Askeri Yargıtay 4. Daire 2017/20 Esas 2017/44 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: 4. Daire
Esas No: 2017/ 20
Karar No: 2017 / 44
Karar Tarihi: 17.01.2017

(1632 S. K. m. 87, 91) (5237 S. K. m. 50, 52)

Askeri Mahkemece; sanığın,

1-) 15.1.2012 tarihinde, emre itaatsizlikte ısrar suçunu işlediği kabul edilerek, ASCK’nın 87/1 (ikinci cümlesi) ile TCK'nın 50 ve 52'nci maddeleri gereğince, 1.500 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına,

2-) 15.1.2012 tarihinde, amire fiilen taarruz suçunu işlediği kabul edilerek, ASCK’nın 91/1 (az vahim hal cümlesi) ile TCK'nın 50 ve 52'nci maddeleri gereğince, 3.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına,

Karar verilmiştir.

Bu hüküm; sanık tarafından, esasa yönelik sebepler ileri sürülerek, yasal süresi içinde temyiz edilmiştir.

Yapılan incelemede;

Askeri Mahkemece; sanığın, 15.1.2012 tarihinde, sabah saat 07.00 sularında koğuş temizliği hususunda Er M.S.K. ile tartıştığı, Er B.Y.'ın durumu fark ederek tartışmayı sonlandırdığı, sanığın gece geç yatması nedeniyle temizlik yapmayı istemediğini söylemesi üzerine, sanık ile Er B.Y. arasında bir tartışma yaşandığı, Er B.Y.'ın, sanığı nöbetçi subay olan mağdur sanık Atğm. S.Ş.'in odasına götürdüğü, sanığın yorgun olması nedeniyle temizlik yapmak istemediğini ve odadan ayrılmak istediğini belirttiği, Atğm. S.Ş.'in, kendisi izin vermeden ayrılamayacağını ve tutanak tutacağını sanığa söylediği, sanığın odadan dışarı çıkmak istemesi üzerine duvar önünde esas duruşa geçerek beklemesini söylediği, sanığın, elini kolunu sallayarak esas duruşa geçmeyeceğini ve söylediği yerde beklemeyeceğini Atğm. S.Ş.'e söylediği, Atğm. S.Ş.'in esas duruşa geçmesi hususunda sanığı uyardığı, sanığın esas duruşa geçmeyerek ve açıkça ret ederek yüksek sesle "kimse bana karışamaz" dediği, Atğm. S.Ş.'in göğsüne eli ile vurarak sanığı duvara yasladığı, sanığın ise Atğm. S.Ş.'in elini iterek "bana kimse dokunamaz" dediği, Atğm. S.Ş.'in "sen çok mu ta..klısın ki kimse sana dokunamayacak? Sen nasıl herkese karşı efelenebiliyorsun" dediği, sanığın "evet, çok ta..klıyım" dediği, Atğm. S.Ş.'in esas duruşa geçmesi hususunda sanığa tekrar emir verdiği ve bir eli ile sanığı tekrar duvara doğru iteklediği, sanığın ise Atğm. S.Ş.'in boğazına sarıldığı, olay yerinde bulunan askerlerin araya girdiği, bu şekilde sanığın emre itaatsizlikte ısrar ve amire fiilen taarruz suçlarını işlediği kabul edilerek, mahkûmiyetine dair hüküm kurulmuştur.

353 sayılı Kanun’un askeri mahkemelerin genel görevini düzenleyen 9'uncu maddesine göre, askeri mahkemeler kanunlarda aksi yazılı olmadıkça, asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler. 25.7.2016 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 668 sayılı KHK'nın 15'inci maddesiyle, 2803 sayılı Kanun’un 15'inci maddesinin d fıkrasında yapılan değişiklikle, askeri yargıda genel görevin düzenlendiği yargılama kuralına aksi bir hüküm getirilmiş ve jandarma personeli hakkında -askeri görevlerden doğan suçlar dışında- 353 sayılı Kanun’un uygulanmasına son verilmiştir.

Jandarmanın askeri görevleri ise aynı KHK'nın 10'uncu maddesiyle, 2803 sayılı Kanun’un 8'inci maddesinde yapılan değişiklikle yeniden belirlenmiştir. Bunlar, sıkıyönetim, seferberlik ve savaş hallerinde, Bakanlar Kurulu kararıyla Kuvvet Komutanlıkları emrine giren jandarma personelinin icra ettiği askeri görevler ile Genelkurmay Başkanlığının talebi üzerine İçişleri Bakanının, illerde ise garnizon komutanının talep etmesi halinde valinin onayıyla jandarmaya verilen askeri görevlerdir.

Gerek öğretide gerekse yerleşmiş yargısal kararlarda, yeni yürürlüğe giren yargılama kurallarına ilişkin değişikliklerin, yapılacak yargılama işlemlerinde sanığın leh veya aleyhinde sonuç doğurmasına bakılmaksızın derhal uygulanması ilkesi benimsenmiştir. Bu ilkenin istisnası da ancak yeni yürürlüğe konulan kanunda geçici maddeler ile yapılan düzenlemelerle ayrık tutulan hallerde ortaya çıkmaktadır. Anılan KHK ile 25.7.2016 tarihinden önce işlenen suçlar bakımından herhangi bir istisna getirilmediği görülmektedir. Açıklanan ilkenin doğal sonucu olarak yeni yürürlülüğe giren ve istisna içermeyen yargılama kurallının inceleme konusu yargılamada derhal uygulanması zorunludur.

31.7.2016 tarihinde yürürlüğe giren 669 sayılı KHK'nın 111'nci maddesi ile; 2803 sayılı Kanunun Geçici Maddesinde yapılan değişiklikle; "... Jandarma Genel Komutanlığı emrine verilen er ve erbaşlar ile, askerlik yükümlüleri hakkında diğer er ve erbaşlar ile askerlik yükümlülerinin tabi olduğu hükümler uygulanır. ..." hükmü öngörülmüş ise de; maddede, Jandarma Genel Komutanlığı emrinde görevlendirilecek yükümlülerin, 1111 sayılı Askerlik Kanunu çerçevesinde görevlendirileceğinden söz edildiğinden, bu yükümlüler yönünden öngörülen, "... diğer er ve erbaşlar ile askerlik yükümlülerinin tabi olduğu hükümler ..." ifadesinden, 1111 sayılı Kanun’da öngörülen yükümlülüklerin anlaşılması gerektiği, bu ifadenin askeri yargılama usulü ya da askeri ceza hukuku yönünden bir atıf niteliği taşımadığı anlaşıldığından, 668 sayılı KHK ile getirilen yeni yargılama kuralına bir istisna getirmediği kabul edilmelidir.

Somut olayda, jandarma personeli olan sanığa isnat edilen suç askeri görevlerden doğan bir suç olmadığından, yeni yürürlüğe giren ve istisna içermeyen yargılama kuralına göre, sanık hakkında 353 sayılı Kanun’un uygulanması söz konusu olamayacağından, sanığın askeri mahkemede yargılanması mümkün değildir. Bu itibarla; sanık hakkında verilen mahkûmiyet hükümlerinin görev yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

Başkan ….; suç tarihinde asker kişi olan sanığın, 668 sayılı KHK'nın yürürlüğe girdiği 25.7.2016 tarihinden önce atılı suçu işlemiş olduğu ve 353 sayılı Kanun'un 17'inci maddesi uyarınca askeri yargıda yargılanmasını gerektiren ilginin de kesilmediği dikkate alındığında, askeri mahkemenin görevli olduğu ve temyiz incelemesine devam edilmesi gerektiği görüşüyle; Üye …. ise; 31.7.2016 tarihli ve 669 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 111’inci maddesi ile 2803 sayılı Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanunu’na ilave edilen Geçici 5’inci maddede; “Jandarma Genel Komutanlığının er ve erbaş ile askerlik yükümlüsü ihtiyacı, 21/6/1927 tarihli ve 1111 sayılı Askerlik Kanunu hükümleri çerçevesinde Milli Savunma Bakanlığı tarafından üç yıl süreyle karşılanır. Ancak İçişleri Bakanlığının göstereceği lüzum üzerine ve Bakanlar Kurulu kararıyla; bu süre uzatılabilir. Bu suretle Jandarma Genel Komutanlığı emrine verilen er ve erbaşlar ile askerlik yükümlüleri hakkında, diğer er ve erbaşlar ile askerlik yükümlülerinin tabi olduğu hükümler uygulanır. Bunların giderleri Jandarma Genel Komutanlığı bütçesinden karşılanır.” hükmünün öngörülmesi karşısında bu düzenlemenin 1111 sayılı Askerlik Kanunu yanı sıra askeri yargılama usulü ve askeri ceza hukuku yönünden de bir atıf niteliğinde olduğu, dolayısıyla, askeri yargının görevinin devam ettiği görüşüyle, çoğunluğun aksi yöndeki kararına katılmamışlardır.

Sonuç Ve Karar: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Sanığın temyizine atfen ve resen, hukuka aykırı bulunan mahkûmiyet hükümlerinin, 353 sayılı Kanun’un 221/1’inci maddesi gereğince görev yönünden ayrı ayrı BOZULMASINA,

17.1.2017 tarihinde, tebliğnameye uygun olarak, Başkan …. ve Üye ….'in karşı oyları nedeniyle ve oyçokluğuyla karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy