Askeri Yargıtay 4. Daire 2009/301 Esas 2009/329 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: 4. Daire
Esas No: 2009/ 301
Karar No: 2009 / 329
Karar Tarihi: 17.02.2009

(1632 S. K. m. 130) (5237 S. K. m. 35, 50, 62, 86, 125) (353 S. K. m. 9, 17, 176, 207, 221) (2709 S. K. m. 141) (5271 S. K. m. 34, 223, 230)

Askeri eşyayı kasten tahrip, kamu görevlisini kasten yaralama, kamu görevlisini kasten yaralamaya teşebbüs, kamu görevlisine hakaret suçlarından sanık (Ter.) J. Er Onur KÖSE hakkında, 7'nci Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesince verilen, 12.12.2007 tarihli ve 2007/1300-1506 sayılı, ceza verilmesine yer olmadığına ve görevsizlik hükümleri, sanık tarafından, süresinde temyiz edildiğinden; Askeri Yargıtay Başsavcılığının 18.12.2008 tarihli ve 2009/878 sayılı, bozma ve onama istemlerini içeren tebliğnamesine bağlı olarak Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ

7'nci Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığının, 11.4.2007 tarihli ve 2007/787-388 sayılı iddianamesiyle sanık hakkında ...13.02.2007 tarihinde tutuklu olarak Askeri Ceza ve Tutukevi'ne getirildiği, içeriye girişi sırasında gardiyanlar P. Er Ali ALKAN, P. Er Ömer ŞİMŞEK ve Hv .P. Er Kerim TÜRKAY'ın isteği üzerine, onların gözetiminde soyunmaya başladığı, çorabının içinden çıkardığı kırık ayna parçasıyla önce kendisini göğsünden yaraladığı, bilahare üç gardiyanın üzerine yürüyüp aynayı yaralamak maksadıyla salladığı, bu sırada Hv. P. Er Kerim TÜRKAY'ın sol önkol bölgesinden yaralandığı, diğer tarafa geçen gardiyanların kapıyı kapattıkları, kapıyı tekmeleyen şüphelinin kapının alt tarafındaki sac bölümü kırıp yerinden söktüğü, kapıyı açmaya çalışırken P. Er Ömer ŞİMŞEK'i sol el baş parmak üstünden ayna parçası ile yaraladığı, gardiyanların arkasında bulunan başgardiyan Ord. Er Ahmet ÖZDEMİR'i de gören şüphelinin, bu dört gardiyana hitaben orospu çocuğu, amma koyduğumun çocuğu diyerek küfür ettiği, ayrıca sizi keserim, sizi öldürürüm, ben psikopatım, buradan çıktığımda görürsünüz, KTM'de size yapacağımı yaparım şeklinde tehdit cümleleri kullandığı ve Nöbetçi Astsubay tarafından ikna edilerek elindeki ayna parçasının alındığı... bu suretle atılı suçları işlediği iddiasıyla açılan kamu davalarının yapılan yargılaması sonucunda;

Askeri Mahkemece; sanık (Ter.) J. Er Onur KÖSE'nin, 13.2.2007 tarihinde;

1 - Askeri eşyayı kasten tahrip suçunu işlediği kabul edilerek, ASCK'nın 130/1, TCK'nın 62'nci maddeleri uyarınca, 2 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına; ...hapis cezasının, sanığın kişiliği, yargılama sürecinde pişmanlık duyması dikkate alınarak 5237 sayılı TCK'nun 50/1-b maddesi uyarınca kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi yatırımına çevrilmesine, sanığın eylemi ile hazine zararının oluşmadığı anlaşıldığından müsnet suçtan ceza verilmesine yer olmadığına;

2 - ...Kamu Görevlisini Kasten Yaralama, suçunu işlediğinden bahisle TCK'nun 86/2-3 (c,e) maddesi uyarınca cezalandırılması talebiyle... kamu davası açılmışsa da, yargılama sırasında terhis olan sanığı atılı suçtan dolayı yargılama görevi sanığın mevcut statüsü itibariyle adliye mahkemelerine ait olduğundan, 353 Sayılı Kanunun 9, 17 ve 176'ncı maddeleri uyarınca Mahkememizin görevsizliğine, Kararın kesinleşmesini müteakip, dava dosyasının sanığı yargılamakla görevli ve yetkili Diyarbakır Sulh Ceza Mahkemesine gönderilmesine;

3 - ...Kamu Görevlisini Kasten Yaralama Silahla Teşebbüs, suçunu işlediğinden bahisle TCK'nun 86/2-3 (c,e) ve ...35 nci maddeleri uyarınca cezalandırılması talebiyle... kamu davası açılmışsa da, yargılama sırasında terhis olan sanığı atılı suçtan dolayı yargılama görevi sanığın mevcut statüsü itibariyle adliye mahkemelerine ait olduğundan, 353 Sayılı Kanunun 9, 17 ve 176'ncı maddeleri uyarınca Mahkememizin görevsizliğine, Kararın kesinleşmesini müteakip, dava dosyasının sanığı yargılamakla görevli ve yetkili Diyarbakır Sulh Ceza Mahkemesine gönderilmesine;

4 - ...Kamu Görevlisine hakaret, suçunu işlediğinden bahisle TCK'nun 125/1 inci maddesi uyarınca cezalandırılması talebiyle... kamu davası açılmışsa da, yargılama sırasında terhis olan sanığı atılı suçtan dolayı yargılama görevi sanığın mevcut statüsü itibariyle adliye mahkemelerine ait olduğundan, 353 Sayılı Kanunun 9, 17 ve 176'ncı maddeleri uyarınca Mahkememizin görevsizliğine, Kararın kesinleşmesini müteakip, dava dosyasının sanığı yargılamakla görevli ve yetkili Diyarbakır Sulh Ceza Mahkemesine gönderilmesine; karar verilmiş; hükümler, sanık tarafından, tüm aşamalarda, kendisine isnat edilen suçlamaları reddetmesine rağmen, olayın, objektif ve sübjektif oluş şekli yeterince incelenmeden aleyhine karar verildiği; olayın gerçekleştiği mekanda kamera bulunmasına ve kamera kayıtlarının delil olarak incelenmesini talep etmesine rağmen, bu talebinin yeterince incelenmediği; olayda kullanılan ayna parçasını yerde bulduğu ve kendisini savunmak için yerden alıp salladığı; oda kapısının gardiyanlar tarafından dışarıdan kırıldığı; Günay GÜVEN ve Müslüm COŞKUN kendisine dayak atıldığını duymuş olabileceklerinden, tanık olarak dinlenilmeleri gerektiği belirtilerek temyiz edilmiştir. Yapılan incelemede;

a- Kamu görevlisini kasten yaralama, kamu görevlisini kasten yaralamaya silahla teşebbüs, kamu görevlisine hakaret suçlarından tesis edilen görevsizlik kararlarıyla ilgili yapılan incelemede;

Sanığın, kamu görevlisini kasten yaralama, kamu görevlisini kasten yaralamaya silahla teşebbüs ve kamu görevlisine hakaret suçlarını işlediği iddiasıyla açılan kamu davasının askeri mahkemece yapılan yargılama sonunda; sanığın yargılama sırasında askerlik hizmetini tamamlayarak terhis edilmesi nedeniyle atılı suçlardan (gerekçede atılı suçtan) askeri mahkemelerde yargılanmasını gerektiren ilginin kesilmesi, yargılama görevinin adliye mahkemelerine ait olduğu gerekçesi ile 353 sayılı Kanun'un 9, 17 ve 176'ncı maddeleri uyarınca askeri mahkemenin görevsizliğine, kararın kesinleşmesini müteakip, dava dosyasının Diyarbakır Sulh Ceza Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş ise de;

Görevsizlik kararına konu edilen suçların, birbiri ardına ve çok kısa bir süre içerisinde gerçekleştirilmesi; tüm suçların askeri mahalde işlenmesi ve delillerinin müşterek olması hususları birlikte dikkate alındığında; görevsizlik kararına konu olan suçların, askeri eşyayı kasten tahrip suçuna bağlı olduğunda bir tereddüt bulunmayıp, yargılamanın Askeri Mahkemede yapılması gerektiğinden, tebliğnamedeki görevsizlik kararlarının onanmasına ilişkin görüşe iştirak edilmeyerek, atılı suçlardan kurulan görevsizlik kararlarının ayrı ayrı bozulmasına karar verilmiştir (Askeri Yargıtay; 3'üncü Dairesinin 20.2.2007 tarihli ve 2007/383-382 sayılı; 4'üncü Dairesinin 30.12.2008 tarihli ve 2008/2410-2413 sayılı ilamları).

Üye Hakim Albay Haluk ZEYBEL ve Üye Hakim Yarbay F. Gökay KAYA; görevsizlik hükümlerinin onanması gerektiği görüşü ile çoğunluk kararına katılmamışlardır.

b) Askeri eşyayı kasten tahrip suçu yönünden yapılan incelemede;

Sanığın tutuklu bulunduğu Askeri Cezaevinde cezaevi kapısını kırmak suretiyle askeri eşyayı kasten tahrip suçunu işlediği iddia olunarak açılan kamu davası sonucunda askeri mahkemece bu suçla ilgili olarak; gerekçeli hükümde, maddi olayın ne şekilde sübut bulduğuna ilişkin kabul dahi gösterilmeden ve hiç bir değerlendirme yapılmadan, sanığın atılı suçu işlediğinin kabulü ile yazılı şekilde uygulama yapılması, Anayasa’nın 141/3'üncü; CMK'nın 34/1, 230/3, 223/3'üncü ve 353 sayılı Kanun'un 207'nci maddelerine aykırılık teşkil ettiğinden hükmün usul yönünden bozulmasına karar verilmiştir (Tebliğnamedeki görüşe uygun olarak).

Sonuç: Açıklanan nedenlerle; Sanığın temyizine atfen ve resen ceza verilmesine yer olmadığına ve görevsizlik hükümlerinin, 353 sayılı Kanun'un 221/1'inci maddesi gereğince belirtilen nedenlerle ayrı ayrı BOZULMALARINA; 17.02.2009 tarihinde, tebliğnameye kısmen aykırı olarak, Üye Hakim Albay Haluk ZEYBEL ve Yarbay F. Gökay KAYA'nın, karşı oyları nedeniyle, oyçokluğu ile karar verildi.


KARŞI OY

353 Sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanunu'nun Askeri Mahkemelerin Görevleri başlığı altında düzenlenen İkinci Bölümünde yer alan Genel Görev başlıklı 9'uncu maddesinde; Askeri Mahkemeler Kanunlarda aksi yazılı olmadıkça asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler denilmektedir.

Askeri suç ise, öğretide ve uygulamada;

a) Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Kanunu'nda yazılı olan, başka bir anlatımla, Askeri Ceza Kanunu dışında hiçbir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar,

b) Unsurları kısmen Askeri Ceza Kanunu'nda kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar,

c) Türk Ceza Kanunu'na atıf suretiyle askeri suç haline dönüştürülen suçlar, olmak üzere üç grupta mütalaa edilmektedir.

Aynı Yasanın 13.10.1996 tarihli ve 22786 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 4192 sayılı Kanunla değişik 17'nci maddesinde; Askeri Mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesi, daha önce işlenen suçlara ait davalara bu mahkemelerin bakma görevini değiştirmez. Ancak suçun askeri bir suç olmaması askeri bir suça bağlı bulunmaması ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması halinde Askeri Mahkemenin görevi sona erer denilmekte iken, maddenin ...ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması... tümcesi Anayasa Mahkemesi'nin 11.3.2000 gün ve 23990 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 1.7.1998 tarihli ve Esas 1996/74, Karar 1998/45 sayılı kararı ile iptal edilmiştir.

Buna göre, Askeri Mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesi, daha önce işlenen suçlara ait davalara bu mahkemelerin bakma görevini değiştirmez. Ancak yüklenen suçun askeri bir suç olmaması, askeri bir suça bağlı bulunmaması halinde, Askeri Mahkemenin görevinin sona ereceği açıktır. İptal kararı nedeniyle, sanık hakkında kamu davasının açılmış olup olmamasının bir önemi bulunmamaktadır (Uyuşmazlık Mahkemesinin kararları).

Açıklanan nedenlerle; sanığın üzerine atılı bulunan kamu görevlisini kasten yaralama, kasten yaralamaya teşebbüs ve kamu görevlisine hakaret suçlarının askeri bir suç olmaması ve askeri bir suça da bağlı olmadığından, sanığın terhis edilmesi nedeniyle müsnet suçlardan tesis edilen görevsizlik kararlarının onanması gerektiğinden çoğunluğun hükümlerin bozulmasına ilişkin görüşüne katılmadık. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy