AskeriYargıtay
Dairesi: 4. Daire
Esas No: 2016/ 240
Karar No: 2016 / 251
Karar Tarihi: 19.04.2016
(1632 S. K. m. 66) (5237 S. K. m. 62) (353 S. K. m. 217, 221)
Askeri Mahkemece; sanığın, 24.2.2014 tarihinde cezaevinden tahliye edilerek Birliğine sevk edildiği, 26.2.2014 tarihinde Birliğine katılması gerekirken katılmadığı ve 20.5.2014 tarihinde yakalandığı, böylece 26.2.2014-20.5.2014 tarihleri arasında firar suçunu işlediği kabul edilerek, yazılı olduğu şekilde mahkûmiyetine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, sanığın, mazeret kabul etmeyen firar suçunu işlediğini kabul eden Askeri Mahkemece, karar yerinde gösterilen, dosya kapsamıyla uyumlu haklı ve inandırıcı gerekçelerle, yazılı olduğu şekilde sanık hakkında alt sınırdan ceza tayin edilip, takdiri hafifletici neden gözönünde bulundurularak cezasında gerekli indirim yapılmak suretiyle cezalandırılmasına karar verilmesinde, keza verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmaması, hapis cezasının ertelenmemesi ve seçenek yaptırımlara çevrilmemesi suretiyle kurulan hükümde; usul, sübut, vasıf ve takdir açısından hukuka aykırı bir durum bulunmadığı tespit edilmiş, ancak, sanığın sübut bulan eyleminin neden izin tecavüzü suçunu değil de firar suçunu oluşturduğu hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde açıklanarak, kısa karar ile gerekçeli kararın hüküm fıkrasında, sanığın firar suçunu işlediği yazıldığı hâlde, uygulama maddesi olarak, ASCKnın 66/1-a maddesi yerine 66/1-b maddesinin gösterilmesi maddi hata niteliğinde olduğundan, keza, 26.2.2014 tarihinde Birliğine katılması gerektiği kendisine tebliğ edilen sanığın, anılan tarihte saat 24.00a kadar Birliğine katılması mümkün olduğu gözetilerek, suç tarihinin 27.2.2014 tarihinden itibaren başlatılması gerektiği hâlde, 26.2.2014 tarihi olarak belirlenmesi de hatalı olduğundan, mahkûmiyet hükmü uygulama yönünden bozulmuştur.
Ancak, bozma sebebi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 353 sayılı Kanunun 5530 sayılı Kanunla değişik 220/2-F ve H maddesi uyarınca, hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
Sonuç Ve Karar: Açıklanan nedenlerle;
Sanığın kabule değer görülmeyen temyiz sebeplerinin, 353 sayılı Kanunun 217/2nci maddesi gereğince REDDİNE,
353 sayılı Kanunun 221/1inci maddesi uyarınca, sanığın temyizine atfen ve resen, uygulama yapılan kanun maddesinin hatalı yazılması ve atılı suçun temadisinin başlangıcının hatalı belirlenmesi yönünden hukuka aykırı görülen mahkûmiyet hükmünün BOZULMASINA;
Bozma sebebi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 353 sayılı Kanunun 5530 sayılı Kanunla değişik 220/2-H maddesi uyarınca mahkûmiyet hükmünde ASCKnın 66/1-b maddesi olarak yer alan kısmın, ASCKnın 66/1-a maddesi şeklinde; 353 sayılı Kanunun 5530 sayılı Kanunla değişik 220/2-F maddesi uyarınca, mahkûmiyet hükmünde 26.2.2014 olarak yer alan suç başlangıç tarihinin ise, 27.2.2014 şeklinde DÜZELTİLEREK ONANMASINA;
19.4.2016 tarihinde, tebliğnameye uygun olarak ve oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)
Full & Egal Universal Law Academy