Askeri Yargıtay 4. Daire 2017/86 Esas 2017/99 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: 4. Daire
Esas No: 2017/ 86
Karar No: 2017 / 99
Karar Tarihi: 07.03.2017


(1632 S. K. m. 87, 130) (5237 S. K. m. 50, 51, 62) (353 S. K. m. 217, 220) (AYDK 16.02.2017 T. 2017/1 E. 2017/12 K.)

 

Askeri Mahkemece; sanığın, 29.10.2012 tarihinde;

 

1) Emre itaatsizlikte ısrar suçunu işlediği kabul edilerek, ASCK’nın 87/1 (ikinci cümlesi) ve TCK’nın 62’nci maddeleri gereğince, iki ay on beş gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına, hükmolunan hapis cezasının TCK’nın 51’inci maddesi gereğince ertelenmesine, TCK’nın 51/3’üncü maddesi gereğince bir yıl denetim süresine tabi tutulmasına;

 

2) Askeri eşyayı kasten tahrip etmek suçunu işlediği kabul edilerek, ASCK’nın 130/1, 130/2, 50 ve TCK’nın 62’nci maddeleri gereğince, iki ay onbeş gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına, hükmolunan hapis cezasının TCK’nın 51’inci maddesi gereğince ertelenmesine, TCK’nın 51/3’üncü maddesi gereğince bir yıl denetim süresine tabi tutulmasına, sebebiyet verdiği 3.885,05 TL tutarındaki Hazine zararının ASCK’nın 130/3’üncü maddesi gereğince sanıktan tahsiline, karar verilmiş;

 

Bu hükümler; sanık tarafından, esasa ve uygulamaya yönelik sebeplerle yasal süresi içinde temyiz edilmiştir.

 

TBMM Başkanlığına verilen ve Mecliste kabul edilen 6771 sayılı Anayasa değişikliği teklifi içerisinde Askeri Yargıtay’ın kapatılmasının da öngörüldüğü dikkate alınarak, bahse konu teklifin kanunlaşmasının bekletici mesele yapılıp yapılmaması hususunda yapılan incelemede; henüz Resmi Gazetede yayınlanarak usulüne göre yürürlüğe girmemiş Anayasa değişikliği teklifinin bekletici mesele yapılmasının, adil yargılanma hakkının bir parçası olan makul sürede yargılanma hakkını ihlal edebileceği değerlendirilerek, Askeri Yargıtay Daireler Kurulunun 16.2.2017 tarihli ve 2017/1-12 E.K. sayılı kararı doğrultusunda temyiz incelemesi yapılmasına, Üye …’ nın, teklifin bekletici mesele yapılması gerektiği yolundaki karşı oyu nedeniyle, oy çokluğuyla karar verilmiştir.

 

Yapılan incelemede;

 

… Tugayı emrinde uzman çavuş olarak görevli olan sanığa, 29.10.2012 tarihinde bölük komutan vekili Ütğm. S.T. tarafından; … keskin nişancı tüfeğinin bulunduğu mevziinin uygun olmaması nedeni ile başka bir mevziiye geçmesi konusunda emir verdiği, sanığın verilen emir üzerine keskin nişancı tüfeğini bir başka mevzie taşıdığı ancak yeterli kamuflaj yapıp mevzisini güvenli hale getirmediği, Ütğm. S.T.'ın sanığın keskin nişancı tüfeğini taşıdığı mevziiye gittiğinde, mevziinin uygun olarak hazırlanmaması nedeni ile sanığa emrini neden eksik yerine getirdiğini sorduğu, sanığın disiplinsiz bir şekilde “ben bu silahın kursunu aldım, hatta kursu altıncılıkla bitirdim, silahın mevziisini nereye yapabileceğime ben karar veririm” şeklinde cevap vermesi üzerine, Ütğm. S.T.'ın sanığa “esas duruşa geç” şeklinde emir verdiği, sanığın esas duruşa geçmemesi üzerine, Ütğm. S.T.'ın emrini tekrarladığı, sanığın “bana emir veremezsiniz, ben asker değilim” şeklinde karşılık vererek esas duruşa geçmediği; sonrasında sanığın bölük komutanının kendisine bağırmasından dolayı bir anda sinirlenip “benimle babam bile bu şekilde konuşmuyor, bana bağırıp bu şekilde konuşamazsınız” ve “lanet olsun” şeklinde sözler sarf ederek kendisine zimmetli olan … seri numaralı keskin nişancı tüfeğini yere fırlattığı, keskin nişancı tüfeğinin yere düşmesi nedeni ile tüfeğin dürbününün merceğinin kırıldığı ve 3885,05 TL. Hazine zararının meydana geldiği; maddi vakıa olarak anlaşılıp sübuta ermektedir.

 

Emre itaatsizlikte ısrar suçunun değerlendirilmesi;

 

Keskin nişancı mevziini olması gerektiği gibi hazırlamaması nedeniyle uyarıldığı esnada, disiplinsiz bir şekilde “ben bu silahın kursunu aldım, hatta kursu altıncılıkla bitirdim, silahın mevziisini nereye yapabileceğime ben karar veririm” şeklinde cevap vermesi üzerine, birlik komutanı Ütğm. S.T. tarafından sanığa “esas duruşa geç” şeklinde emir verdiği, sanığın esas duruşa geçmemesi üzerine Ütğm. S.T.'ın emrini tekrarlanmasına rağmen, sanığın “bana emir veremezsiniz, ben asker değilim” şeklinde karşılık vererek esas duruşa geçmediği gözetildiğinde; sanığın, Askeri Ceza Kanunu 87/1'inci maddesinin ikinci cümlesinde öngörülen emre itaatsizlikte ısrar suçunu işlediği hususunda tereddüt bulunmamaktadır.

 

Askeri Mahkemece; sanığın belirtilen eyleminin atılı suça vücut vereceği kabul edilerek, tüm unsurları ile oluşan atılı suçtan, yasal ve inandırıcı gerekçelerle ceza tayin edilip, takdiri indirim uygulanmak suretiyle cezalandırılmasında; rızası bulunmadığından hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesinde, hükmolunan hapis cezasının gerekçesi gösterilerek ertelenmesinde; usul, sübut, vasıf ve uygulama yönlerinden hukuka aykırılık bulunmadığından, sanığın temyiz sebeplerinin reddi ile mahkûmiyet hükmünün onanmasına karar verilmiştir.

 

Askeri eşyayı kasten tahrip suçunun değerlendirilmesi;

 

Keskin nişancı mevziini olması gerektiği gibi hazırlamaması nedeniyle uyarılması nedeniyle, bölük komutanına sinirlenip “benimle babam bile bu şekilde konuşmuyor, bana bağırıp bu şekilde konuşamazsınız” ve “lanet olsun” şeklinde sözler sarf ederek kendisine zimmetli olan … seri numaralı keskin nişancı tüfeğini yere fırlattığı, keskin nişancı tüfeğinin yere düşmesi nedeni ile tüfeğin dürbününün merceğinin kırıldığı ve 3885,05 TL. Hazine zararının meydana geldiği gözetildiğinde, sanığın, Askeri Ceza Kanunu 130'uncu maddesinde öngörülen askeri eşyayı kasten tahrip suçunu işlediği hususunda tereddüt bulunmamaktadır.

 

Askeri Mahkemece; sanığın belirtilen eyleminin atılı suça vücut vereceği kabul edilerek, tüm unsurları ile oluşan atılı suçtan, yasal ve inandırıcı gerekçelerle ceza tayin edilip, takdiri indirim uygulanmak suretiyle cezalandırılmasında; rızası bulunmadığından hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesinde, hükmolunan hapis cezasının gerekçesi gösterilerek ertelenmesinde; usul, sübut, vasıf ve uygulama yönlerinden aşağıda belirtilen husus dışında herhangi bir hukuka aykırılık görülmemekle birlikte;

 

Sanık hakkında Harçlar Kanunu’nun 1 nolu tarifesi uyarınca 265,30 TL nispi harca hükmedilmesi gerekirken askeri eşyayı kasten tahrip etmek suçuna ilişkin hükümde nispi harca hükmedilmemesi hukuka aykırı bulunduğundan, hükmün bu yönden bozulmasına, ancak suç vasfının tayinine ve ceza uygulamasına bir etkisi olmayan bu hatanın, hiçbir araştırma yapılmadan ve takdire gerek duyulmadan değiştirilmesi mümkün olduğundan, 353 sayılı Kanun’un 220/2-İ maddesi uyarınca, hükmün “492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 1 nolu tarifesi uyarınca sanıktan 265,30 TL nispi harç alınmasına” şeklinde düzeltilerek, diğer kısımların ise aynen muhafaza edilmek suretiyle onanmasına karar verilmiştir.

 

Diğer taraftan, operasyon bölgesinde görevliler önünde işlenen itaatsizliğin, keza bu bölgede kullanımı son derece önemli bulunan silahın tahrip eyleminin gerçekleştirilmesi karşısında, her iki suç yönünden temel cezanın alt sınırdan belirlenmesi, takdirde zaaf niteliğinde bulunmakla birlikte, aleyhe bozma yasağı kapsamında bu hususa işaretle yetinilmiştir.

 

Sonuç Ve Karar: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

 

1) Sanığın kabule değer görülmeyen temyiz sebeplerinin, 353 sayılı Kanun’un 217/2’nci maddesi gereğince REDDİNE;

 

2) Emre itaatsizlikte ısrar suçundan kurulan, usul ve esas yönlerinden hukuka uygun bulunan mahkûmiyet hükmünün ONANMASINA;

 

3) Askeri eşyayı kasten tahrip suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün, sanığın temyizine atfen ve resen, yukarıda belirtilen uygulama hatası nedeniyle BOZULMASINA;

 

Bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5530 sayılı Kanun ile değişik 353 sayılı Kanun’un 220/2-İ maddesi ve bendi uyarınca, mahkûmiyet hükmünün “492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 1 nolu tarifesi uyarınca sanıktan 265,30 TL nispi harç alınmasına” şeklinde DÜZELTİLEREK ONANMASINA;

 

7.3.2017 tarihinde, tebliğnamedeki görüşe uygun olarak ve oybirliği ile karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy