Askeri Yargıtay 4. Daire 2016/188 Esas 2016/222 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: 4. Daire
Esas No: 2016/ 188
Karar No: 2016 / 222
Karar Tarihi: 12.04.2016

(1632 S. K. m. 131) (5237 S. K. m. 257) (353 S. K. m. 217)

5.9.2009 tarihinde, sanık Tnk.Er E.K.’nin, 19.00-19.30 saatleri arasında silahlığa girip, P.Er S.Y.’ye zimmetli olan … seri numaralı HK-33 piyade tüfeğini gizlice alarak, kışla dışarısında mezarlıkta bilinmeyen bir yere saklamak suretiyle askeri eşyayı gizlemek suçunu işlediği; sanık terhisli P.Çvş. O.YA.’nın aynı tarihte 08.00-20.00 saatleri arasında silahlık görevlisi iken, olay tarihinden önce kendisine tebliğ edilen nöbet talimatına aykırı olarak, görev süresi dolmadan keyfiyen silahlıktan ayrıldığı, silahlığın kapısını ve mazgalları açık bıraktığı, koğuşta otururken silahlıkla hiç ilgilenmediği, koğuşu terk ederken silahlığı kimseye teslim etmediği, silahlığa giriş çıkışında kontrol vazifesini yerine getirmediği ve silahları saymaksızın görevini saatinden önce sonlandırdığı, silahlık görevinin gereklerini yerine getirmekte bilerek ve isteyerek ihmalkâr davrandığı ve bu eylemi neticesinde, nedensellik ilişkisi çerçevesinde silahın kaybına yol açtığı, bu suretle ihmal suretiyle görevi kötüye kullanma suçunu işlediği; sanık terhisli P.Er Ç.T.’nin aynı tarihte 08.00-20.00 saatleri arasında koğuş görevlisi iken, olay tarihinden önce kendisine tebliğ edilmiş olan nöbet talimatına aykırı olarak, görev süresi dolmadan koğuşu terk ettiği, koğuşun giriş çıkışının ve koğuşların kontrolsüz ve denetimsiz kalmasına neden olduğu, silahlık görevlisi yemek için ayrıldığında onun yerine bakması gerekirken, koğuşta bulunmamak suretiyle silahlığın başıboş kalmasına ve neticede, illiyet bağı nazariyesi kapsamında silahın kaybına sebebiyet verdiği, bu suretle ihmal suretiyle görevi kötüye kullanma suçunu işlediği iddiasıyla kamu davası açıldığı;

Askeri Mahkemece; sanık terhisli Tnk.Er E.K. açısından, sanığın beyanları dışında, sanığın kaybolan silahı aldığını gören ve duyan hiç kimsenin olmadığı, sadece kendisine eğitim yaptırılırken kullandığı silahın S.Y.’ye zimmetli olması nedeniyle, bu şahsa kızdığı için mevzu eylemi bu saikle gerçekleştirdiğinin kabul edilemeyeceği, sanığın aşamalarda alınan ifadelerinde çelişkilerin bulunduğu, bu nedenle sanığın müsnet suçu işlediğinin her türlü şüpheden uzak, açık ve inandırıcı bir şekilde ortaya konulamadığı kabul edilerek, sanığın beraatına karar verildiği;

Sanık terhisli P.Çvş. O.Y. açısından, sanık ile bir sonraki silahlık görevlisi arasında sayım yapılmak suretiyle bir devrin yapılmadığı, bir sonraki nöbetçinin de ara sıra silahlığı açık bırakmak suretiyle denetimsiz bıraktığı, önceki ile sonraki nöbetçi arasında devir teslimde sayım yapılmadığı için silahın sanığın görevi esnasında kaybolduğunun söylenemeyeceği, silahın sanığın görevi esnasında kaybolduğu hususunun E.K.’nin ifadesi dışında bir varsayımdan ibaret olduğu, E.K.’nın ifadelerinin ise; çelişkili olduğu, bu çelişkili beyanların sanık aleyhine kullanılmasının mümkün olmadığı, bu nedenle sanığın müsnet suçu işlediğinin her türlü şüpheden uzak, açık ve inandırıcı bir şekilde ortaya konulamadığı kabul edilerek, sanığın beraatına karar verildiği;

Sanık terhisli P.Er Ç.T. açısından, sanık O.Y. ile bir sonraki silahlık görevlisi arasında sayım yapılmak suretiyle bir devrin yapılmadığı, bir sonraki nöbetçinin de ara sıra silahlığı açık bırakmak suretiyle denetimsiz bıraktığı, önceki ile sonraki nöbetçi arasında devir teslimde sayım yapılmadığı için silahın sanık O.Y.’nin görevi esnasında kaybolduğunun söylenemeyeceği, silahın sanık O.Y.’nin görevi esnasında kaybolduğu hususunun E.K.’nin ifadesi dışında bir varsayımdan ibaret olduğu, E.K.’nin ifadelerinin ise; çelişkili olduğu, bu çelişkili beyanların sanık O.Y. aleyhine kullanılmasının mümkün olmadığı, silahın sanık O.Y.’ın görevi esnasında kaybolduğunun söylenememesi nedeniyle, sanık O.Y. ile aynı dönemde koğuş görevlisi olan sanığın da mevzu suçu işlediği hususunun şüpheli kaldığı, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince, sanığın beraatına karar verildiği görülmektedir.

Dosyanın incelenmesinde; … Komutan Yardımcılığı … Tabur … Piyade Bölük Komutanlığı emrinde görevli olan sanık terhisli P.Çvş. O.Y.’nin, 5.9.2009 tarihinde, 08.00-20.00 saatleri arasında silahlık görevlisi olduğu, sanık terhisli P.Er Ç.T.’nin aynı tarihte 08.00-20.00 saatleri arasında koğuş görevlisi olduğu, sanık O.Y.’ın saat 18.10 sıralarında silahlık görev yerini terk ederek kapıyı açık bırakıp gittiği, silahlığın açık olduğu, bu halde S.Y.’nin, P.Uzm.Çvş. B.Ç.’nin emri doğrultusunda silahlığa gittiği, … seri numaralı HK-33 piyade tüfeğini aldığı, tekrar P.Uzm.Çvş. B.Ç.’nin yanına döndüğü, bu silah ile sanık E.K.’na eğitim yaptırılmasını müteakip, saat 19.00 sıralarında silahın tekrar S.Y. tarafından alınarak silahlığa götürüldüğü, bu aşamada da silahlıkta kimsenin olmadığı, S.Y.’nin beyanına göre, silahını bulunması gereken yere bıraktığı, akabinde koğuştan silahsız olarak çıktığı sırada koğuş görevlisi olan sanık Ç.T. tarafından görüldüğü, bu sırada sanık Ç.T.’nin tuvalette meydana gelen bir arızayla uğraştığı, saat 19.30 sıralarında sanık Ç.T.’nin tuvaletteki işinin bittiği ve bu saate kadar silahlığın açık olduğu ve başında kimsenin beklemediği, talimatlara göre silahlık görevlisinin yemek ve diğer ihtiyaçlar için ayrıldığı takdirde yerine koğuş görevlisinin, kapı kilitli olduğu halde önünde beklemek suretiyle bakacağının düzenlendiği, ancak sanıklar O.Y. ve Ç.T. arasında bu türden bir işbirliği sağlanmadığı ve silahlığın açık kaldığı, yine dosya Dz.6'da bulunan silahlık talimatına göre; silahlığa silah giriş çıkışlarının silahlık defterine kaydedileceğinin ve bu defterin her gün bölük astsubayı ve bölük komutanı tarafından onaylanacağının belirtilmiş olmasına rağmen, bu kayıt işleminin silahlık görevlisi ve silahlık nöbetçileri tarafından yapılmadığı, sanık O.Y.’nin silahlıkta olmadığı esnada nöbetçi olan bazı askerlerin silahlıktan silah alıp, silahlığa silah bıraktığı, akabinde sanık O.Y.’nin, bir sonraki silahlık nöbetçisi olan M.A.’ya sayım yapmadan silah sayısı üzerinden devir yaptığı, M.A.’nın da 20.40 sıralarında nöbetçi heyeti tarafından silah sayımının yapıldığı ve tam olduğuna dair beyan formu doldurulduğu, M.A. tarafından bazı askerlerin nöbet sebebiyle silah vermesi esnasında bir adet silahın eksik olduğunun tespit edildiği, nöbetçi heyetin tekrar çağrıldığı ve yapılan sayımda kayıtlarda görülmeyen bir adet silahın da eklenmesi neticesinde bir adet silahın eksik olduğunun tespit edildiği ve maddi vakıanın bu şekilde sübuta erdiği, Askeri Mahkemece de bu şekilde kabul edildiği anlaşılmaktadır.

1) Askeri eşyayı gizlemek suçundan sanık (Ter.) Tnk.Er E.K. açısından: Dosyanın incelenmesinden; aşamalarda ifadelerine başvurulan hiçbir sanık veya tanığın, sanık E.K.’nin, … seri numaralı HK-33 piyade tüfeğini silahlıktan aldığı, bu silah ile Birlik içerisinde görüldüğü, bu silahı bir yere gizlediği konusunda görgüye dayalı beyanlarının olmadığı; sanığın da ilk önce bu silahı aldığı konusunda hiçbir beyanın olmadığı (Ksl.1, Dz.109, 112, 160, 235); ilk olarak, iddianamenin düzenlenmesinden sonra, 20.10.2009 tarihinde Birliği Komutanlığınca tespit olunan ifadesinde, 17.10.2009 tarihinde arkadaşlarına, silahlığa girdiğini, sonra mezarlığa gittiğini, bir mezarın başına gittiğini hatırladığını, rüyalarında mezarda yatan birinin “Gel silahı çıkar, kemiklerim sızlıyor” dediğini gördüğünü, bundan rahatsız olduğunu, başka bir şey hatırlamadığını söylediği (Kls.1, Dz.337); ardından Askeri Savcılık tarafından, 10.11.2009 tarihinde tespit olunan ifadesinde arkadaşlarına silah alıp gizlediğini söylemediğini, sadece silahlığa girdiğini, orada E.Y.’yi gördüğünü, sonra mezarlığa gittiğini hatırladığını, başka bir şey hatırlamadığını söylediğini beyan ettiği (Kls.1, Dz.464); bundan kısa bir süre sonra 18.11.2009 tarihli Askeri Savcılık ifadesinde ise, olay günü kendisine eğitim yaptırdığı için S.Y.’ye kızdığını, bu nedenle ona zarar vermek amacıyla, onun üzerine zimmetli söz konusu silahı silahlıktan gizlice aldığını, E.Y.’nin kendisini gördüğünü, silahı mezarlığa götürüp gömdüğünü, izne gittiğinde tekrar geri dönüp silahı bulunduğu yerden çıkardığını,… ’a giderek sivilden tanıdığı, ismi … olan bir Alman vatandaşına saklaması için silahı verdiğini beyan ettiği (Kls.1, Dz.469); bu aşamadan sonra vermiş olduğu yazılı savunmalarında silahı almadığını, bunu söylediği takdirde izin alabileceğini, bu nedenle suçu üstlendiğini, psikolojik sıkıntıları olduğunu, tedavi görmek istediğini beyan ettiği (Kls.2, Dz.491, 511); Askeri Mahkeme huzurunda tespit olunan sorgu ve savunmasında da yalan söylediğini, suçu işlemediğini beyan ettiği (Kls.2, Dz.526), dolayısıyla sanığın aşamalarda çelişkili beyanlar verdiği, sanığın silahı silahlıktan alarak gizlediği yönündeki tek beyanını ise destekler hiçbir yan delil bulunmadığı; tanık E.Y.’in de sanığı silahlıkta hiç görmediğini beyan ettiği (Kls.1, Dz.102, 151, 294; Kls.3, Dz.991) görülmekle; müsnet askeri eşyayı gizlemek suçunun sanık tarafından işlendiği hususunun her türlü şüpheden uzak, yeterli delillerle ortaya konulduğu söylenemeyeceğinden, Askeri Mahkemece; sanık hakkında beraat kararı verilmiş olmasında hukuka bir aykırılık bulunmadığı sonucuna varılarak, Adli Müşavirin temyiz sebeplerinin reddiyle, beraat hükmünün onanmasına karar verilmiştir.

2) İhmal suretiyle görevi kötüye kullanma suçundan sanıklar P.Çvş. O.Y. ve P.Er Ç.T. açısından: Dosyanın incelenmesinden; dinlenen tanık ve sanık beyanlarında, … seri numaralı HK-33 piyade tüfeğinin tam olarak ne zaman kaybolduğunun açık bir şekilde ortaya konulamadığı, nöbetçi heyeti tarafından saat 20.40 sıralarında, silahlık görevlisi M.A. iken, yapılan kontrolde silahlıkta bulunan tüfek sayısının olması gereken sayı ile uyumlu olduğunun tespit edildiği, her ne kadar bu durumun, silahlıkta kayıtlara işlenmeyen fazladan mevcut olan bir silah bulunmasından kaynaklandığı, dolayısıyla söz konusu silahın M.A.’nın silahlık görevlisi olduğu zamanda değil, 08.00-20.00 saatleri arasında eksildiği düşünülebilir ise de, silahlıktan silah giriş çıkışlarının her zaman yazılı olarak kayıt altına alınmadığı yönündeki tanık beyanları ve yine olay günü silahlıktan değişik sebeplerle pek çok kez yine kayıtsız bir şekilde silah giriş çıkışı olduğu yönündeki tanık ve sanık beyanları dikkate alındığında, söz konusu silahın tam olarak hangi zaman aralığında silahlıktan çıktığı hususunun yine şüpheli kalacağı, bu durumda, söz konusu silahın, 08.00-20.00 saatleri arasında silahlık görevlisi olan terhisli P.Çvş. O.Y. ve koğuş görevlisi olan terhisli P.Er Ç.T.’nin görevli oldukları zaman aralığında kaybolduğunun ve müsnet ihmal suretiyle görevi kötüye kullanma suçunun sanıklar tarafından işlendiği hususunun her türlü şüpheden uzak, yeterli delillerle ortaya konduğunun söylenemeyeceğinden, Askeri Mahkemece; sanıklar hakkında ayrı ayrı beraat kararları verilmiş olmasında hukuka bir aykırılık bulunmadığı sonucuna varılarak, Askeri Savcının temyiz sebeplerinin reddiyle, beraat hükümlerinin ayrı ayrı onanmasına karar verilmiştir.

Sonuç Ve Karar: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Askeri Savcının ve Adli Müşavirin kabule değer görülmeyen temyiz sebeplerinin, 353 sayılı Kanun’un 217/2’nci maddesi gereğince ayrı ayrı REDDİNE;

Usûl ve esas yönlerinden hukuka uygun bulunan, askeri eşyayı gizlemek suçundan sanık terhisli Tnk.Er E.K. ve ihmal suretiyle görevi kötüye kullanma suçundan sanıklar terhisli P.Çvş. O.Y. ile terhisli P.Er Ç.T. hakkında verilen beraat hükümlerinin ayrı ayrı ONANMASINA;

12.4.2016 tarihinde, tebliğnameye uygun olarak ve oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy