Askeri Yargıtay 4. Daire 2017/102 Esas 2017/109 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: 4. Daire
Esas No: 2017/ 102
Karar No: 2017 / 109
Karar Tarihi: 14.03.2017

(1632 S. K. m. 90) (5237 S. K. m. 50, 52, 62) (2803 S. K. m. 15) (353 S. K. m. 17, 221)

Askeri Mahkemece; sanığın, 7.7.2013 tarihinde amire fiilen taarruza teşebbüs ve amiri tehdit suçlarını işlediğinden bahisle açılan kamu davasında, her iki eylemin kül halinde mukavemet suçunu oluşturduğu ve bu suçun da sübuta erdiği kabul edilerek, ASCK'nın 90/1 az vahim hal cümlesi, TCK’nın 62,50-(1)a,50 ve 52’nci maddeleri uyarınca, 3000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş,

Bu hüküm, müdafi tarafından müvekkilinin beraatına karar verilmesi gerektiği belirtilerek, yasal süresi içinde temyiz edilmiştir.

Yapılan incelemede;

Askeri Mahkemece; sanık Er O.E. ile mağdurlardan Uzm.Çvş. Ü.K.’nın … Komutanlığı emrinde; diğer mağdur Bçvş. F.Ü.'in ise … Komutanlığına bağlı Cezaevi Jandarma Karakol Komutanlığında görev yaptıkları, 7.7.2013 tarihinde sanığın çıkmış olduğu çarşı izninden alkollü olarak dönmesi üzerine, … Komutanlığı Nöbetçi Astsubayı olan mağdur Uzm.Çvş. Ü.K.’nın, hastaneye sevk yazısını hazırladığı sırada diğer askerler vasıtasıyla sanığı yanına çağırdığı, sanığın birkaç kez çağrılmasının ardından odaya geldiği, sanığın gelmesini müteakip taşkın hareketlerde bulunmaya başladığı, Uzm.Çvş. Ü.K.’nın, … Komutanını arayarak olayı bildirdiği, kelepçe takılması talimatını alması üzerine, Uzm.Çvş. Ü.K.’nın.’nın diğer askerlerden kelepçe getirmelerini istediği, bunu duyan sanığın, mağdur Uzm.Çvş. Ü.K.’nın üzerine yürüyerek tekme salladığı, diğer askerlerin tutması ve mağdurun kendini geri çekmesi nedeniyle tekmenin isabet etmediği, olaylar sırasında sanığın mağdur Uzm.Çvş. Ü.K.’ya hitaben (kesinleşen amire hakaret suçunun konusunu oluşturan) “Lan Ü. beni İstanbul’a gönder. Senin a..na korum, bana kelepçe takamazsın, anasını sinkaf ettiğim, gel takabiliyorsan tak, sen kimsin lan. Senin ananı s…ceğim, evini de biliyorum, avradını da biliyorum, avradını da s…ceğim orospu çocuğu, buraya gel beni çıkart buradan a..na koyduğum” ve ayrıca “Benim kayıtlarıma bakın, ben hapse girmiş-çıkmış adamım, seni şişleyeceğim, avradın var onu da öldüreceğim, sen beni tanımıyorsun, sicilime bak, ben psikopatım” dediği ve böylece atılı suçu işlediği kabul edilerek, mahkûmiyetine karar verilmiş ise de;

Mahkemelerin görev durumları kamu düzenini ilgilendirmekte olup, “Tabii hâkim” ilkesi ile de doğrudan bağlantılı bulunmakta, adil yargılamaya ilişkin temel bir hak olarak karşımıza çıkmaktadır. Yargılamanın her aşamasında “Görev” durumunun dikkate alınması gerekmektedir.

Yasa Koyucu, 25.7.2016 tarihli ve 668 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Jandarma teşkilatını Türk Silâhlı Kuvvetleri bünyesi dışında, genel kolluk statüsünde yapılandırmak yoluna gitmiş ve 2803 sayılı Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanunu’nun, “Disiplin ve soruşturma usulleri” başlıklı 15’inci maddesinin (d) bendinde değişiklik yaparak, Jandarma personeline askeri görev verildiği takdirde bu görevlerden doğan suçların muhakemesinin, Jandarma personelinin emrine verildiği askeri birlik personelini muhakeme etmekle görevli ve yetkili olan askeri mahkemede görüleceğini öngörmüş, jandarma personelinin askeri görev verilmesi hali dışında işlediği tüm suçlar yönünden, askeri mahkemelerde yargılanmalarına son verilmiştir.

Sanığa atılı “mukavemet” suçu askeri suçlardan olmakla birlikte, kanuna uygun olarak verilmiş bir askeri görev bulunmadığı ve bu görevden dolayı suç işlenmesinin söz konusu olmadığı, bu nedenle sanığın askeri mahkemede yargılanmasının mümkün olmadığı anlaşıldığından, mahkûmiyet hükmünün görev yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

Başkan ….; suç tarihinde asker kişi olan sanığın, 668 sayılı KHK'nın yürürlüğe girdiği 25.7.2016 tarihinden önce atılı suçu işlemiş olduğu ve 353 sayılı Kanun'un 17'nci maddesi uyarınca askeri yargıda yargılanmasını gerektiren ilginin de kesilmediği dikkate alındığında, askeri mahkemenin görevli olduğu kanaatinde olduğundan;

Üye …, 31.7.2016 tarihli ve 669 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 111’inci maddesi ile 2803 sayılı Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanunu’na ilave edilen Geçici 5’inci maddede;“Jandarma Genel Komutanlığının er ve erbaş ile askerlik yükümlüsü ihtiyacı, 21/6/1927 tarihli ve 1111 sayılı Askerlik Kanunu hükümleri çerçevesinde Milli Savunma Bakanlığı tarafından üç yıl süreyle karşılanır. Ancak İçişleri Bakanlığının göstereceği lüzum üzerine ve Bakanlar Kurulu kararıyla; bu süre uzatılabilir. Bu suretle Jandarma Genel Komutanlığı emrine verilen er ve erbaşlar ile askerlik yükümlüleri hakkında, diğer er ve erbaşlar ile askerlik yükümlülerinin tabi olduğu hükümler uygulanır. Bunların giderleri Jandarma Genel Komutanlığı bütçesinden karşılanır.” hükmünün öngörülmesi karşısında, bu düzenlemenin 1111 sayılı Askerlik Kanunu yanı sıra askeri yargılama usulü ve askeri ceza hukuku yönünden de bir atıf niteliğinde olduğu, dolayısıyla, askeri yargının görevinin devam ettiği görüşüyle;

Çoğunluğun aksi yöndeki kararına katılmamışlardır.

SONUÇ VE KARAR: Açıklanan nedenlerle;

Müdafiin temyizine atfen ve resen, 353 sayılı Kanun’un 221/1’inci maddesi gereğince, mahkûmiyet hükmünün, görev yönünden BOZULMASINA;

14.3.2017 tarihinde, tebliğnamedeki görüşe uygun olarak, Başkan …. ve Üye ….'in karşı oyları nedeniyle ve oyçokluğuyla karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy