Askeri Yargıtay 4. Daire 2016/169 Esas 2016/186 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: 4. Daire
Esas No: 2016/ 169
Karar No: 2016 / 186
Karar Tarihi: 22.03.2016

(1632 S. K. m. 66, 73) (5237 S. K. m. 50, 62)

Askeri Mahkemece; sanığın, 21.9.2013-27.10.2013 tarihleri arasında firar suçunu işlediği kabul edilerek, ASCK’nın 66/1-a, 73 ve TCK’nın 62’nci maddeleri uyarınca, 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hükmolunan cezanın TCK’nın 50/1-f maddesi uyarınca, 5 ay süreyle yardımcı hizmet sınıfında çalıştırılması seçenek yaptırımına çevrilmesine karar verilmiş; bu hüküm, sanık tarafından mağdur olduğu belirtilerek temyiz edilmiştir.

İncelenen dosya içeriğinden; sanığın, … Komutanlığı emrinde askerlik hizmetini yapmakta iken, 21.9.2013 tarihinde Birliğinden izinsiz olarak uzaklaştığı, 27.10.2013 tarihinde kendiliğinden geri gelerek Birliğine katıldığı anlaşılmaktadır. Askeri Mahkemece; sanığın sabit görülen fiiliyle 21.9.2013-27.10.2013 tarihleri arasında ASCK'nın 66/1-a maddesinde düzenlenen firar suçunu işlediği kabul edilerek, yazılı olduğu şekilde mahkûmiyetine karar verilmiş ise de; firar suçu sadece asker kişiler tarafından işlenebilen sırf askeri bir suçtur. Sanığın suç tarihinde askerliğe elverişsiz olduğunun tespit edilmesi halinde bu suç işlenemez suça dönüşecektir. Bu nedenle, firar suçundan yürütülen yargılamalarda sanığın askerliğe elverişliliği ile ilgili kuşkuların giderilmesi zorunludur.

Somut olayda; sanığın daha önce işlediği altı kasıtlı suçtan mahkûm olduğu, hakkında üç kez hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiği, mahkûm olduğu cezaların üçünün infaz edildiği görülmektedir. Sanığın antisosyal kişilik bozukluğu tanısı alması halinde, suç tarihlerinde yürürlükte olan TSK Sağlık Yeteneği Yönetmeliğinin Ek Hastalık ve Arızalar Listesinin 17'nci maddesi kapsamında, suç tarihlerinde askerliğe elverişsiz olması ihtimali bulunmaktadır. Ancak, Askeri Mahkemece yürütülen yargılamada, sanığın ruhsal rahatsızlığı bulunup bulunmadığı yönünde hiç bir araştırma yapılmadığı gibi bu hususun sanığa da sorulmadığı görülmektedir. Bu itibarla; sanığın ruhsal bir rahatsızlığı bulunup bulunmadığının araştırılması; suç tarihlerinde askerliğe elverişli olup olmadığının ve cezai ehliyetinin bulunup bulunmadığının usulüne göre belirlenmesi gerektiğinden, mahkûmiyet hükmünün noksan soruşturma yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

Kabule göre; sanık hakkında hükmolunan hapis cezasının TCK'nın 50/1-f maddesi uyarınca kamuya yararlı bir işte çalışmaya çevrilmesinde, artırım gerekçesi gösterilmeksizin, mahkûm olunan cezanın yarısının değil bir katının esas alınmasının hukuka aykırı olduğuna işaret edilmiştir.

Sonuç Ve Karar: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Sanığın temyizine atfen ve resen, 353 sayılı Kanun’un 221/1’inci maddesi uyarınca, mahkûmiyet hükmünün noksan soruşturma yönünden BOZULMASINA;

22.3.2016 tarihinde, tebliğnameye uygun olarak ve oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy