Askeri Yargıtay Daireler Kurulu 2006/154 Esas 2006/155 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: Daireler Kurulu
Esas No: 2006/ 154
Karar No: 2006 / 155
Karar Tarihi: 06.07.2006

(353 S. K. m. 159)

Erzincan'daki birliğinden, 11.1.2001 tarihinde İstanbul adresine 4 gün süre ile izine gönderilen Hv.Svn.Er M.V.'nin, yol çizelgesine göre 4 günlük gidiş-dönüş yol süresi de dikkate alındığında 19.1.2001 günü saat 24.00'e kadar katılması gereken birliğine dönmediği, 9.2.2006 tarihinde yakalandığı belirlenen olayda, izin tecavüzü suçunun başlangıç tarihini; kısa kararda 21.1.2001 olarak belirten askeri mahkemenin, gerekçeli kararın, başlangıç, kabul ve değerlendirme bölümü ile hüküm fıkrasında bunu, 20.1.2001 şeklinde farklı tespitini; duruşma sırasında bilirkişi raporuna ve okunan yazılı belgelere karşı sanığın diyeceğinin sorulmaması usule aykırı bulunmakla birlikte, bozma nedeni yapmayan Daire kararına yönelik; Başsavcılığın; suç tarihindeki çelişkinin karmaşaya yol açacağı, sanığın diyeceklerinin sorulmamasının ise, savunma hakkının kısıtlanması anlamında usule aykırılıktan bozmayı gerektirdiğine ilişkin itirazının incelenmesinde;

1- Dosya içeriğiyle uyumlu gerekçeli karara göre; sanığın izin tecavüzü 20.1.2001-9.2.2006 tarihleri arasında oluşmaktadır. Ancak, kısa kararda (duruşma tutanağında) suç başlangıç tarihi, bir günlük farkla; 21.1.2001 şeklinde yazılmıştır. Askerî mahkemenin gerekçeli kararının bütününde doğru bir şekilde saptanan ve dosya içeriğiyle uyumlu olan 20.1.2001 tarihinin, maddi hata (yazımdaki dikkatsizlik) nedeniyle 21.1.2001 olarak yazılması, suç tarihi yönünden karmaşaya sebep olabilecek nitelikte bulunmadığı gibi, 5 yıl süreli izin tecavüzü suçunda temadinin başlangıcındaki bir günlük hatanın sanığın hukukî durumuna herhangi bir etkisinin bulunmaması,

2- Yüzüne karşı yapılan duruşmada psikiyatri uzmanı bilirkişinin mütalaasına ve okunan yazılı belgelere karşı sanığın diyeceğinin bulunup bulunmadığının sorulmaması, 353 sayılı Kanunun 159'uncu maddesine aykırı olmakla birlikte, aynı duruşmada soruşturmanın genişletilmesi konusunda talebi olmadığını söyleyen ve sözü edilen bilirkişi raporu içeriğinin de yer aldığı esas hakkındaki mütalâaya karşı saptanan savunması ve son sözünde bir diyeceği olmadığını ifade eden sanığın, temyizinde de savunma hakkının kısıtlandığı yönünde bir iddiası bulunmadığından, nispî butlan niteliğindeki bu aykırılığın savunma hakkını kısıtlayıcı nitelikte bulunmaması (Askerî Yargıtay Daireler Kurulunun 17.11.2005/103-100 ve 16.2.2006/20-36 gün ve E.K. sayılı kararlan da bu yöndedir.) nedeniyle, mahkûmiyet hükmünü onayan 1'inci Daire ilâmına yönelik Başsavcılığın itirazının reddine karar verilmiştir. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy