Askeri Yargıtay 4. Daire 2017/10 Esas 2017/34 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: 4. Daire
Esas No: 2017/ 10
Karar No: 2017 / 34
Karar Tarihi: 10.01.2017

(1632 S. K. m. 66) (5237 S. K. m. 50, 52, 62)

Askeri Mahkemece; sanığın, 9.12.2013-20.12.2013 tarihleri arasında firar suçunu işlediği kabul edilerek, ASCK’nın 66/1-a; TCK’nın 62, 50/1-a ve 52’nci maddeleri uyarınca, 3.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hükmolunan adli para cezasının TCK’nın 52/4’üncü maddesi gereğince 24 eşit taksit halinde tahsil edilmesine, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve cezanın ertelenmesine yer olmadığına karar verilmiş; bu hüküm, sanık tarafından esasa yönelik sebepler ileri sürülerek temyiz edilmiştir.

316 milletvekilinin imzası ile TBMM Başkanlığına verilen ve TBMM Anayasa Komisyonunda kabul edilen Anayasa değişikliği teklifinin geçici maddesinde, Askeri Yargıtay’ın kapatılmasının öngörüldüğü dikkate alınarak, bahse konu teklifin kanunlaşmasının bekletici mesele yapılması gerekip gerekmediği tartışılmış, teklifin kanunlaşması mutlak olmadığından ve kanunlaşsa bile, kanunlaşana kadar zaman gerekip, bekletici mesele yapılması dosyanın sürüncemede kalmasına neden olabileceğinden, temyiz incelemesinin sürdürülmesine, Üye …’ nın, teklifin bekletici mesele yapılması gerektiği yolundaki karşı oyu nedeniyle, oy çokluğuyla karar verilmiştir.

İncelenen dosya içeriğinden; sanığın, 9.12.2013 tarihinde Birliğinden izinsiz olarak uzaklaştığı, 20.12.2013 tarihinde kendiliğinden geri gelerek Birliğine katıldığı, böylece 9.12.2013-20.12.2013 tarihleri arasında firar suçunu işlediği kabul edilerek, yazılı olduğu şekilde mahkûmiyetine karar verildiği anlaşılmakta ise de;

353 sayılı Kanunun askeri mahkemelerin genel görevini düzenleyen 9'uncu maddesine göre, askeri mahkemeler kanunlarda aksi yazılı olmadıkça, asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler. 25.7.2016 tarihinde Resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 668 sayılı KHK'nın 15'inci maddesiyle, 2803 sayılı Kanunun 15'inci maddesinin d fıkrasında yapılan değişiklikle, askeri yargıda genel görevin düzenlendiği yargılama kuralına aksi bir hüküm getirilmiş ve jandarma personeli hakkında -askeri görevlerden doğan suçlar dışında- 353 sayılı Kanunun uygulanmasına son verilmiştir.

Jandarmanın askeri görevleri ise aynı KHK'nın 10'uncu maddesiyle, 2803 sayılı Kanunun 8'inci maddesinde yapılan değişiklikle yeniden belirlenmiştir. Bunlar, sıkıyönetim, seferberlik ve savaş hallerinde, Bakanlar Kurulu kararıyla Kuvvet Komutanlıkları emrine giren jandarma personelinin icra ettiği askeri görevler ile Genelkurmay Başkanlığının talebi üzerine İçişleri Bakanının, illerde ise garnizon komutanının talep etmesi halinde valinin onayıyla jandarmaya verilen askeri görevlerdir.

Gerek öğretide gerekse yerleşmiş yargısal kararlarda, yeni yürürlüğe giren yargılama kurallarına ilişkin değişikliklerin, yapılacak yargılama işlemlerinde sanığın leh veya aleyhinde sonuç doğurmasına bakılmaksızın derhal uygulanması ilkesi benimsenmiştir. Bu ilkenin istisnası da ancak yeni yürürlüğe konulan kanunda geçici maddeler ile yapılan düzenlemelerle ayrık tutulan hallerde ortaya çıkmaktadır. Anılan KHK ile 25.7.2016 tarihinden önce işlenen suçlar bakımından herhangi bir istisna getirilmediği görülmektedir. Açıklanan ilkenin doğal sonucu olarak yeni yürürlüğe giren ve istisna içermeyen yargılama kurallının inceleme konusu yargılamada derhal uygulanması zorunludur.

31.7.2016 tarihinde yürürlüğe giren 669 sayılı KHK'nın 111'nci maddesi ile; 2803 sayılı Kanunun Geçici Maddesinde yapılan değişiklikle; "... Jandarma Genel Komutanlığı emrine verilen er ve erbaşlar ile, askerlik yükümlüleri hakkında diğer er ve erbaşlar ile askerlik yükümlülerinin tabi olduğu hükümler uygulanır. ..." hükmü öngörülmüş ise de; maddede, Jandarma Genel Komutanlığı emrinde görevlendirilecek yükümlülerin, 1111 sayılı Askerlik Kanunu çerçevesinde görevlendirileceğinden söz edildiğinden, bu yükümlüler yönünden öngörülen, "... diğer er ve erbaşlar ile askerlik yükümlülerinin tabi olduğu hükümler ..." ifadesinden, 1111 sayılı Kanunda öngörülen yükümlülüklerin anlaşılması gerektiği, bu ifadenin askeri yargılama usulü ya da askeri ceza hukuku yönünden bir atıf niteliği taşımadığı anlaşıldığından, 668 sayılı KHK ile getirilen yeni yargılama kuralına bir istisna getirmediği kabul edilmelidir.

Somut olayda, jandarma personeli olan sanığa isnat edilen suç askeri görevlerden doğan bir suç olmadığından, yeni yürürlüğe giren ve istisna içermeyen yargılama kuralına göre, sanık hakkında 353 sayılı Kanunun uygulanması söz konusu olamayacağından, sanığın askeri mahkemede yargılanması mümkün değildir. Bu itibarla; sanık hakkında verilen mahkûmiyet hükmünün görev yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

Başkan …; suç tarihinde asker kişi olan sanığın, 668 sayılı KHK'nın yürürlüğe girdiği 25.7.2016 tarihinden önce atılı suçu işlemiş olduğu ve 353 sayılı Kanun'un 17'inci maddesi uyarınca askeri yargıda yargılanmasını gerektiren ilginin de kesilmediği dikkate alındığında, askeri mahkemenin görevli olduğu ve temyiz incelemesine devam edilmesi gerektiği görüşüyle; Üye … ise; 31.7.2016 tarihli ve 669 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 111’inci maddesi ile 2803 sayılı Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanunu’na ilave edilen Geçici 5’inci maddede; “Jandarma Genel Komutanlığının er ve erbaş ile askerlik yükümlüsü ihtiyacı, 21/6/1927 tarihli ve 1111 sayılı Askerlik Kanunu hükümleri çerçevesinde Milli Savunma Bakanlığı tarafından üç yıl süreyle karşılanır. Ancak İçişleri Bakanlığının göstereceği lüzum üzerine ve Bakanlar Kurulu kararıyla; bu süre uzatılabilir. Bu suretle Jandarma Genel Komutanlığı emrine verilen er ve erbaşlar ile askerlik yükümlüleri hakkında, diğer er ve erbaşlar ile askerlik yükümlülerinin tabi olduğu hükümler uygulanır. Bunların giderleri Jandarma Genel Komutanlığı bütçesinden karşılanır.” hükmünün öngörülmesi karşısında bu düzenlemenin 1111 sayılı Askerlik Kanunu yanı sıra askeri yargılama usulü ve askeri ceza hukuku yönünden de bir atıf niteliğinde olduğu, dolayısıyla, askeri yargının görevinin devam ettiği görüşüyle, çoğunluğun aksi yöndeki kararına katılmamışlardır.

Sonuç Ve Karar: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Sanığın temyizine atfen ve resen, 353 sayılı Kanun’un 221/1’inci maddesi uyarınca, mahkûmiyet hükmünün görev yönünden BOZULMASINA;

10.1.2017 tarihinde, tebliğnameye uygun olarak, Başkan … ve Üye … 'in karşı oyları ile oyçokluğuyla karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy