Askeri Yargıtay 4. Daire 2017/62 Esas 2017/113 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: 4. Daire
Esas No: 2017/ 62
Karar No: 2017 / 113
Karar Tarihi: 21.03.2017

(1632 S. K. m. 66) (5237 S. K. m. 50, 52, 62)

Askeri Mahkemece; sanığın, 2.9.2010-8.3.2011 tarihleri arasında firar suçunu işlediği kabul edilerek, ASCK’nın 66/1-a, TCK’nın 62/1, 50/1-a ve 52’nci maddeleri uyarınca, 6.000 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına, karar verilmiş; bu hüküm, sanık tarafından, esasa ve uygulamaya yönelik sebeplerle temyiz edilmiştir.

Her ne kadar, daha önce, dosya hakkında Dairemizin 14.2.2017 tarihli ve 2017/62-18 E.K sayılı ara kararıyla bekletici mesele yapılması kararı verilmişse de, başka bir olaya ilişkin olarak Daireler Kurulunca 16.2.2017 tarihli, 2016/91 E., 2017/11 K. sayılı dosyada bekletici mesele yapılmaması kararı verildiği dikkate alınarak, dosyanın incelenmesine, ….'nın karşı oyu nedeniyle, oy çokluğuyla karar verilmiştir.

Yapılan incelemede;

Sanığın, 1.9.2010 tarihinde duruşma için gönderildiği …. Askeri Mahkemesinden dönmeyerek firar ettiği, 8.3.2011 tarihinde ….’da polis tarafından yakalandığı, böylece 2.9.2010-8.3.2011 tarihleri arasında firar suçunu işlediği kabul edilerek, yazılı olduğu şekilde cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmakta ise de;

Askeri Yargıtay’ın yerleşik kararlarında; belgelerin onaysız fotokopileri güvenirlilikleri kuşkulu olduğundan resmi belge olarak kabul edilmemektedir. Somut olayda, sanığa ait yakalama tutanağının aslı veya onaylı sureti getirtilerek suç temadisinin ne zaman sona erdiğinin dosyadaki diğer delillerle karşılaştırılmak suretiyle hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi gerekirken, dosya dizi 9’da bulunan yakalama tutanağının onaysız fotokopisine itibar edilerek suç tarihinin belirlendiği görülmektedir. Bu itibarla; mahkûmiyet hükmünün noksan soruşturma yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

Sanığın askerliğe elverişsizlik halinin suç tarihlerini kapsamadığının ek rapor ile usulüne göre tespit edilmiş olması, 1.9.2010 tarihinde duruşma için gönderildiği Askeri Mahkemeden firar eden sanığın, aynı gün sonuna kadar Birliğine katılması imkânı bulunduğundan, suç başlangıç tarihinin 2.9.2010 olarak kabul edilmesi, dosya içeriğine uygun düştüğünden, bunların bozma sebebi sayılması yöndeki tebliğname görüşüne iştirak edilmemiştir. Ayrıca, mahkeme adı yazılmayan duruşma tutanaklarına ait oturumlarda hükmün esasına müessir yargısal bir işlem yapılmamış olması karşısında, bazı duruşma tutanaklarında mahkeme adına yer verilmemesi bozma sebebi sayılmamıştır.

Sonuç Ve Karar: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Sanığın temyizine atfen ve resen, 353 sayılı Kanun’un 221/1’inci maddesi uyarınca, hukuka aykırı bulunan mahkûmiyet hükmünün noksan soruşturma yönünden BOZULMASINA;

21.3.2017 tarihinde, tebliğnameye kısmen uygun olarak ve oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy