Askeri Yargıtay 4. Daire 2017/126 Esas 2017/140 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: 4. Daire
Esas No: 2017/ 126
Karar No: 2017 / 140
Karar Tarihi: 28.03.2017

(1632 S. K. m. 66, 73) (5237 S. K. m. 50, 52, 62) (353 S. K. m. 17)

Askeri Mahkemece; sanık hakkındaki mahkûmiyet hükmünün, Dairemizin 10.2.2015 tarihli, 2015/146-152 E.K. sayılı kararı ile noksan soruşturma yönünden bozulması üzerine, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; sanık Er V.K.’un 23.9.2013-13.10.2013 tarihleri arasında izin (hava değişimi) tecavüzü suçu işlediği kabul edilerek, ASCK’nın 66/1-b, 73, TCK’nın 62, 50 ve 52’nci maddeleri gereğince 3.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hükmolunan adli para cezasının TCK’nın 52/4’üncü maddesi gereğince 20 eşit taksitte tahsil edilmesine, karar verilmiş;

Bu hüküm; müdafi tarafından, sanığın askerlik başlangıç tarihinden itibaren askerliğe elverişli olmadığı, sanığın beyanında geçen, askerliğe elverişli olmadığına dair bir rapor olup olmadığının araştırılmadığı, bu haliyle sanık hakkında verilen suç tarihleri arasındaki dönemde askerliğe elverişlidir raporunu kabul etmenin mümkün olmadığı ileri sürülmek suretiyle, yasal süresi içinde temyiz edilmiştir.

Yapılan incelemede;

Askeri Mahkemece; sanık Er V.K.’un …. Eğitim Hastanesinin 21.8.2013 tarihli ve 18570 sayılı Sağlık Kurulu Raporu ile “Uyum Bozuklukları” tanısı konulup, bir ay süreyle hava değişimine gönderildiği, MSB Yol Süre tablosuna göre tanınması gerekli bir gün yol süresi de ilave edildiğinde 22.9.2013 tarihinde saat 24.00’e kadar Birliğine katılması gerekirken 13.10.2013 tarihinde kendiliğinden Birliğine katıldığı, bu suretle 23.9.2013-13.10.2013 tarihleri arasında izin (hava değişimi) tecavüzü suçunu işlediği kabul edilerek, yukarıda belirtildiği şekilde cezalandırılmasına karar verilmiş ise de;

Mahkemelerin görev durumları kamu düzenini ilgilendirmekte olup, “Tabii hâkim” ilkesi ile de doğrudan bağlantılı bulunmakta, adil yargılamaya ilişkin temel bir hak olarak karşımıza çıkmaktadır. Yargılamanın her aşamasında “Görev” durumunun dikkate alınması gerekmektedir.

Yasa Koyucu, 25.7.2016 tarihli ve 668 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Jandarma teşkilatını Türk Silâhlı Kuvvetleri bünyesi dışında, genel kolluk statüsünde yapılandırmak yoluna gitmiş ve 2803 sayılı Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanunu’nun, “Disiplin ve soruşturma usulleri” başlıklı 15’inci maddesinin (d) bendinde değişiklik yaparak, Jandarma personeline askeri görev verildiği takdirde bu görevlerden doğan suçların muhakemesinin, Jandarma personelinin emrine verildiği askeri birlik personelini muhakeme etmekle görevli ve yetkili olan askeri mahkemede görüleceğini öngörmüş, jandarma personelinin askeri görev verilmesi hali dışında işlediği tüm suçlar yönünden, askeri mahkemelerde yargılanmalarına son verilmiştir.

Sanığa atılı “İzin (hava değişimi) tecavüzü” suçu askeri suçlardan olmakla birlikte, kanuna uygun olarak verilmiş bir askeri görev bulunmadığı ve bu görevden dolayı suç işlenmesinin söz konusu olmadığı, bu nedenle sanığın askeri mahkemede yargılanmasının mümkün olmadığı anlaşıldığından, mahkûmiyet hükmünün, görev yönünden hukuka aykırılık nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

Başkan ….; suç tarihinde asker kişi olan sanığın, 668 sayılı KHK'nın yürürlüğe girdiği 25.7.2016 tarihinden önce atılı suçu işlemiş olduğu ve 353 sayılı Kanun'un 17'nci maddesi uyarınca askeri yargıda yargılanmasını gerektiren ilginin de kesilmediği dikkate alındığında, askeri mahkemenin görevli olduğu ve temyiz incelemesine devam edilmesi gerektiği kanaatinde olduğundan;

Üye …., 31.7.2016 tarihli ve 669 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 111’inci maddesi ile 2803 sayılı Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanunu’na ilave edilen Geçici 5’inci maddede; “Jandarma Genel Komutanlığının er ve erbaş ile askerlik yükümlüsü ihtiyacı, 21/6/1927 tarihli ve 1111 sayılı Askerlik Kanunu hükümleri çerçevesinde Milli Savunma Bakanlığı tarafından üç yıl süreyle karşılanır. Ancak İçişleri Bakanlığının göstereceği lüzum üzerine ve Bakanlar Kurulu kararıyla; bu süre uzatılabilir. Bu suretle Jandarma Genel Komutanlığı emrine verilen er ve erbaşlar ile askerlik yükümlüleri hakkında, diğer er ve erbaşlar ile askerlik yükümlülerinin tabi olduğu hükümler uygulanır. Bunların giderleri Jandarma Genel Komutanlığı bütçesinden karşılanır.” hükmünün öngörülmesi karşısında bu düzenlemenin 1111 sayılı Askerlik Kanunu yanı sıra askeri yargılama usulü ve askeri ceza hukuku yönünden de bir atıf niteliğinde olduğu, dolayısıyla, askeri yargının görevinin devam ettiği görüşüyle;

Çoğunluğun aksi yöndeki kararına katılmamışlardır.

Sonuç Ve Karar: Açıklanan nedenlerle;

Müdafiin temyizine atfen ve resen; sanık hakkındaki mahkûmiyet hükmünün, 353 sayılı Kanun’un 221/1’inci maddesi gereğince görev yönünden BOZULMASINA;

28.3.2017 tarihinde, tebliğnamedeki görüşe uygun olarak, Başkan …. ve Üye ….'in karşı oyları nedeniyle ve oyçokluğuyla karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy