Askeri Yargıtay 4. Daire 2016/47 Esas 2016/57 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: 4. Daire
Esas No: 2016/ 47
Karar No: 2016 / 57
Karar Tarihi: 26.01.2016


(1632 S. K. m. 66) (5237 S. K. m. 50, 52, 62) (353 S. K. m. 221)

 

Askeri Mahkemece; sanığın 3.5.2005 tarihinde Birliğini izinsiz olarak terk ettiği ve bir süre bu şekilde Birliğinden ayrı kaldıktan sonra, 7.7.2005 tarihinde işlemiş olduğu başka bir suç nedeniyle yakalanıp tutuklandığı, böylece 3.5.2005-7.7.2005 tarihleri arasında firar suçunu işlediği kabul edilerek, yukarıda yazılı olduğu şekilde mahkûmiyetine karar verilmiş ise de;

 

Sanık hakkında düzenlenen iddianamede, sanığa atılı suçun temadisinin 17.12.2005 tarihinde yakalanmakla sona erdiğinden bahisle kamu davası açıldığı, Dairemizin söz konusu bozma kararında ise,  iddianamede ileri sürülen tarihten daha önceki bir tarihte yakalanma kuşkusu nedeniyle, sanığın yakalandığına ilişkin belgelerin getirtilmesi, yakalandıktan sonra hakkında ne gibi işlemler yapıldığının, askeri makamlara teslim ve Birliğine sevk edilip edilmediğinin araştırılması, elde edilecek sonuca göre suç tarihlerinin belirlenmesi gerektiği belirtilmiştir.

 

Yapılan araştırmalar sonucunda, sanığın 7.7.2005 tarihinde yakalandığına dair duraksama bulunmamakla birlikte, iddia konusu (atılı suçun temadisinin 17.12.2005 tarihinde sona erdiği) dikkate alındığında, sanık yakalandıktan sonra hakkında ne gibi işlemler yapıldığının, askeri cezaevinden tahliyesi sonrası Birliğine sevk edilip edilmediğinin araştırılması, suç tarihlerinin belirlenmesi yanında, suç sayısının tespiti açısından da gereklidir.   

 

Somut olayda, sanığın 7.7.2005 tarihinde yakalandıktan ve tutuklandıktan sonra, Askeri Ceza ve Tutukevi Müdürlüğüne konulduğu, daha sonra 8.8.2005 tarihinde tahliyesini müteakip yapılan (askeri cezaevinden merkez komutanlığına ve askerlik şubesine teslimi ile sevk işlemleri) işlemlerin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi, keza, tahliye sonrası yapılan işleme bağlı olarak, 26.8.2005 tarihinde başka bir suçu nedeniyle yakalanan ve tutuklanan sanık hakkında, ne gibi işlemler yapıldığının, askeri makamlara teslim ve Birliğine sevk edilip edilmediğinin araştırılması zorunludur.

 

Öte yandan, sanık hakkında verilen, ... Asker Hastanesinin 23.2.2011 tarihli ve 579 sayılı Sağlık Kurulu Raporunun dava dosyasına dahil edilmesi, adli sicil kaydında yer verilen ve özellikle hapis cezasına hükmedilen suçlarla ilgili hükümler ve infaz evrakı getirtildikten sonra, söz konusu sağlık kurulu raporunun bu suçlar ve askeri suçlar yönünden bir değerlendirme içerip içermediğinin belirlenmesi, yeterli inceleme yapılmadığı takdirde, hapis cezası içeren hükümler ve infaz durumları bildirilmek suretiyle, askerliğe elverişsizlik tarihinin yeniden tespiti için ek sağlık kurulu raporu düzenlenmesi gerektiği kabul edilerek, mahkûmiyet hükmünün noksan soruşturma nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

 

Bu bağlamda, sanık hakkında verilen ve hapis cezası içeren mahkûmiyet hükümlerinin infaz edilip edilmediğinin ya da hangi tarihte infaz edilmiş kabul edilmesi gerektiğinin, uyarlama kararları ve öncesinde sanığın tutuklu kaldığı süreler de dikkate alınarak, ilgili infaz evrakları da dosyaya ithal edildikten sonra, askerliğe elverişsizlik durumunu değerlendirecek kurula, bozma kararına uyan Askeri Mahkemece bildirilmesi gerekmektedir.

 

Bu nedenle, hapis cezaları içeren hükümlerin infaz edilip edilmediğine dair hiçbir açıklama yapılmaksızın, askerlik şubesi çalışanı bilirkişinin askerlik safahatı incelemesine ilişkin mütalâasına soyut ifadelerle itibar edilerek, hapis cezası içeren hükümleri yeterince değerlendirmeyen sağlık kurulu raporuyla yetinilmesi mümkün görülmemiştir.

 

Sonuç olarak, bozmadan sonra yapılan yargılama sonunda, uyulmasına karar verilmesine rağmen bozma kararının gereğinin, hiçbir duraksamaya yer vermeyecek şekilde yerine getirilmediği görüldüğünden, mahkûmiyet hükmünün usule aykırılıktan bozulmasına karar verilmiştir.

 

SONUÇ VE KARAR: Açıklanan nedenlerle;

 

Sanığın temyizine atfen ve resen, 353 sayılı Kanun’un 221’inci maddesi uyarınca, mahkûmiyet hükmünün, usule aykırılık nedeniyle BOZULMASINA,

 

26.1.2016 tarihinde, tebliğnameye uygun olarak ve oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy