(5271 S. K. m. 220) (5237 S. K. m. 50, 52, 62)

Askeri Mahkemece; sanık P.Onb. O.Y.’nin, 16.1.2007 tarihinde, mağdur Tbp.Kd.Ütgm. M.Y.’ye, sevk belgesini imzalamaması nedeniyle hakarette bulunduğundan bahisle, hizmete müteallik muameleden dolayı üste hakaret suçunu işlediği kabul edilerek, mahkûmiyetine karar verilmiş ise de;

Gerek Askeri Yargıtay bozma ilamından sonra yapılan 9.2.2012 tarihli oturuma ait duruşma tutanağında, gerekse Askeri Yargıtay bozma ilamından önce yapılan oturumlara ait duruşma tutanaklarında mahkeme adının yazılmamış olduğu dikkate alındığında, bu oturumlarda esasa etkili işlemlerin yapılmış olması nedeniyle, Askeri Mahkeme adı bulunmayan tutanakların, CMK’nın 220’nci maddesine aykırı olup, bu aykırılığın tutanakların sıhhatini ve güvenirliliğini etkilemesi sebebiyle geçerli bir belge kabul edilemeyeceği sonucuna varıldığından, mahkûmiyet hükmünün usul yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

Üye …; ilk oturumda düzenlenen duruşma tutanağının başlık kısmında, mahkeme adının yazılı olduğu; diğer oturumlarda düzenlenen tutanakların ise, duruşma tutanağının sayfalarını oluşturduğundan; duruşma tutanağının başlık kısmında, mahkeme adının yazılı olmadığından bahsedilemeyeceği; diğer taraftan, ilk hükmün temyiz incelemesinin yapılmış ve dolayısıyla duruşma tutanaklarının incelenmiş olması, keza bozma sonrası yargılamaya devam eden Askeri Mahkeme bakımından da kuşku bulunmaması karşısında, hükmün bu nedenle bozulmasını gerektiren usule aykırılık bulunmadığı görüşüyle çoğunluk kararına katılmamıştır.

Diğer taraftan, gerek Askeri Yargıtay’ın, gerekse Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında da vurgulandığı üzere, Askeri Mahkemece, bozmaya uyulmasına karar verilmesi halinde, bozma kararında gösterilen esaslara göre hareket etme ve karar verme ödevi doğmaktadır.

Somut olayda, sanık hakkında kurulan mahkûmiyet hükümlerinin, Dairemizin 28.6.2011 tarihli, 2011/607-589 E.K. sayılı ilamı ile “Sanığın durumu değerlendirildiğinde, antisosyal kişilik bozukluğu tanısı aldığı, silahlı yağma (gasp) suçundan verilmiş ve incelemeye konu suçun işlenme tarihinden önce infaz edilmiş ağır hapis cezasının bulunduğu gözetildiğinde; sanık hakkında düzenlenen adli ve sıhhi kurul raporlarında, silahlı yağma (gasp) suçundan verilmiş cezasının infaz edilmiş olduğunun değerlendirilmediği, Askeri Mahkemece; sanık hakkındaki uyarlama ve şartla tahliye kararları getirildikten sonra, sanığın suç tarihlerinde askerliğe elverişli olup olmadığının ek raporla tespit edilip hükme ulaşılması gerekirken, bu eksiklik giderilmeden hüküm kurulmasının” noksan soruşturma teşkil ettiği belirtilerek bozulmasına karşın, Askeri Mahkemece; bahse konu belgelerin getirilmediği, dolayısıyla bozma ilamının gereğinin yapılmadığı görülmektedir.

Bozmaya uyan Askeri Mahkemece; bozma ilamında belirtilen hususlar halen tamamlanmadığından, hükmün bu nedenle de, usul yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

SONUÇ: Müdafin temyizine atfen ve resen, 353 sayılı Kanun’un 221/1’inci maddesi gereğince, mahkûmiyet hükmünün, usul yönünden hukuka aykırılıklar nedeniyle BOZULMASINA;

9.2.2016 tarihinde, tebliğnameye sonuçta uygun sebepte kısmen farklı olarak, sonuçta oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)

 


Full & Egal Universal Law Academy