Askeri Yargıtay 4. Daire 2017/73 Esas 2017/143 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: 4. Daire
Esas No: 2017/ 73
Karar No: 2017 / 143
Karar Tarihi: 04.04.2017

(1632 S. K. m. 30, 131) (5237 S. K. m. 43, 51, 62)

Sanık hakkındaki mahkûmiyet hükmünün Dairemizin 27.1.2015 tarihli ve 2014/849 E., 2015/105 K. sayılı kararı ile usul ve noksan soruşturma yönünden bozulması üzerine, bozma kararına uyularak yapılan yargılama neticesinde Askeri Mahkemece; sanığın, 1.1.2009-8.6.2011 tarihleri arasında ihtilasen zimmet suçunu işlediği kabul edilerek, ASCK’nın 131/1 (birinci paragrafı), TCK’nın 43 ve 62/1’inci maddeleri gereğince, bir yıl on beş gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına, hükmolunan hapis cezasının TCK’nın 51’inci maddesi gereğince ertelenmesine, TCK’nın 51/3’üncü maddesi gereğince bir yıl denetim süresine tabi tutulmasına, ASCK’nın 30/1-B maddesi gereğince sanığın Türk Silahlı Kuvvetlerinden çıkartılmasına, ASCK’nın 131/1’inci maddesinin üçüncü paragrafı gereğince mal edinilen 101.817,34 TL tutarın sanığa ödettirilmesine, 6.995 TL nispi harcın sanıktan tahsiline, karar verilmiş;

Bu hüküm; müdafi tarafından, usul ve esasa yönelik sebepler ileri sürülerek, yasal süresi içinde temyiz edilmiştir.

Yapılan incelemede;

Askeri Mahkemece; 1.1.2009-31.12.2009 ve 1.1.2010-31.12.2010 tarihleri arasında kasa astsubayı, 1.1.2011-10.7.2011 tarihleri arasında mubayaa ve kasa astsubayı olarak görev yapan ve kantinin tüm ticari işlerini bizzat yürüten sanığın; “memur olarak kendisine tevdi olunan veya vazife dolayısıyla muhafaza, kontrol ve sorumluluğu altında bulunan, kantin başkanlığına ait toplamda 101.817,34 TL para ve bir kısım menkul mal bedelini mal edinip kişisel harcamalarda kullanarak tasarrufta bulunduğu; ödenmemiş faturaları muhasebe kayıtlarına ödenmiş gibi geçirdiği, ödemelerde kasa çıktı fişi düzenlemesi gerekirken düzenlemediği, firmalardan tahsilât makbuzu alması gerekirken almadığı, 8.000 TL üzeri faturaları banka, finans kurumları veya PTT vasıtasıyla alacaklı firmalara ödemesi gerekirken ödemediği, firmalardan alınan ciro primlerini muhasebe kayıtlarına girmeyerek nerede kullandığı belli olmayan kişisel harcamalarda kullandığı, kantine teslim edilen malları kantin hesaplarına almayarak dışarıda kendi nam ve hesabına sattığı veya sattırdığı, kasa defterine mükerrer kayıtlar yaparak kantin giderlerini artırarak aradaki farkı kasadan aldığı ve mal edindiği, ciro primlerini eksik girerek kantin gelirlerini düşük gösterip aradaki farkı kendi zimmetine geçirdiği, bu eylemlerinden dolayı kantinin zarara uğradığı, böylece zincirleme ihtilâsen zimmet suçunu işlediği kabul edilerek, yukarıda yazılı olduğu şekilde mahkûmiyetine karar verilmiş ise de;

Dairemizin 27.1.2015 tarihli ve 2014/849 E., 2015/105 K. sayılı bozma ilamında; suça konu tarihlerde, kantine ait banka hesap hareketlerinin de irdelenip, kasaya giren ve çıkan para ile buradan yapılan ödemeler karşılaştırılarak, kasada olması gerektiği halde olmayan miktar belirlendikten sonra, sanığın da aralarında olduğu kantin heyetinin (kantin başkanı, kasa sorumlusu, mubayaa, muhasip üye vs) görev ve sorumluluklarının Askeri Kantin Yönetmeliği ve diğer mevzuat çerçevesinde ayrı ayrı ortaya konulması, akabinde kantin heyetinin sorumluluğunun bulunup bulunmadığının mevzuat çerçevesinde ayrı ayrı tartışılması, yapılacak değerlendirme sonucuna göre sanığın sorumlu olduğu zarar miktarının ve bu para ve/veya malları nasıl mal edindiği konusunun net bir biçimde ortaya konulması gerektiği belirtilmişken, Askeri Mahkemece; temyiz denetimine olanak sağlayacak derecede yeterli gerekçe gösterilmeden kantin heyetinin sorumlu olmadığının belirtilip, sanığın sorumlu olduğu zarar miktarının bu değerlendirmeye göre tespit edildiği ve gerekli araştırma yapılmaksızın, indi mütalaalarla sanığın kantin parasını temellük ettiğinin kabul edildiği görülmektedir.

Askeri Mahkemece, bozmaya uyulmasına karar verilmesi halinde, Askeri Mahkemenin, bozma kararında gösterilen esaslara göre hareket etme ve karar verme ödevi doğmaktadır.

Askeri Mahkemece;

M.Z.Ç. başkanlığında teşekkül ettirilen bilirkişi heyeti, sanığın temellükünü ortaya koyan belgelerin Deliller Klasörü EK-7'de olduğunu vurgulamış ise de; belirtilen belgelerin bilirkişi raporunda ifade edildiği üzere ciro primleri ve bu primlerin harcandığı resmi işlere ilişkin listelerden ibaret olduğu, sanığın bu gelirden ne şekilde ve ne miktarda kendisi için harcama yaptığının açıklanmadığı; keza gerekçeli kararda, temellük ile ilgili kabulün ortaya konulduğu bölümde, aylık gelirini kredi kartı ve kredi borçlarına yatırdıktan sonra ay içinde harcamalarını yapmak için nakit parası kalmadığından, kantin başkanlığına ait parayı mal edindiği belirtilerek atıfta bulunulan, Dz. 986-1007, 1033-1034, 1070, 1082-1086 sıralardaki belgeler incelendiğinde ise, sanığa ait, nakit avans da kullanılabilen banka hesabına düzenli olarak para yatırıldığı görülmekle birlikte, bu paranın kaynağının araştırılmadığı, ayrıca sanığın gelirinin harcamalarını karşılayıp karşılamadığının araştırılmadığı;

Suça konu tarihlerde, kantine ait banka hesap hareketlerinin de irdelenip, kasaya giren ve çıkan para ile buradan yapılan ödemeler karşılaştırılarak, kasada olması gerektiği halde olmayan miktar belirlendikten sonra, sanığın da aralarında olduğu kantin heyetinin (kantin başkanı, kasa sorumlusu, mubayaa, muhasip üye vs) görev ve sorumluluklarının Askeri Kantin Yönetmeliği ve diğer mevzuat çerçevesinde ayrı ayrı ortaya konulması, akabinde kantin heyetinin sorumluluğunun bulunup bulunmadığının mevzuat çerçevesinde ayrı ayrı tartışılması, yapılacak değerlendirme sonucuna göre sanığın sorumlu olduğu zarar miktarının ve bu para ve/veya malları nasıl mal edindiği konusunun net bir biçimde ortaya konulması gerekirken temyiz denetimine olanak sağlayacak derecede yeterli gerekçe gösterilmeden kantin heyetinin sorumlu olmadığının belirtilip, sanığın sorumlu olduğu zarar miktarının bu değerlendirmeye göre tespit edildiği;

Görülmektedir.

Diğer taraftan; Dairemizin bozma ilamı çerçevesinde, ciro primlerinin Komutanlığın düzenlediği kurslarda kostüm kiralarının ödenmesi, yeni yapılan …. lojmanlarına konteynır taşımak, elektrik tesisatı çekmek, 2010 yılı sonunda kantin taşınırken yapılan masraflar ve kayda geçirilmeyen masraflar için kullanıldığı yolundaki beyanların tetkiki yoluna gidilmiş ve bahse konu giderlerin kantin gelirlerinden karşılandığına dair bir belge bulunmadığı ortaya konulmuştur. Ancak, bahse konu giderlerin hangi ödenek kaleminden veya nasıl karşılandığının araştırılmamış olduğu görülmektedir. Kurum harcamalarının, genel bütçe ya da bir başka gelir kalemi ile karşılanmış olması gerektiğinden, böyle bir gelirin sarf edilmek suretiyle ihtiyacın karşılanmış olduğunun belirlenememesi halinde, sanık ve müdafiin savunmasının yerinde görülerek, kantin ciro gelirlerinden bu ihtiyaçların karşılandığının kabulü ve kantin zararının buna göre belirlenmesi gerekecektir. Bu yönde bir araştırma yapılmadan hükme ulaşılması noksan soruşturma olarak görülmüştür.

Müdafiin iddialarının gerektiği gibi karşılanabilmesi amacıyla, kantinlerde kullanılan …. programı ile ilgili olarak başka kullanıcılar tarafından iletilmiş şikâyetler olup olmadığının araştırılmamış olması da, bir başka eksiklik olarak değerlendirilmiştir.

Somut olayda, bozma ilamına uyulmasına rağmen bozmanın gereğinin tam olarak yerine getirilememesi usule aykırılık; ciro primlerinin Komutanlığın düzenlediği kurslarda kostüm kiralarının ödenmesi, yeni yapılan …. lojmanlarına konteynır taşımak, elektrik tesisatı çekmek, 2010 yılı sonunda kantin taşınırken yapılan masraflar ve kayda geçirilmeyen masraflar için kullanıldığı yolundaki beyanların ve …. programı ile ilgili iddiaların yeteri kadar araştırılmamış olması da noksan soruşturma teşkil ettiğinden, sanık ve müdafiin temyizlerine atfen ve resen hukuka aykırı bulunan mahkûmiyet hükmünün usul ve noksan soruşturma yönlerinden bozulmasına karar verilmiştir.

Bozma nedeni karşısında; diğer hususlarda temyiz incelemesi yapılmamıştır.

Sonuç Ve Karar: Açıklanan nedenlerle;

Müdafiin temyizine atfen ve resen, 353 sayılı Kanun’un 221/1’inci maddesi uyarınca, mahkûmiyet hükmünün noksan soruşturmaya ilişkin hukuka aykırılık nedeniyle BOZULMASINA,

4.4.2017 tarihinde, tebliğnamedeki görüşe uygun olarak ve oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy