Askeri Yargıtay 4. Daire 2017/125 Esas 2017/139 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: 4. Daire
Esas No: 2017/ 125
Karar No: 2017 / 139
Karar Tarihi: 28.03.2017

(1632 S. K. m. 66) (5237 S. K. m. 50, 52, 62)

…. Askeri Mahkemesinin 29.5.2015 tarihli ve 2015/487-478 E.K. sayılı mahkûmiyet hükmü ile; hükümlü Ö.K.’nın 12.1.2015-22.3.2015 tarihleri arasında firar suçunu işlediği kabul edilerek, ASCK’nın 66/1-a, TCK’nın 62, 50/1-a ve 52/2’nci maddeleri gereğince, 6.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hükmolunan adli para cezasının TCK’nın 52/4’üncü maddesi gereğince 24 eşit aylık taksitler halinde tahsil edilmesine karar verildiği; sanığın yüzüne karşı verilen bu hükmün, taraflarca süresinde temyiz edilmediğinden bahisle 26.6.2015 tarihinde kesinleştirildiği;

İnfaz aşamasında, hükümlünün 12.12.2016 tarihli dilekçesi ile bulunmuş olduğu adrese temyiz kâğıdının ulaşmadığını, bu yüzden itiraz etme hakkında gecikme yaşadığını belirterek mahkûmiyet hükmüne karşı temyiz talebinde bulunması üzerine, Askeri Mahkemenin itiraza konu duruşmasız işlere ait kararıyla, hükümlünün/sanığın duruşmada hazır bulunması nedeniyle temyiz süresinin kararın yüzüne karşı okunduğu tarihten itibaren başlayacağı, bu sürenin sona erme tarihinin 5.6.2015 olduğu, hükümlünün/sanığın ise temyiz dilekçesini 12.12.2016 tarihinde verdiği belirtilerek kanunda belirtilen süre geçtikten sonra yapılan temyiz isteminin süre yönünden reddine karar verildiği; bu duruşmasız işlere ait karara hükümlü tarafından süresinde itiraz edildiği anlaşılmaktadır.

İtiraz yönünden yapılan incelemede;

Askeri Mahkemece; mahkûmiyet kararının hükümlünün/sanığın yüzüne karşı yapılan duruşmada tefhim edilirken, kanun yolu ile ilgili bildirimin, “temyiz isteminin karar veya hükmün sanığa tebliğinden itibaren bir hafta içerisinde olacağı” şeklinde belirtildiği, ancak yüze karşı yapılan duruşmada verilen karara karşı temyiz isteminin, askeri mahkeme veya askeri savcılık tutanak kâtibine bu hususta bir tutanak düzenlenmesi için yapılacak bir beyan ile de olabileceğinin belirtilmediği gibi, hükmün tefhiminden itibaren temyiz süresinin başlayacağının belirtilmesi gerekirken hükmün sanığa tebliğinden itibaren başlayacağının belirtildiği, buna rağmen gerekçeli hükmün hükümlüye/sanığa tebliğinin yapılmadığı görülmektedir.

Kanun yoluna başvuru şekilleri ve süresi ile ilgili hak kaybına neden olacak tarzda eksik ve hatalı bilgi verilmesi nedeniyle, ortada geçerli bir tebligatın bulunduğundan ve hükümlünün kanun yoluna ilişkin haklarını bildiği hâlde bundan feragat ettiğinden, dolayısıyla süresi içinde temyiz isteminde bulunmadığından bahsedilemeyeceğinden, mahkûmiyet kararının usulüne göre kesinleştirilmediği anlaşılmaktadır.

Bu itibarla, hükümlünün temyiz isteminin süre yönünden reddine ilişkin …. Askeri Mahkemesince tesis edilen 16.1.2017 tarihli, 2015/487 E. ve 2017/9 Müt. K. sayılı temyiz isteminin süre yönünden reddine dair duruşmasız işlere ait karara karşı yaptığı itirazın, 353 sayılı Kanun’un 202, 204 ve 214/2’nci maddeleri gereğince kabulü ile anılan kararın kaldırılmasına ve sanığın temyizine atfen 12.1.2015-22.3.2015 tarihleri arasındaki firar suçuna ilişkin mahkûmiyet hükmünün temyizen incelenmesine karar verilmiştir.

Yapılan temyiz incelemesinde;

Sanığın/hükümlünün, başka bir suçtan dolayı 10.1.2015 tarihinde yakalanmasını müteakip teslim edildiği …. Askerlik Şubesi Başkanlığınca, 12.1.2015 tarihinde Birliğine katılması gerektiği tebliğ olunarak Birliğine sevk edildiği, 12.1.2015 tarihinde saat 24.00’e kadar Birliğine katılması gerekirken katılmadığı, bir süre firarda kaldıktan sonra 22.3.2015 tarihinde polis ekiplerince Konya’da yakalandığı, bu suretle 12.1.2015-22.3.2015 tarihleri arasında firar suçunu işlediği kabul edilerek mahkûmiyetine karar verilmiş ise de;

Dosya dizi 52-55’de yer alan belgelerden, mitral kapak yetmezliği tanısıyla …. Asker Hastanesi Kardiyoloji Polikliniğine sevk edildiği anlaşılan hükümlünün/sanığın, bu muayenesinin sonucuna ilişkin bilgi ve belgelerin getirtilerek, hükümlünün/sanığın suç tarihlerinde kardiyolojik yönden askerliğe elverişli olup olmadığı hususundaki şüphe giderilmeden hükme ulaşılması noksan soruşturma teşkil ettiğinden, mahkûmiyet hükmünün bu hukuka aykırılık nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

Ayrıca; …. Askerlik Şubesi Başkanlığınca, 12.1.2015 tarihinde Birliğine katılması gerektiği bildirilerek sevk edilen hükümlünün/sanığın, 12.1.2015 tarihinde saat 24.00’e kadar Birliğine katılabileceği gözetilerek, temadinin başlangıç tarihinin 13.1.2015 tarihi saat 00.00 olarak kabul edilmesi gerekirken, kısa karar ve gerekçeli hükümde 12.1.2015 tarihi olarak yer verilmesinin hatalı olduğu kabul edilerek, mahkûmiyet hükmünün, suç başlangıç tarihinin hatalı tespiti yönünden de bozulmasına karar verilmiştir.

Sonuç Ve Karar: 1) Hükümlünün/sanığın temyiz isteminin süre yönünden reddine ilişkin, …. Askeri Mahkemesinin 16.1.2017 tarihli, 2015/487 E., 2017/9 Müt. K. sayılı duruşmasız işlere ait kararına karşı yaptığı itirazın, 353 sayılı Kanun’un 202,204 ve 214/2’nci maddeleri uyarınca KABULÜNE; anılan KARARIN KALDIRILMASINA;

2) Hükümlünün/sanığın temyiz sebeplerine atfen ve resen, 353 sayılı Kanun’un 221/1’inci maddesi gereğince, 12.1.2015-22.3.2015 tarihleri arasındaki firar suçuna ilişkin mahkûmiyet hükmünün noksan soruşturma ve suç başlangıç tarihinin hatalı tespiti yönlerinden BOZULMASINA;

28.3.2017 tarihinde, tebliğnamedeki görüşe uygun olarak ve oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy