AskeriYargıtay
Dairesi: 4. Daire
Esas No: 2017/ 121
Karar No: 2017 / 146
Karar Tarihi: 04.04.2017
(1632 S. K. m. 66) (5237 S. K. m. 50, 52, 62, 63)
Askeri Mahkemece; sanığın, 16.5.2008-16.7.2008 tarihleri arasında firar suçunu işlediği kabul edilerek, ASCKnın 66/1-a, TCKnın 62, 50/1-a ve 52nci maddeleri gereğince, 6.000-TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, gözetim altında, yolda ve tutuklulukta geçirilen sürelerin TCKnın 63üncü maddesi uyarınca mahsubuna, adli para cezasının taksitlendirilmesine ve yasal imkânsızlık nedeniyle ertelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Bu hüküm; sanık tarafından, noksan soruşturma, sübut ve uygulamaya yönelik sebeplerle, yasal süresi içinde temyiz edilmiştir.
Yapılan incelemede;
Askeri Mahkemece; bir başka suç nedeniyle hakkında kesinleşen hapis cezasının infazı tamamlanan sanığın,
. E Tipi Açık Ceza İnfaz Kurumundan tahliye edilmesini müteakip, Birliğine sevki amacıyla
. Askerlik Şubesi Başkanlığına teslim edildiği, şube tarafından sanığa bir günlük yol süresi verilerek 14.5.2008 tarihinde Birliğine sevk edildiği, verilen yol süresi sonunda en geç 15.5.2008 günü sonuna kadar Birliğine katılması gerekirken katılmayan sanığın, daha sonra 11.2.2010 tarihinde başka bir suçtan tutuklandığı, ancak hakkında
. Asker Hastanesi Baştabipliği tarafından düzenlenen 19.12.2012 tarihli, 12430 sayılı TSK Sağlık Kurulu Raporu ile 16.7.2008 tarihinden itibaren askerliğe elverişli olmadığına karar verilmiş olması nedeniyle suç temadisinin 16.7.2008 tarihinde sona erdiği, böylece sanığın 16.5.2008-16.7.2008 tarihleri arasında firar suçunu işlediği kabul edilerek, yukarıda izah edildiği şekilde mahkûmiyetine karar verilmiş ise de;
Sanığın Askeri Yargıtay bozma ilamına karşı diyeceklerinin tespit edildiği dizi 336daki istinabe duruşma tutanağı incelendiğinde, sanığa haklarının hatırlatıldığı; ancak
müdafi istediği takdirde Baro tarafından kendisine bir müdafi görevlendirileceği, görevlendirilecek avukat ücretinin yargılama giderlerinden sayılacağı ve mahkûmiyeti halinde kendisinden tahsil edileceği
hususunun belirtildiği, 353 sayılı Kanunun 256ncı maddesinde Askeri Mahkemelerde görülecek davaların giderlerinin MSB bütçesinden ödeneceğinin belirtilmesi karşısında, mahkûmiyeti halinde yargılama giderlerinin kendisinden tahsil edileceğinin belirtilmesi, sanığın savunma hakkının kısıtlanması niteliğinde olduğundan, mahkûmiyet hükmünün usul yönünden bozulmasına karar verilmiştir.
Sonuç Ve Karar: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Sanığın temyizine atfen ve resen, 353 sayılı Kanunun 221/1inci maddesi gereğince mahkûmiyet hükmünün usul yönünden BOZULMASINA;
4.4.2017 tarihinde tebliğnameye uygun olarak ve oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Full & Egal Universal Law Academy