Askeri Yargıtay 4. Daire 2016/119 Esas 2016/145 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: 4. Daire
Esas No: 2016/ 119
Karar No: 2016 / 145
Karar Tarihi: 08.03.2016


(1632 S. K. m. 132) (5237 S. K. m. 62, 63) (5271 S. K. m. 231)

 

… Askeri Mahkemesinin 20.2.2008 tarihli ve 2008/399-60 E.K. sayılı kararı ile; sanığın 24.7.2007 tarihinde üstünün bir şeyini çalmak suçunu işlediği kabul edilerek, ASCK’nın 132 ve TCK’nın 62/1’inci maddeleri gereğince beş ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 25.10.2007-22.11.2007 tarihleri arasında tutuklulukta geçirdiği sürelerin TCK’nın 63’üncü maddesi gereğince cezasından mahsubuna, daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmaması, ayrıca kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önüne alındığında yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması nedeniyle CMK’nın 231’inci maddesi uyarınca sanık hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünün açıklanmasının geri bırakılmasına, sanığın CMK’nın 231/8’inci maddesi gereğince beş yıl süre ile denetim süresine tabi tutulmasına, bu süre içerisinde takdiren sanık hakkında herhangi bir denetimde serbestlik tedbirinin uygulanmamasına karar verildiği, hükmün taraflarca itiraz edilmediğinden bahisle 20.5.2008 tarihinden itibaren kesinleştirildiği;

 

Beş yıllık denetim süresinin bitimini müteakip getirtilen adli sicil kaydına göre sanığın denetim süresi içerisinde kasten suç işlediğinin anlaşılması üzerine, duruşma yapılan yargılama neticesinde, Askeri Mahkemenin 12.8.2015 tarihli ve 2014/238 E. 2015/289 K. sayılı kararı ile; açıklanması geri bırakılan 20.2.2008 tarihli, 2008/399-60 E.K. sayılı hükmün açıklanarak, sanığın 24.7.2007 tarihinde işlediği üstünün bir şeyini çalmak suçundan dolayı ASCK’nın 132 ve TCK’nın 62/1’inci maddeleri gereğince beş ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 25.10.2007-22.11.2007 tarihleri arasında tutuklulukta geçirdiği sürelerin TCK’nın 63’üncü maddesi gereğince cezasından mahsubuna, karar verildiği;

 

Anlaşılmaktadır.

 

CMK’nın 231’inci maddesinin sekizinci fıkrasında, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilmesi hâlinde sanığın, beş yıl süreyle denetim süresine tabi tutulacağı; aynı maddenin on birinci fıkrasında da, sanığın bu denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması hâlinde mahkemenin hükmü açıklayacağı düzenlenmiştir.

 

Doktrinde ve yargı kararlarında kabul edildiği üzere, denetim süresinin başlangıcı, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşme tarihidir.

 

Hükmün açıklanabilmesi için, öncelikle, denetim süresinin başlaması ve bunun için de kararın kesinleşmesi gerektiği açıktır.

 

Bu anlamda, Askeri Mahkemece verilen 20.2.2008 tarihli ve 2008/399-60 E.K. sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın usulüne uygun bir şekilde kesinleştirilip kesinleştirilmediğinin incelenmesi gerekmektedir.

 

İlgililerin yüzlerine karşı verilen kararların tefhiminden sonra, duruşmayı yöneten askeri hâkim tarafından hazır bulunanlara varsa hangi Kanun yoluna, hangi mercilere, hangi sürede ve ne şekilde başvurabileceklerinin anlatılması, ilgililerin yokluğunda verilen kararlarda ise, Kanun yolu, mercii, şekli ve sürelerine ilişkin haklarının ne olduğunun bu konuda yapılacak tebligat işlemine esas olmak üzere karara (hükümlerde hüküm fıkrasına) açık ve anlaşılır biçimde yazılması, kararda bu konuda bir açıklama yapılmamış ise, bir sureti (parçası) tarih ve imza karşılığı ilgiliye verilecek olan tebliğ mazbatasında veya tebligat için yazılan yazıda Kanun yolu, merci, şekli ve sürelerine ilişkin haklarının ne olduğunun belirtilmesi gerektiği kuşkusuzdur.

 

Somut olay yönünden bakıldığında; Askeri Mahkemece, sanığın da hazır bulunduğu 20.2.2008 tarihli duruşmada, üstünün bir şeyini çalmak suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün açıklanmasının geri bırakıldığı, bu kararın sanığın yüzüne karşı okunduğu ve kanun yolu, süresi, mercii ve şekillerine ilişkin olarak, “itiraz yolu açık olmak üzere (itiraz herhangi bir Askeri veya Adli Mahkemeye veya Birlik Komutanlığına veya Cezaevi Müdürlüğüne bu kararın tebliğinden sonra bir hafta içinde bir dilekçe vermek suretiyle yapılabilir) oybirliği ile karar verildi” şeklinde açıklamalara yer verilmek suretiyle tefhim edildiği, itiraz süresinde talepte bulunmayan ve asker kişi sıfatı devam eden sanık hakkındaki kararın, yapılan bildirimin aksine sanığa gerekçeli hüküm tebliğ edilmeden, 20.5.2008 tarihi itibarıyla kesinleştirildiği görülmektedir.

 

Kanun’un emrettiği şekilde bilgilendirilmeyen sanığın, itiraz kanun yoluna başvurma hakkını tam olarak kullanması beklenemeyeceğinden, hükmün kesinleştiğinden bahsetmek mümkün değildir.

 

Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair hükmün henüz kesinleşmemiş olması nedeniyle denetim süresinin işlemeyeceği, dolayısıyla CMK’nın 231/11’inci maddesi kapsamında denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlediğinden bahsetmenin mümkün olmadığı açık olduğundan, sanık hakkında açıklanan mahkûmiyet hükmünün yok hükmünde sayılmasına, sanığın temyiz dilekçesinin ise … Askeri Mahkemesinin 20.2.2008 tarihli, 2008/399-60 E.K. sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karara karşı itiraz niteliğinde olduğu kabul edilerek ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karara yönelik itirazı incelemeye en yakın Askeri Mahkeme yetkili olduğundan, bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

 

Her ne kadar, mağdur Öğ.Tğm. M.G.’nin; sanıktan şikâyetçi olup olmadığı, davaya katılmak isteyip istemediği hususundaki beyanlarının tespit edilmemiş olmasının da hatalı olduğu iddia edilmiş ise de; istinabe suretiyle anlatımlarının tespit edilmeden önce, Mahkemece; katılma yönünden tüm haklarının kendisine hatırlatılmış olduğu halde, katılma yönünde bir beyanda bulunmamış olması nedeniyle, bu yönde bir iradesinin bulunmadığı, dolayısıyla bu yönden tebligat noksanı olmadığı kabul edilmiştir. Üye …; başlangıçta telefonunun çalınması nedeniyle şikayetçi olan mağdurun, duruşmada tespit edilen anlatımları öncesinde, tüm haklarının hatırlatılması dışında, sanıktan şikayetçi olup olmadığının sorulup tutanağa geçirilmemiş olmasının hatalı olduğu, bu nedenle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın, mağdura tebliğ edilmemiş olmasının da kararın kesinleşmesini engelleyen bir eksiklik olduğu görüşüyle, çoğunluğun kararına bu yönden iştirak etmemiştir.

 

Sonuç: Sanığın temyizine atfen ve resen; … Askeri Mahkemesinin 12.8.2015 tarihli, 2014/238 E. 2015/289 K. sayılı mahkûmiyet hükmünün YOK HÜKMÜNDE SAYILMASINA;

 

Sanığın temyiz dilekçesi, … Askeri Mahkemesinin 20.2.2008 tarihli, 2008/399-60 E.K. sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin verilmiş olan kararına itiraz niteliğinde olduğundan ve bu itirazı incelemeye en yakın askeri mahkeme yetkili ve görevli olduğundan, bu konuda BİR KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA;

 

8.3.2016 tarihinde, tebliğnameye uygun olarak ve oybirliği ile karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy