Askeri Yargıtay 4. Daire 2017/139 Esas 2017/157 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: 4. Daire
Esas No: 2017/ 139
Karar No: 2017 / 157
Karar Tarihi: 04.04.2017

(1632 S. K. m. 66) (5237 S. K. m. 62)

Askeri Mahkemece, 3.3.2016 tarihli, 2015/457 E. ve 2016/030 K. sayılı kararla; duruşma açılmak suretiyle yapılan yargılama sonucunda; daha önce 30.6.2014 tarihli ve 2014/144-315 E.K. sayılı kararla açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanmasına ve sanığın, 8.12.2013-18.2.2014 tarihleri arasında firar suçunu işlediği kabul edilerek, ASCK’nın 66/1-a ve TCK’nın 62’nci maddeleri gereğince, on ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, denetim süresi içerisinde yeniden kasıtlı suç işlemesi nedeniyle yasal imkânsızlık nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, kısa süreli hapis cezasının seçenek yaptırımlara çevrilmesine ve ertelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Bu hüküm; sanık tarafından, anne ve babasının felçli olmasından dolayı psikolojisinin yerinde olmadığı, ailesine bakmak zorunda olduğu, bu nedenle firar ettiği belirtilmek suretiyle yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir.

316 milletvekilinin imzası ile TBMM Başkanlığına verilen ve TBMM Genel Kurulunda yapılan ilk tur oylamalarında kabul edilen, Cumhurbaşkanına sunulan ve Resmi Gazete’de yayınlanan Anayasa değişikliği teklifinin geçici maddesinde, Askeri Yargıtayın kapatılmasının öngörüldüğü dikkate alınarak, bahse konu teklifin kanunlaşmasının bekletici mesele yapılması gerekip gerekmediği tartışılmış, teklifin kanunlaşması mutlak olmadığından ve kanunlaşsa bile, kanunlaşana kadar zaman gerekip, bekletici mesele yapılması dosyanın sürüncemede kalmasına neden olabileceğinden, temyiz incelemesinin sürdürülmesine, Üye ….'nın, teklifin bekletici mesele yapılması gerektiği yolundaki karşı oyu nedeniyle, oy çokluğuyla karar verilmiştir.

Yapılan incelemede;

Askeri Mahkemenin 30.6.2014 tarihli ve 2014/144-315 E.K. sayılı kararı ile; sanığın, 8.12.2013-18.02.2014 tarihleri arasında firar suçunu işlediği kabul edilerek, ASCK’nın 66/1-a ve TCK’nın 62’nci maddeleri gereğince, on ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, CMK’nın 231/5’inci maddesi gereğince bu hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve beş yıl denetim süresine tabi tutulmasına karar verildiği, bu kararın taraflarca süresi içerisinde itiraz edilmemekle 15.7.2014 tarihinden itibaren kesinleştirildiği;

Söz konusu hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştirilmesinden sonra, 5 yıllık deneme süresi içerisinde, sanığın, 7.1.2015 tarihinde, kasıtlı bir suç olan "hükümlü veya tutuklunun kaçması" suçunu işlediği ve bu suçtan dolayı verilen mahkûmiyet hükmünün 27.4.2015 tarihinde kesinleştiğine dair … Asliye Ceza Mahkemesince ihbarda bulunulması üzerine, Askeri Mahkemece; CMK’nın 231/11’inci maddesi uyarınca duruşma açılmak ve taraf teşkil edilmek suretiyle yapılan yargılama sonunda, temyize konu mahkûmiyet hükmünün verildiği anlaşılmaktadır.

Öncelikle açıklanması geri bırakılan 30.6.2014 tarihli ve 2014/144-315 E.K. sayılı hükmün usule uygun kesinleşip kesinleşmediği hususu incelenmiş, kararın, sanığın yokluğunda verildiği, bu kararın tebliği için, sanığın MERNİS adresi olan “……” adresine tebligat çıkarıldığı, söz konusu adreste 7.7.2014 tarihinde tebliğin yapıldığı, tebliğ mazbatasına da “adresin kapalı olması nedeniyle A.F.’ten sorulduğu, verilen beyanda muhatabın eve geleceğinin beyan edilmesi üzerine tebliğ imkansızlığı nedeniyle tebliğ zarfının Şahincili muhtarlığına teslim edildiği, düzenlenen … no'lu haber kağıdının muhatabın kapısına yapıştırıldığı, ayrıca en yakın komşusu A.F.’e bildirildiği, haber verilen kişinin imza atmaktan kaçındığı” yönünde şerh düşüldüğü, sonrasında yapılan araştırmada da sanığın tebligatın yapıldığı 7.7.2014 tarihi itibariyle, askerlik hizmetini yaptığı ve firarda olduğu anlaşılmakta ise de; firari durumda olan sanığın MERNİS adresine yapılan tebligatın 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/2’nci maddesi gereğince geçerli olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Bu itibarla; 6.12.2013 tarihinde ….. Askerlik Şubesince 1 gün yol süresi tanınarak, ….'daki Birliğine sevk edilen sanığın, 7.12.2013 tarihi sonuna kadar Birliğine katılması gerekirken katılmadığı, daha sonra 18.2.2014 tarihinde polis tarafından yakalandığı, böylece 8.12.2013-18.2.2014 tarihleri arasında firar suçunu işlediği anlaşılmaktadır.

Başkan …. ve ….; açıklanan hükümdeki hapis cezası hükmünün, seçenek yaptırıma çevrilmemesi ve ertelenmemesinin, hukuka aykırı olduğunu belirterek, çoğunluk görüşüne katılmamışlardır.

Sonuç Ve Karar: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Sanığın kabule değer görülmeyen temyiz sebeplerinin, 353 sayılı Kanun’un 217/2’nci maddesi gereğince REDDİNE;

Usul ve esas yönlerinden hukuka uygun bulunan mahkûmiyet hükmünün ONANMASINA;

4.4.2017 tarihinde tebliğnameye aykırı olarak ve Başkan …. ve ….'nın karşı oylarıyla, oyçokluğuyla karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy