaz, seni de döverim, buradakileri de döverim şeklindeki sözlerin ise dava konusu olmayıp görevsizlik kararına konu edildiği görülmektedir.

Olaya müdahale eden Bnb. T.K.'nın sanığın ilk amiri olduğu kuşkusuz olup, öncelikle, astının bir suç işlediğini öğrenen amirin yapması gereken işlemler ile disiplinin sağlanması açısından diğer üstlerin ve komutanlıkların görev ve yetkileri açısından yasal düzenlemelerin gözden geçirilmesi gerekmektedir.

477 sayılı Kanunun 14/T inci maddesinde, maiyetinden birinin bir disiplin suçu işlediğini öğrenen amirin yetkisi ve yapması gereken işlemler; 353 sayılı Kanunun 95/2'nci maddesinde ise, askeri birlik komutanı veya askeri kurum amiri maiyetinden birinin kendisine ihbar veya şikâyet olunan veyahut diğer surette öğrendiği askeri mahkemelerin görev alanına giren suçları hakkında yapması gereken işlemler ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Her amir, ihbar, şikâyet ve diğer suretle maiyetinden birinin bir disiplin suçu işlediğini öğrendiğinde kendi yetkisi dâhilinde oda veya göz hapsi cezaları ile cezalandırılmasını uygun görmediği takdirde; askeri mahkemelerin görev alanına giren suçlarda ise zorunlu olarak suç ve delillerini gösteren belgeleri hazırlayarak teşkilâtında disiplin mahkemesi veya askeri mahkeme kurulan kıt'a komutanı veya askeri kurum amirine göndermesi gerekmektedir.

TSK İç Hizmet Kanununun 13'üncü maddesinde; disiplinin tanımı yapıldıktan sonra askerliğin temeli olduğu, korunması için idari ve cezai tedbirler alınacağı vurgulanmış, aynı Kanunun 24'üncü maddesinde ise; Disipline aykırı gördüğü her hâle müdahaleye ve emir vermeye her üst görevlidir. kuralına yer verilmiştir.

Diğer taraftan; TSK İç Hizmet Kanununun 9l/a maddesinde; garnizonlarda askeri disiplinin muhafazası, önleyici zabıta ve adli görevlerin yerine getirilmesinin garnizon komutanlıklarına ait olduğu belirtilerek, garnizon komutanlarının bu görevlerini merkez komutanlıkları aracılığı ile yürütecekleri öngörülmüştür. Aynı Kanunun 95'inci maddesinde ise; inzibat subay veya astsubaylarına, aynı veya daha ast rütbedeki diğer personelin askeri disipline aykırı davranışları nedeniyle onları geçici olarak yakalama yetkisi tanınmıştır.

TSK İç Hizmet Yönetmeliğinin 664/4-b maddesinde de; orduevleri, askeri gazino ve öteki askeri sosyal tesislerden yararlanma hakkına sahip olan kişilerin bu mahallerde; söz atma, sarkıntılık, ırz ve iffete tecavüz, askerlik haysiyet ve şerefine dokunan fiilleri işlemeleri veya anılan yerlerde uyulması öngörülen kurallara uymamakta ısrar etmeleri hâlinde, bunlar hakkında gerekli yasal işlem yaptırılmakla birlikte bu tesislere girişlerinin Genelkurmay Başkanlığınca yasaklanabileceği, yapılan yasal işlem sonucunda bu fiilleri işlemedikleri anlaşılanlar hakkında, daha önce alınmış olan yasaklama kararının Genelkurmay Başkanlığınca kaldırılacağı düzenlenmiştir.

Yukarıda belirtilen düzenlemeye Orduevleri, Askeri Gazinolar ve Sosyal Tesisler Yönergesi (MY:58-4) nin; Orduevleri, Askeri Gazinolar ve Sosyal Tesislerden Faydalanacaklarda ilgili esasların düzenlendiği 8'inci maddesinde de aynen yer verilmiştir. Anılan yönergenin birçok maddesinde bu tesislere girişte veya girdikten sonra meydana gelen olaylar nedeniyle durumun merkez komutanlıklarına bildirileceği ilgili şahsın orduevi, askeri gazino veya sosyal tesislerden çıkarılmasının sağlanacağı ve hakkında gerekli işlemlerin yapılacağı belirtilmektedir. Örneğin, Orduevleri, Askeri Gazinolar ve Sosyal Tesislere Giriş başlıklı 9'uncu maddede ve İçki İçme ve Oyun Oynama başlıklı 20'nci maddede öngörülen kurallara aykırı davrananların merkez komutanlıkları aracılığı ile belirtilen yerlerden çıkarılacakları düzenlenmiştir.

Yapılan yasal açıklamalardan sonra somut olay irdelendiğinde; askeri gazinoda kendisine çıkarılan hesap nedeniyle görevli askerlere kızıp bağıran, hakaret içeren sözler sarf eden sanık hakkında, disipline aykırı bu eylemleri nedeniyle yasal işlem yapılması gerektiği konusunda, sarsılan disiplinin sağlanması ve sürdürülmesi açısından kuşku bulunmamaktadır. Olayda önem arz eden konu, çalışma gün ve saatleri dışında askeri gazinoda meydana gelen eylemler nedeniyle yasal işlemlerin hangi görevliler tarafından başlatılacağı; sanığın eylemleri karşısında evinde bulunan amirinin sanığa olay yeri olan askeri gazinoyu terk etmesi yönünde emir verip veremeyeceği veya bu yöndeki bir emrin askeri hizmetin yürütülmesine ilişkin olup olmayacağıdır.

ASCK'nın 87'nci maddesinde düzenlenen emre itaatsizlikte ısrar suçu; askeri hizmete ilişkin emrin gereğinin hiç yapılmaması, emrin yerine getirilmesinin sözlü veya fiili olarak açıkça reddedilmesi veya emir tekrar edildiği hâlde yerine getirilmemesi ve suç işleme kastıyla hareket edilmesi ile oluşmaktadır.

Disipline aykırı ve özellikle suç oluşturan her eylem nedeniyle yasal işlem yapılması zorunlu olup, orduevi, askeri gazino veya diğer sosyal tesislerde ırz ve iffet ile askerlik şeref ve haysiyetine yönelik eylemlerde bulunanlar veya uyulması gerekli kurallara uymamakta ısrar edenler hakkında adli işlem yapılmasının yanında, yürütülecek idari işlemler sonunda ilgilinin belirtilen tesislere girişi de Genelkurmay Başkanlığınca yasaklanabilmektedir.

Çalışma gün ve saatleri dışında orduevi, askeri gazino ve diğer sosyal tesislerde meydana gelen eylemler nedeniyle gerekli uyarıların yapılması ve tedbirlerin alınması nöbetçi heyetlerine ait bir keyfiyet olup, bu tür tedbirlerden sonuç alınamaması hâlinde durumun garnizon merkez komutanlıklarına bildirilmesi yerleşik uygulama ve yasal düzenlemelerin gereğidir. Çalışma gün ve saati dışında ve askeri gazinoda meydana gelen somut olayda, nöbetçi astsubayının durumu birlik nöbetçi amirliği veya merkez komutanlığı yerine o an için olaya müdahale etme görev ve sorumluluğu bulunmayan sanığın ilk amirine bildirmesi, amirinin sanığa emir vermesi açısından bir hizmet ilişkisi oluşturmamaktadır. Keza, evinde istirahat hâlinde bulunan ve somut olay huzurunda gerçekleşmemiş olan sanığın ilk amirinin olayla ilgili olarak sanığa emir vermesi ve askeri gazinoyu terk etmesini istemesi, askeri hizmetin yürütülmesine ilişkin olmayıp, amiri olması nedeniyle sanık üzerinde sahip olduğu kişisel etkinliği kullanarak, onu sakinleştirmeye, olayın büyümesini önlemeye, olay yerinden ayrılması için ona telkin ve tavsiyede bulunmaya yönelik davranışlardır. Zira, olayla ilgili yapılacak işlemler ve alınacak tedbirler mevzuatta düzenlenmiştir. Nöbetçi astsubayın kendi değerlendirmesine göre durumu sanığın ilk amirine bildirmesi, ilk amirinin söz ve davranışlarına hizmet ilişkisi kazandırmamaktadır. Sanığın amirinin tutum ve davranışları sanık hakkında soruşturma yapmaya da yönelik olmayıp, olayın; amirinin, evinden telefonla verdiği emri sanığın yerine getirmeyeceğini beyan etmesi üzerine, amirinin askeri gazinoya giderek emrinin gereğini yaptırmak amacıyla barda oturmakta olan sanığa aynı konuda müdahale etmesi şeklinde geliştiği ortadadır. Olayda, TSK İç Hizmet Kanununun 24'üncü maddesinde öngörülen acil ve önlenemez müdahaleyi gerektiren bir durum da söz konusu değildir. Olayla ilgili müdahalede bulunacak görevliler belirli iken, sanığın amiri olan binbaşının, evinden sanığa olay yerini terk etmesi konusunda verdiği emri anılan madde kapsamında değerlendirmek olanağı bulunmamaktadır. Bu durumun sanığın eylemlerinin takipsiz kalması gibi bir duruma neden olması da düşünülemez.

Askeri gazinoda meydana gelen olaya öncelikle nöbetçi heyeti veya gelişmelere göre merkez komutanlığı görevlilerinin müdahale ederek tespit ve soruşturma işlemlerini başlatmaları gerekirken, tatil gününde evinde bulunan ve sanığın amiri olan binbaşının, sanığa önce evinden, sonra da olay yerine giderek gazinoyu terk etmesi yönünde verdiği emrin askeri hizmetin yürütülmesine ilişkin bir emir olmadığı, amirin söz ve davranışının sanık hakkında yasal soruşturma yapmaya yönelik bulunmadığı, olayın TSK İç Hizmet Kanununun 24'üncü maddesi kapsamında da değerlendirilemeyeceği, sanığın dava konusu eyleminin disiplin tecavüzü niteliğinde olduğu sonucuna varıldığından; Başsavcılık itirazının kabulü ile Dairenin onamaya ilişkin kararının kaldırılmasına, mahkûmiyet hükmünün esas yönünden bozulmasına karar verilmiştir. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy