Askeri Yargıtay Daireler Kurulu 2007/13 Esas 2007/19 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: Daireler Kurulu
Esas No: 2007/ 13
Karar No: 2007 / 19
Karar Tarihi: 22.03.2007

(353 S. K. m. 195, 196, 214) (1412 S. K. m. 315) (5271 S. K. m. 296)

Daire ile Başsavcılık arasında ortaya çıkan ve Daireler Kurulunda çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; hükmü temyiz etmemiş olan askeri savcının, sanık veya müdafiinin temyiz isteminin askeri mahkemece süre yönünden ret kararına karşı itiraz etme hakkının bulunup bulunmadığına ilişkindir.

Daire; ...353 sayılı Kanunun 195'inci maddesinde; kanun yollarının, itiraz ve temyiz olduğunu, 196'ncı maddesinde ise; kanun yoluna başvurabilecekler arasında askeri savcının da bulunduğunu, askeri savcının sanık lehine de kanun yoluna başvurabileceğinin düzenlendiğini, bu düzenlemeler karşısında askeri mahkemece verilen, sanık müdafiinin temyiz isteminin süre yönünden reddine dair karara askeri savcının da itiraz yetkisi olduğunu... kabul etmiş iken,

Başsavcılık; ...sanık müdafiinin temyiz isteminin süre yönünden reddine dair karar üzerine, askeri savcının bu hususta bir karar verilmesini Askeri Yargıtay’dan isteme yetkisinin bulunmadığı... görüş ve düşüncesini öne sürmüştür.

353 sayılı Kanunun 196'ncı maddesinde; Kanun yolları, askeri savcı, şüpheli, sanık ve katılan, katılma isteği karara bağlanmamış, reddedilmiş veya katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar ile teşkilatında askeri mahkeme kurulan kıt'a komutanı ve askeri kurum amirine açıktır.

Askeri savcı ile teşkilatında askeri mahkeme kurulan kıt'a komutanı veya askeri kurum amiri şüpheli veya sanık lehine de kanun yollarına başvurabilir. şeklindeki düzenleme ile kanun yoluna başvurabilecekler arasında askeri savcının da bulunduğu belirtilmiş, ikinci fıkrada ise, askeri savcının, sanık lehine de kanun yoluna başvurabileceğine işaret olunmuştur.

Bunun yanında, 353 sayılı Kanunun; Temyiz İsteminin Hükmü Veren Askeri Mahkemece Reddi: başlıklı 214'üncü maddesinde Temyiz istemi, kanuni sürenin geçmesinden sonra yapılmış veya temyiz edilmeyecek bir hüküm temyiz edilmişse veya temyiz edenin buna hakkı yoksa, hükmü temyiz olunan askeri mahkeme bir karar ile temyiz istemini reddeder.

Temyiz eden taraf bu ret kararının kendisine tebliğinden başlayarak bir hafta içinde Askeri Yargıtay’dan bu hususta bir karar verilmesini isteyebilir. Bu takdirde dosya Askeri Yargıtay’a gönderilir. Şu kadar ki, bu sebepten dolayı hükmün yerine getirilmesi geri bırakılmaz. şeklindeki hükmü ile de, temyiz isteminin reddi kararına karşı itirazda bulunabilecek taraflara yönelik bir düzenleme getirilmiş bulunmaktadır.

Mülga 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 315 ve 5271 sayılı yeni CMK'nın 296'ncı maddelerinde de, 353 sayılı Kanunun 214'üncü maddesine paralel düzenlemeler yer almaktadır.

Yasa koyucu, bu maddelerde belirtilen yetkiyi (temyiz isteminin süre yönünden reddine dair karara yönelik itiraz yetkisini), münhasıran temyiz eden ve temyiz istemi reddedilen tarafa tanımıştır.

Görüleceği üzere, temyiz isteminin süre yönünden reddi kararına karşı kanun yoluna müracaat hakkının, sadece temyiz eden taraf tarafından kullanılabileceği, sanık lehine olsa dahi, temyiz eden dışındaki taraflarca, bu hakkın kullanılmasının mümkün olmadığı, anılan bu yasa maddesinde hiçbir yoruma ve kuşkuya yer vermeyecek biçimde sarih ve net olarak belirtilmiştir.

Bu açıklamalar ışığında; Sanık Uzm. J.Çvş A.C. müdafiinin temyiz talebinin süresinde olmadığından bahisle askeri mahkemece verilen, temyiz talebinin süre yönünden red kararına ilişkin duruşmasız işlere ait karara karşı askeri savcı tarafından itiraz edilip edilmeyeceğine ilişkin olarak yapılan müzakere sonunda; Dairenin; ...353 sayılı Kanunun 195'inci maddesinde kanun yollarının itiraz ve temyiz olduğu, 196'ncı maddesinde ise, kanun yoluna başvurabilecekler arasında askeri savcının da bulunduğu, askeri savcının sanık lehine de kanun yoluna başvurabileceği düzenlenmiştir. Bu düzenlemeler karşısında askeri mahkemece verilen temyiz isteminin süre yönünden reddine dair karara askeri savcının da itiraz yetkisi olduğu... şeklindeki kabulünde isabet bulunmadığı, 353 sayılı Kanunun 214/2'nci maddesinde; temyiz talebinin süre yönünden reddine ilişkin karara karşı itiraz yetkisinin sadece temyiz eden tarafa tanındığı, bu nedenle, sanık Uzm. J.Çvş A.C. hakkındaki mahkumiyet hükmü yalnızca sanık müdafii tarafından temyiz edildiğinden, temyiz talebinin süre yönünden reddi kararına karşı da sadece sanık müdafiinin itiraz yetkisinin bulunduğu, askeri savcının bu konuda itirazda bulunmaya yasal olarak hak ve yetkisinin olmadığı, bu nedenle askeri savcının itirazının reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmakla, Askeri Yargıtay Başsavcılığınca yapılan itirazın kabulü ile, Askeri Yargıtay 4'üncü Dairesinin 5.12.2006 gün ve 2006/1412-1428 sayılı ilamında yer alan; ...askeri savcının temyiz isteminin süre yönünden ret kararına karşı itirazının kabulüne..... şeklindeki kısmının ilamdan çıkarılmasına ve askeri savcının; sanık müdafiinin temyiz isteminin süre yönünden reddine ilişkin olan askeri mahkemenin duruşmasız işlere ait kararına itirazının reddine karar verilmiştir. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy