Askeri Yargıtay 4. Daire 2016/117 Esas 2016/144 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: 4. Daire
Esas No: 2016/ 117
Karar No: 2016 / 144
Karar Tarihi: 08.03.2016


(1632 S. K. m. 112) (5237 S. K. m. 50, 52, 62,227)

 

Dosya kapsamından, Askeri Mahkemece, … Askeri Mahkemesinin 2013/397 esasına kayıtlı dava dosyası ile ilgili olarak, anılan davada savunmayı üstlenen Av. Y.E.T. ve Av. A.Ş. ile, bu davanın sanığı Hv.Plt.Yzb. Y.T.'nin dosya içeriği bakımından teknik bilgisi olduğuna inandıkları sanığa, dosyayı inceletip, görüşlerine müracaat ettikleri, sanığın, duruşması 30.1.2014 tarihinde yapılacak yargılamaya, dosya kendisine tevdi edilen katılan Hâk.Ütğm. M.T.'nin Başkanlık yapacağını öğrenmesi üzerine, 29.1.2014 tarihinde, askeri telefon hattından, katılanın Hâk.Tğm. Y.G. ile birlikte çalışma odası olarak kullandığı odadaki 4023 no'lu telefonu aradığı, telefonu açan Hâk.Tğm. Y.G.'ye, kendisini "K. A…" şeklinde tanıtıp, katılan Hâk.Ütğm. M.T. ile görüşmek istediğini ifade etmesi üzerine, telefonun katılan tarafından alındığı, sanığın, katılana, kendisini "… Kuvvetlerinden Y. A…" şeklinde tanıtmayı müteakip,  "2013/397 esasına kayıtlı dava dosyası ile ilgili olarak bilirkişi raporlarında sorun olduğunu" ifade ettiği, bahse konu yargılama sırasında, … Askeri Mahkemesinde istinabe suretiyle bilirkişi dinlenilmiş olması nedeniyle, telefonun ucundaki kişinin … Askeri Mahkemesi veya Adli Müşavirliğinde görev yapan … sınıfına mensup bir personel olduğu düşüncesi ile konuşmayı sürdüren katılan Hâk.Ütğm. M.T.'nin, sorunun ne olduğunu sorması üzerine, sanığın "… Askeri Mahkemesinde bilirkişi olarak dinlenen kişilerin yeterli yetkinliği haiz olmadıklarından, sanık hakkında doğru bir mütalaa hazırlayamayacaklarını, kendisinin bilirkişi mütalaasını okuduğunu, orada yazan ve sanığı haksız gösteren pilotluğa ilişkin teknik verilerin esasında yazıldığı gibi olmadığını, kendisinin kaza kırım raporlarında teknik mütalaalar hazırladığını, gerçekte işlerin bilirkişilerin yazdığı şekilde yürümesi durumunda, Türk Silahlı Kuvvetlerinden, hiçbir pilotun, hiçbir uçuşta bomba atmayacağını" beyan ettiği, konuşma sürmekte iken, sanığın Askeri Hâkim sınıfından olmadığını anlayan katılanın, sanığa isim ve soy ismini sorup cevap almasını müteakip, görüşmenin sona erdiği, hemen akabinde, katılan tarafından telefon görüşme tutanağı tanzim edildiği, böylelikle, sanığın, 29.1.2014 tarihinde Askeri Mahkeme üzerinde tesir yapmak suçunu işlediği kabul edilerek, ASCK’nın 112, TCK’nın 62, 50/1,3 ve 52’nci maddeleri uyarınca, 500 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.

 

ASCK’nın 112'nci maddesi; "Memuriyetinin nüfuzunu suiistimal ile askeri mahkemeler üzerinde tesir yapanlar ... hapsolunur" şeklindedir.

 

Madde ile, bir amir veya üstün, askeri otorite ve gücünden yararlanarak, memuriyet nüfuzunu kötüye kullanmak suretiyle, askeri mahkeme üzerinde etki yapması cezalandırılmıştır. Memuriyet nüfuzunun suistimali için, memurun, makam ve memuriyetinden kaynaklanan yetki, nüfuz ve gücü kötüye kullanarak, kanun ve nizamın belirlediği durum ve koşullardan başka suretle davranması, keyfi muamelede bulunması, bu yönde işlem yapması veya yapılmasını emretmesi gerekir. Buna göre, atılı suçun oluşabilmesi için, failin, üstlük nüfuz ve otoritesini, rütbesini kötüye kullanması, asta manevi baskı yapması, astın da bu nüfuz, otorite ve manevi baskıdan çekinerek, failin kanunsuz emrine ya da isteğine boyun eğmek zorunda kalması gerekmektedir.

 

Belirtilen hususlar çerçevesinde somut olaya dönüldüğünde; sanığın, olay tarihinde, …/… …. …. olarak görevli olduğu, katılanın ise …. Askeri Mahkemesinde, askeri hakim olarak görevli olduğu, sanığın coğrafi yer, bulunduğu konum ve rütbesi itibarıyla, katılan üzerinde nüfuz suistimalinde bulunabilecek durumda olmadığı; esasen katılan tarafından da, bu görüşme nedeniyle etki altında kalmadığı hususunun ifade edildiği, sanık ve katılanın ifadelerine göre, sanığın; "… Askeri Mahkemesinde bilirkişi olarak dinlenen kişilerin yeterli yetkinliği haiz olmadıklarından, sanık hakkında doğru bir mütalaa hazırlayamayacakları, orada yazan ve sanığı haksız gösteren pilotluğa ilişkin teknik verilerin esasında yazıldığı gibi olmadığı, gerçekte işlerin bilirkişilerin yazdığı şekilde yürümesi durumunda, Türk Silahlı Kuvvetlerinde, hiçbir pilotun, hiçbir uçuşta, bomba atmayacağı" şeklindeki beyanlarının; askeri mahkemeyi tesir altında bırakmak amacından çok, etikle bağdaşmamakla birlikte, askeri mahkemeyi aydınlatmak ve adalete yardımcı olmaya çalışmak amacıyla söylendiği sonucuna varıldığından; Askeri Mahkemece, sanık hakkında verilen mahkumiyet hükmünün, sübut yönünden bozulmasına karar verilmiştir.  

 

Üye …; sanığın eyleminin, TCK'nın 277/1'inci maddesi gereğince, yargı görevi yapanı etkilemeye teşebbüs etmek suçunu oluşturduğunu, dosya kapsamına göre emekli olduğu anlaşılan sanık hakkında, askeri mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini belirterek, ayrışık gerekçeyle bozma kararına katılmıştır.

 

SONUÇ VE KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

 

Sanık ve müdafiinin temyizlerine atfen ve resen, 353 sayılı Kanun’un 221/1’inci maddesi gereğince, mahkûmiyet hükmünün esas (sübut) yönünden BOZULMASINA;

 

8.3.2016 tarihinde, tebliğnameye uygun olarak, Üye … 'nin ayrışık oyu ile ve oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy