Askeri Yargıtay 4. Daire 2016/76 Esas 2016/91 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: 4. Daire
Esas No: 2016/ 76
Karar No: 2016 / 91
Karar Tarihi: 09.02.2016


(1632 S. K. m. 30, 66) (5237 S. K. m. 50, 52, 62) (353 S. K. m. 221)

 

Askeri Mahkemece; sanığın, 9.7.2013 tarihinde, beş günlük istirahat raporuna istinaden sıhhi izin aldığı, istirahatının bitimini müteakip, 14.7.2013 tarihinde Birliğine katılması gerekirken katılmadığı, hakkında kesinleşen başka bir suç nedeniyle 2.8.2013 tarihinde Türk Silahlı Kuvvetlerinden ilişiğinin kesildiği ve böylece 14.7.2013-2.8.2013 tarihleri arasında izin tecavüzü suçunu işlediği kabul edilerek, mahkûmiyetine karar verilmiş ise de;

 

Dosya kapsamından, sanık hakkında, …Ağır Ceza Mahkemesince, nitelikli cinsel saldırı suçundan verilen 8 yıl 4 ay hapis cezasının, Yargıtay … Ceza Dairesinin 26.3.2013 tarihli kararıyla onandığı, sonrasında, söz konusu kararın, ilgili mahkemece, 30.5.2013 tarihinde infaz için gönderildiği anlaşılmaktadır.

 

Sanık, savunmalarında, istikrarlı biçimde, görevinin sona erdiğini düşündüğünü, firar suçunu işlediğini bilmediğini, TSK ile ilişiğinin kesildiğini düşündüğünü, suç kastı olmadığını beyan etmiştir.

 

ASCK'nın 30'uncu Md.'sine göre; bir seneden fazla hapis cezasına hükümlülük halinde ya da şeref ve haysiyeti kırıcı suçtan hükümlülük halinde, adliye mahkemesince de, Türk Silahlı Kuvvetlerinden çıkarma cezasının verilmesi gerekmekte olup, bu hususun, mahkeme hükmünde belirtilmemiş olması halinde dahi, silahlı kuvvetlerden çıkarmayı gerektirdiği, madde düzenlemesinde belirtilmiştir.

 

Dolayısıyla, rütbeli şahıs olan sanığın, mahkeme hükmünün onanarak kesinleştiğini ve infaza verildiğini öğrendikten sonra, kanun hükmü gereğince, artık TSK'dan ilişiğinin kesildiğini düşünmesi olağandır ve idarenin, gecikerek, sanığın ilişiğini 2.8.2013 tarihinde kesmiş olması, sanığın suç kastıyla hareket ettiğini göstermemektedir.

 

Bu nedenle, sanığa atılı suçun, kasıt unsuru itibarı ile oluşmayacağı anlaşıldığından, Askeri Mahkemece tesis olunan mahkûmiyet hükmünün, sübut yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

 

Başkan… ve Üye…; sanığın, idarece ilişiğinin kesildiği tarihin 2.8.2013 olduğunu, hakkındaki mahkûmiyet hükmünün kesinleştiğini öğrenmesiyle, ilişiğinin kesilmeyeceğini bilebilecek rütbeli bir jandarma personeli olduğunu, dosya kapsamından, kesinleşen mahkûmiyet hükmünün hangi tarihte görevli olduğu Birliğe bildirildiğinin ve Birliğin bu konuda ne işlem yaptığının anlaşılamadığını, bu hususlar araştırıldıktan sonra bir karara varılması gerektiğini belirterek, hükmün noksan soruşturma nedeniyle bozulması yönündeki ayrışık gerekçeleriyle, çoğunluğun görüşüne katılmışlardır.

 

Sonuç Ve Karar: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

 

Sanığın temyizine atfen ve resen, 353 sayılı Kanun’un 221/1’inci maddesi gereğince, mahkûmiyet hükmünün sübut yönünden BOZULMASINA;

 

9.2.2016 tarihinde, tebliğnameye, sebepte farklı, sonuçta uygun olarak, Başkan… ile Üye… ayrışık gerekçeleri ile ve oybirliği ile karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy