Askeri Yargıtay 4. Daire 2016/65 Esas 2016/79 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: 4. Daire
Esas No: 2016/ 65
Karar No: 2016 / 79
Karar Tarihi: 02.02.2016


(1632 S. K. m. 66) (5237 S. K. m. 62) (5271 S. K. m. 191) (353 S. K. m. 221)

 

Askeri Mahkemece; …’deki Birliğinde askerlik hizmetini yapan sanığa, sevk edildiği Asker Hastanesi Psikiyatri Servisince 14.7.2014 tarihi itibariyle "uyum bozuklukları" tanısı ile yirmi gün hava değişimi verildiği, 2.8.2014 tarihinde hava değişimi biten sanığa istirahatını geçirdiği … ili ile Birliğinin bulunduğu … arası bir günlük dönüş yol süresi verildiğinde 3.8.2014 tarihinde saat 24.00'a kadar Birliğine katılması gerekirken katılmadığı, işlemiş olduğu sivil bir suç sebebiyle 18.8.2014 tarihinde tutuklandığı bu suretle 4.8.2014-18.8.2014 tarihleri arasında izin (hava değişimi) tecavüzü suçunu işlediği kabul edilerek, mahkûmiyetine karar verilmiş ise de;

 

Sanığın sorgu ve savunmasının tespiti için istinabe olunan … Askeri Mahkemesinin, 16.6.2015 tarihinde huzura gelen sanığa önce iddianameyi okuduğu, müteakiben ise; sanığın sorgu ve savunmasını tespit ettiği (Dz.175), asıl yargılamanın yürütüldüğü Askeri Mahkemede ise; sanığın yokluğunda yapılan duruşmada, sanığın kimliğinin tespitini müteakip iddianamenin okunmadığı görülmektedir (Dz.178).

 

CMK’nın “duruşmanın başlaması” başlıklı 191’inci maddesinde:

 

“(1) Sanığın ve müdafiinin hazır bulunup bulunmadığı, çağrılmış tanık ve bilirkişilerin gelip gelmedikleri saptanarak duruşmaya başlanır. Sanık, duruşmaya bağsız olarak alınır. Mahkeme başkanı veya hâkim, duruşmanın başladığını iddianamenin kabulü kararını okuyarak açıklar.

 

(2) Tanıklar duruşma salonundan dışarı çıkarılırlar.

 

(3) Duruşmada, sırasıyla;

 

a) Sanığın açık kimliği saptanır, kişisel ve ekonomik durumu hakkında kendisinden bilgi alınır.

 

b) İddianame veya iddianame yerine geçen belge okunur.

 

c) Sanığa, yüklenen suç hakkında açıklamada bulunmamasının kanuni hakkı olduğu ve 147’nci maddede belirtilen diğer hakları bildirilir.

 

d) Sanık açıklamada bulunmaya hazır olduğunu bildirdiğinde, usulüne göre sorgusu yapılır.” şeklinde hükümleri yer almaktadır.

 

Askeri Yargıtay'ın yerleşmiş kararlarında kabul edildiği üzere, iddianamenin duruşmada okunması “aleniyet” ilkesinin bir gereğidir. Aleniyet ilkesi, kamunun ve tarafların her türlü yargılama faaliyetinden haberdar olmasını veya haberdar olma imkânına sahip olmalarını öngörür. Ceza yargılamasını başlatan esaslı bir belge veya karar olması sebebiyle, iddianamenin duruşmada okunmasının aleniyet ilkesi yönünden önemi aşikardır. İstinabe Mahkemesinde, sadece sanığa isnat edilen eylem ve suçun bildirilmesi bakımından iddianamenin okunması ile asıl yargılamanın yapılacağı mahkemede duruşma merasimini başlatacak nitelikte iddianamenin okunması arasında büyük fark bulunduğu gibi, duruşmada delil ikame edip, görüş ve iddia bildirerek savunma yapacak taraflar ile duruşmada yaşanan tüm hadiselere göre vicdani kanaatini oluşturup hüküm verecek olan yargılama makamı açısından da iddianamenin okunması büyük önem taşımaktadır.

 

Bu itibarla, istinabe mahkemesinde sanığın sorgusunun tespit edilmesinden önce iddianamenin okunmasını müteakip, asıl yargılamanın yapıldığı Askeri Mahkemede, iddianamenin okunmaksızın hüküm verilmesi, CMK’nın 191/3- b maddesine aykırılık oluşturmasının yanı sıra aleniyet ilkesinin ihlali niteliğinde olduğundan, sanık hakkındaki mahkûmiyet hükmünün usûl yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

 

Ayrıca; sanığın 18.8.2014 tarihinde yakalandığına ilişkin yakalama tutanaklarının dosyada bulunmadığı, 18.8.2014 tarihinde tutuklandığına ilişkin tutuklama sorgusu tutanağının ve tutuklama müzekkerelerinin (Dz.72-74) de hâkim ve kâtip tarafından e-imza ile imzalandığı, hâkim ve kâtibin e-imza ibarelerinin mevcut olduğu, tutuklama sorgusu tutanağı ile tutuklama müzekkeresinin, görevli memurca, “Güvenli elektronik imzalı aslı ile aynıdır.” şerhi düşülmeden, keza mühür ve imza ile onaylanmadan gönderildiği görülmekle; suçun bitiş tarihinin hiçbir şüpheye yer vermeyecek şekilde belirlenebilmesi bakımından, yakalama tutanaklarının, tutuklama sorgusu tutanağının ve tutuklama müzekkerelerinin asıllarının veya onaylı suretlerinin dava dosyasına dâhil edilmemesi noksan soruşturma teşkil ettiğinden, mahkûmiyet hükmünün noksan soruşturma yönünden de bozulmasına karar verilmiştir.  

 

Sonuç Ve Karar: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

 

Sanığın temyizine atfen ve resen, 353 sayılı Kanun’un 221/1’inci maddesi gereğince, mahkûmiyet hükmünün, usul ve noksan soruşturma yönünden hukuka aykırılıklar nedeniyle BOZULMASINA;

 

2.2.2016 tarihinde, tebliğnameye uygun olarak ve oybirliği ile karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy