Askeri Yargıtay 4. Daire 2017/46 Esas 2017/60 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: 4. Daire
Esas No: 2017/ 46
Karar No: 2017 / 60
Karar Tarihi: 07.02.2017

(1632 S. K. m. 110, 115) (2803 S. K. m. 15)

Askeri Mahkemece; sanık hakkında memuriyet nüfuzunu sair suretle kötüye kullanma ve madununun şikâyetnamesini saklama suçlarını işlediği iddia edilerek açılan kamu davasında; 25.7.2016 tarihli ve 668 sayılı KHK ile değişikliğe uğrayan 2803 sayılı Jandarma Teşkilat Görev ve Yetkileri Kanunu'nun hükümleri gereğince askeri mahkemenin görevinin sona erdiği kabul edilerek, görevsizlik kararı verilmiştir.

Bu görevsizlik kararı, sanık müdafii tarafından, yasal süresi içinde, görevsizlik kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek temyiz edilmiştir.

Yapılan incelemede;

Sanığın, katılan Bçvş. Ö.Ç.'nın il içi atama gerekçesini öğrenmek amacıyla yazdığı dilekçesini saklamak suretiyle madununun şikâyetnamesini saklama ve katılan hakkında yapılan idari tahkikat sırasında tanıklar Ş.P. ile M.Y.'a nasıl ifade verecekleri konusunda yönlendirme yapmak suretiyle memuriyet nüfuzunu sair suretle kötüye kullanma suçlarını işlediğinden bahisle kamu davası açıldığı;

Askeri Mahkemece; 25.7.2016 tarihli ve 668 sayılı KHK ile değişikliğe uğrayan 2803 sayılı Jandarma Teşkilat Görev ve Yetkileri Kanununu hükümleri gereğince sanık hakkında Askeri Mahkemenin yargılama görevinin sona erdiği belirtilerek, görevsizlik kararı verildiği anlaşılmaktadır.

Mahkemelerin görev durumları kamu düzenini ilgilendirmekte olup, “Tabii hâkim” ilkesi ile de doğrudan bağlantılı bulunmakta, adil yargılamaya ilişkin temel bir hak olarak karşımıza çıkmaktadır. Yargılamanın her aşamasında “Görev” durumunun dikkate alınması gerekmektedir.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 145'inci maddesinin ikinci fıkrasında; "Savaş hali haricinde, asker olmayan kişiler askeri mahkemelerde yargılanamaz." hükmü öngörülmüştür.

Yasa Koyucu, 25.7.2016 tarihli ve 668 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Jandarma teşkilatını Türk Silâhlı Kuvvetleri bünyesi dışında, genel kolluk statüsünde yapılandırmak yoluna gitmiş ve 2803 sayılı Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanunu’nun, “Disiplin ve soruşturma usulleri” başlıklı 15’inci maddesinin (d) bendinde değişiklik yaparak, Jandarma personeline askeri görev verildiği takdirde bu görevlerden doğan suçların muhakemesinin, Jandarma personelinin emrine verildiği askeri birlik personelini muhakeme etmekle görevli ve yetkili olan askeri mahkemede görüleceğini öngörmüş, jandarma personelinin askeri görev verilmesi hali dışında işlediği tüm suçlar yönünden, askeri mahkemelerde yargılanmalarına son verilmiştir.

Sanığa atılı “memuriyet nüfuzunu sair suretle kötüye kullanma ve madununun şikâyetnamesini saklama” suçları askeri bir suç olmakla birlikte, kanuna uygun olarak verilmiş bir askeri görev bulunmadığı ve bu görevden dolayı suç işlenmesinin söz konusu olmadığı, bu nedenle sanığın askeri mahkemede yargılanmasının mümkün olmadığı anlaşıldığından, görevsizlik kararının onanmasına karar verilmiştir (Askeri Yargıtay Daireler Kurulunun 3.11.2016 tarihli, 2016/53-78 E.K.; 17.11.2016 tarihli, 2016/24-80 E.K. ve 24.11.2016 tarihli, 2016/71-84 E.K. sayılı kararları da bu doğrultudadır).

Başkan ….; suç tarihinde asker kişi olan sanığın, 668 sayılı KHK'nın yürürlüğe girdiği 25.7.2016 tarihinden önce atılı suçu işlemiş olduğu ve 353 sayılı Kanun'un 17'nci maddesi gereğince askeri yargıda yargılanmasını gerektiren ilginin de kesilmediği dikkate alındığında, askeri mahkemenin görevli olduğu ve temyiz incelemesine devam edilmesi gerektiği kanaatinde olduğundan, çoğunluğun aksi yöndeki kararına katılmamıştır.

Sonuç Ve Karar: Açıklanan nedenlerle;

Sanık müdafiinin kabule değer görülmeyen temyiz sebeplerinin, 353 sayılı Kanun’un 217/2’nci maddesi gereğince REDDİNE;

Hukuka uygun bulunan görevsizlik kararlarının ayrı ayrı ONANMASINA;

7.2.2017 tarihinde, tebliğnameye uygun olarak, Başkan….'ın karşı oyu nedeniyle ve oyçokluğu ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy