Askeri Yargıtay 4. Daire 2009/969 Esas 2009/956 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: 4. Daire
Esas No: 2009/ 969
Karar No: 2009 / 956
Karar Tarihi: 06.05.2009

(5237 S. K. m. 29, 50, 52, 53, 62, 297) (5271 S. K. m. 231) (353 S. K. m. 9, 17)

İnfaz kurumuna veya tutukevine yasak eşya sokmak suçundan sanık Terhisli P.Er Baki İNCE hakkında, Kara Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Mahkemesince verilen 4.8.2008 tarihli ve 2008/643-647 Esas ve Karar sayılı mahkumiyet hükmü, sanık tarafından süresinde temyiz edildiğinden, Askeri Yargıtay Başsavcılığının bozma görüşünü içeren, 6.4.2009 tarihli ve 2009/3630 sayılı tebliğnamesine bağlı olarak Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Askeri Mahkemece; sanığın, 17.10.2007 tarihinde infaz kurumuna veya tutukevine yasak eşya sokmak suçunu işlediği kabul edilerek, TCK'nın 297/1, 29, 62, 50 ve 52, 52/4'üncü maddeleri gereğince 3.000 YTL. adli para cezası ile cezalandırılmasına, cezanın taksitlendirilmesine, sanığın cezasının ertelenmesine yasal imkansızlık nedeniyle yer olmadığına, TCK'nın 53'üncü maddesinin tatbikine, 5728 sayılı Kanunla değişik, 5271 sayılı CMK'nın 231'inci maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına kanunen ve takdiren yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, sanık tarafından, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi talebi ile süresinde temyiz edilmiştir.

Tebliğnamede; üç sayfa duruşma tutanağının tutanak katibi tarafından imzalanmamış olması nedeniyle usul yönünden; sanığın terhis olması ihtimali karşısında göreve yönelik noksan soruşturma bakımından mahkumiyet hükmünün bozulması yönünde görüş ve düşünce bildirilmiştir.

Yapılan incelemede;

Sanığın ve hakkındaki infaz kurumuna yasak eşya sokmaya azmettirmek suçundan ötürü verilen mahkumiyet hükmünü temyiz etmeyen diğer sanık Ömer TEKER'in, suç tarihi olan 17.10.2007 tarihinde, K.K.lığı Vinci Sınıf Askeri Cezaevinde muhtelif suçlardan tutuklu/hükümlü olarak bulundukları, hükümlü Ömer TEKER'in, cezaevine uyuşturucu madde sokmak için aynı cezaevinde kalmakta olan sanık tutuklu Baki İNCE'ye kendisine ait sivil elbisesi olması nedeniyle cezaevi yönetimince dışarıdan sivil elbise getirmesine mevzuat gereği izin verilmediğini söyleyerek, sanık Baki'den gelecek kolinin kendi adına gönderilmesini istediği ve ayrıca gelecek olan sivil elbiselerin içinde uyuşturucu da bulunacağını söylediği, Baki İNCE'nin kabul etmesi neticesinde anlaşmaya vardıkları, 17.10.2007 günü sanık Baki adına cezaevine gelen koli içerisinde esrar maddesinin tespit edildiği, bu suretle de sanık Baki İNCE'nin müsnet suçu işlediği kabul edilerek sanık hakkında mahkumiyet hükmü kurulmuş ise de;

353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanunu'nun Askeri Mahkemelerin Görevleri başlığı altında düzenlenen ikinci bölümünde yer alan 9'uncu maddesinde Askeri mahkemeler, kanunlarda aksi yazılı olmadıkça, asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler denilmektedir.

Askeri suç, öğretide ve uygulamada;

a. Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Kanununda yazılı olan, başka bir anlatımla Askeri Ceza Kanunu dışında hiçbir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar,

b. Unsurları kısmen Askeri Ceza Kanunu'nda, kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar,

c. Türk Ceza Kanunu'na atıf suretiyle askeri suç haline dönüştürülen suçlar olmak üzere üç grupta mütalaa edilmektedir.

353 sayılı Kanunu'nun 17'nci maddesinde ise Askeri mahkemelerde yargılamayı gerektiren ilginin kesilmesi, daha önceden işlenen suçlara ait davalara bu mahkemelerin bakma görevini değiştirmez. Ancak suçun askeri bir suç olmaması, askeri bir suça bağlı bulunmaması halinde askeri mahkemelerin görevi sona erer denilmektedir.

Bu durumda askeri mahkemede yargılamayı gerektiren ilginin kesilmesi halinde, sanığın üzerine atılı suç sırf askeri bir suç olmadığı, ya da askeri bir suça bağlı bulunmadığı takdirde askeri mahkemenin görevi sona erecektir.

Görev konusunun kamu düzenine ilişkin bir husus olması nedeniyle yargılamanın her aşamasında dikkate alınması gerektiği, hükmün kesinleşmesine kadar geçecek olan sürenin Yargılama sürecine dahil olması nedeniyle temyiz aşamasında da bu konu değerlendirilebilecektir.

Tebliğnamenin tebliği aşamasında yapılan yazışmalar sırasında, sanığın, 25.9.2008 tarihli sağlık kurulu raporu ile askerliğe elverişli olmadığının belirlenmesi üzerine terhis edildiğine dair terhis belgesinin dava dosyasına ithal edildiği anlaşıldığından; eyleminin askeri bir suçu oluşturmadığı ve askeri bir suçla da irtibatı bulunmadığı dikkate alındığında, sanığın askeri mahkemede yargılamasını gerektiren ilginin kesilmiş olması nedeniyle, Askeri Mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken mahkumiyet kararı verilmesi hukuka aykırılık teşkil ettiğinden, mahkumiyet hükmünün görev yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

Göreve yönelik bozma sebebi karşısında, sanığın temyiz nedeni ile tebliğnamede ileri sürülen usule yönelik bozma nedenleri incelenmemiştir.

Sonuç ve Karar: Açıklanan nedenlerle;

Sanığın temyizine atfen ve resen, 353 sayılı Kanun'un 221/1'inci maddesi gereğince, mahkumiyet hükmünün görev yönünden BOZULMASINA;

06.05.2009 tarihinde, tebliğnamedeki görüşe esasta ve sonuçta uygun olarak ve oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy