Askeri Yargıtay 4. Daire 2016/176 Esas 2016/194 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: 4. Daire
Esas No: 2016/ 176
Karar No: 2016 / 194
Karar Tarihi: 29.03.2016

(1632 S. K. m. 91) (5237 S. K. m. 29, 62) (5271 S. K. m. 38)

Sanık hakkında daha önce verilen görevsizlik kararının, Dairemizin 24.12.2013 tarihli ve 2013/1460-1437 E.K. sayılı ilamı ile suç vasfına bağlı görev yönünden bozulması üzerine, bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, Askeri Mahkemece; sanığın, 8.5.2012 tarihinde tahribatı mucip üste fiilen taarruz suçunu işlediği kabul edilerek, ASCK’nın 91/3, TCK’nın 29 ve 62’nci maddeleri uyarınca, üç yıl bir ay on beş gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş; bu hüküm, müdafi tarafından, noksan soruşturma, suç kastı ve meşru savunmaya dayanan sebeplerle temyiz edilmiştir.

Askeri Mahkemece; sanığın, 8.5.2012 tarihinde, 19.00-21.00 nöbeti için kendisini nöbet yerine götüren mağdur Topçu Onb. A.A. ile tartıştığı, tartışmanın nöbet değişimi öncesinde sanığın üzerinde yapılan aramada bulunan çakmağı vermek istememesinden ve mağdurun gerek nöbet mahalline giderken gerekse nöbet mahallinde verdiği komutların sanığı rahatsız etmesinden kaynaklandığı, tartışmanın büyümesi üzerine sanığın üzerine zimmetli … seri numaralı … piyade tüfeği ile ilkini yere, diğer üçünü ise mağdura nişan alarak mağdurun üzerine dört el ateş ettiği, mermilerin mağdurun sol bacak, sağ el ve karın bölgesine isabet ettiği, meydana gelen yaralanmanın mağdurun ince ve kalın bağırsağının vücudundan kısmen çıkartılmasına neden olduğu ve bu durumun mağdurun duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına ve vücudunun acı çekmesine yol açtığı, böylece sanığın ASCK’nın 91/3'üncü maddesinde düzenlenen tahribatı mucip üste fiilen taarruz suçunu işlediği kabul edilerek, yazılı olduğu şekilde mahkûmiyetine karar verildiği anlaşılmaktadır.

Sanık hakkındaki davaya, 353 sayılı Kanun’un 3/1 ve 19/1'inci maddeleri uyarınca, iddia olunan suçun ceza üst sınırının beş yıldan fazla olması nedeniyle, kurul halinde görev yapan askeri mahkeme tarafından bakılması gerekmektedir. Somut olayda, yargılamanın usulüne uygun bir şekilde askeri mahkeme kurulu tarafından yürütüldüğü, ancak beyanları hükme esas alınan görgü tanığı M.Y. ile mağdur A.A.'nın ifadelerinin istinabe yoluyla tek hâkim tarafından tespit edildiği görülmektedir. Askeri mahkeme kurulu tarafından yürütülen davalarda, askeri mahkemelerin istinabe edilmesi halinde, istinabe işlemlerinin de askeri mahkeme kurulu tarafından yerine getirilmesi zorunludur. Yargılamayı yapan askeri mahkemenin kanuna uygun olarak kurulmamış olması, aynı Kanunun 207/3-A maddesi uyarınca kesin hukuka aykırı olup, mutlak bozma sebebidir. Ayrıca, bozmadan sonra istinabe yoluyla mağdur hakkında adli rapor aldırıldığı, ancak bu işlemlere İlişkin duruşma tutanağı örneğinin UYAP sisteminden çıktı alınarak ilgililerce imzalanmadan ve mühürlenmeden doğrudan yerel mahkemeye gönderildiği görülmektedir. CMK'nın 38/A maddesinin 8'inci fıkrasına göre; UYAP'a kaydedilen tutanaklardan fiziki örnek çıkartılması gereken hallerde tutanak veya belgenin aslının aynı olduğu belirtilerek hâkim, Cumhuriyet savcısı veya görevlendirilen yetkili kişi tarafından imzalanması ve mühürlenmesi zorunludur. Bu kurala uyulmadan gönderilen tutanak ve belge örneklerine -güvenilirlikleri kuşkulu olduğundan- delil olarak itibar edilmesi mümkün değildir. Bu itibarla; mağdur ve tanığın ifadelerinin tek hâkim tarafından alınması ve … Asliye Ceza Mahkemesince düzenlenen duruşma tutanağı örneğinin usulüne uygun olarak gönderilmemesi hukuka aykırı bulunduğundan, mahkûmiyet hükmünün usul yönünden bozulmasına karar verilmiştir. Ayrıca, olay nedeniyle mağdurun vücudunda meydana gelen tahribatın, Adli Tıp Kurumundan alınacak bir raporla bütün yönleriyle kuşkusuz bir şekilde ortaya konulması gerektiğinden, müdafiin bu yöndeki temyiz isteminin kabulüyle, mahkûmiyet hükmünün noksan soruşturma yönünden de bozulmasına karar verilmiştir. Bozma nedenleri karşısında, müdafiin suç kastı ve meşru savunmaya dayanan temyiz sebepleri incelenmemiştir.

Sonuç Ve Karar: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Müdafiin temyizine atfen ve resen, 353 sayılı Kanun’un 221/1’inci maddesi uyarınca, mahkûmiyet hükmünün usul ve noksan soruşturma yönlerinden BOZULMASINA;

29.3.2016 tarihinde, tebliğnameye uygun olarak ve oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy