Askeri Yargıtay 4. Daire 2009/1472 Esas 2009/1662 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: 4. Daire
Esas No: 2009/ 1472
Karar No: 2009 / 1662
Karar Tarihi: 21.07.2009

(5237 S. K. m. 29, 62, 63) (1632 S. K. m. 92)

Silahla üste fiilen taarruza teşebbüs suçundan sanık (Ter.) P.Er Volkan KAPLAN hakkında Kara Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Mahkemesince tesis edilen 4.9.2007 tarihli ve 2007/878-692 sayılı mahkumiyet hükmü, sanık müdafi tarafından süresinde temyiz edildiğinden, Askeri Yargıtay Başsavcılığının bozma görüşünü içeren, 26.5.2009 tarihli ve 2009/5633 sayılı tebliğnamesine bağlı olarak Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ

Askeri Mahkemece; sanığın, 8.7.2006 tarihinde üste fiilen taarruz suçunu işlediği kabul edilerek, ASCK'nın 91/2 (az vahim hal cümlesi), ASCK'nın 92/1'inci maddeleri delaletiyle, TCK'nın 29 ve 62'nci maddeleri uyarınca, iki ay on beş gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, sanığın 29.6.2007-5.7.2007 tarihleri arasında adli gözlem altında geçirdiği günlerinin TCK'nın 63'üncü maddesi uyarınca hükümlülük süresinden indirilmesine karar verilmiştir.

Bu hüküm, sanık müdafi tarafından; müsnet suçun oluşmadığı, sanığın kendini korumaya çalıştığı, diğer sanık Ali AYDOĞDU'nun olayı farklı şekilde anlatmaları için askerlere telkinde bulunduğu, Ali AYDOĞDU'nun yetkilerini aşıp şiddet uygulaması nedeniyle meydana gelen olayda sanığın saldırıyı önleyemediği, merdivenlerden dövülerek itildiği, lehe olan tanık ifadelerinin mahkeme tarafından dikkate alınmadığı ileri sürülerek temyiz edilmiştir.

Yapılan incelemede;

Ankara/Mamak 28'inci Mknz.P.Tug. 1 'inci Mknz.P.Tb. 2'nci Mknz.P.BI.K.lığı emrinde askerlik hizmetini yerine getiren sanık terhisli P.Er Volkan KAPLAN'ın, 8.7.2006 günü saat 21.00-23.00 saatleri arasında koğuş nöbetçisi olarak görevlendirildiği, nöbetine geç kalması nedeniyle Nöbetçi Çavuş P.Onb. Selçuk KÖSE ile hakkında asta müessir fiil suçundan mahkumiyet hükmü verilmiş olan diğer sanık P.Onb. Ali AYDOĞDU'nun geç gelme sebebini sormaları üzerine, sanık P.Er Volkan KAPLAN'ın İşinize geliyor ise nöbet yazmayın, ben sabıkalıyım şeklinde cevap verdiği, bu sebeple aralarında tartışmaya başladıkları, sanık P.Onb. Ali AYDOĞDU'nun Şerefini sinkaf ederim, sen kimsin lan! diyerek Volkan'ın yüzüne yumruk vurduğu, bunun üzerine Volkan'ın Ben kendimi doğradım, sizi mi doğramayacağım! diyerek kasaturasını çıkartıp sanık P.Onb. Ali.AYDOĞDU'ya doğru savurduğu, koğuşta bulunanların müdahalesi ile kasaturanın Volkan'ın elinden alındığı, müteakiben Volkan'ın kaçarak koğuştan çıkıp merdivenlerden aşağıya doğru uzaklaştığı, merdivenlerden inerken düştüğü, birlik revirinde yapılan muayene neticesi düzenlenen geçici raporda Sağ gözaltında şişlik ve ekimoz, sağ üst kesici dişinde küçük kırık, sağ omuz arka yüzünde kızarıklık olduğunun tespit edildiği, sanık P.Er Volkan KAPLAN hakkında düzenlenen kati raporda yaralanmasının basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte hafif olduğunun bildirildiğinin kabulü ile sanık P.Er Volkan KAPLAN'ın atılı üste suçundan yazılı olduğu şekilde mahkumiyeti cihetine gidilmiş ise de;

Askeri Mahkemece beyanlarına itibar edilmemesine ilişkin olarak, P.Onb. Selçuk KÖSE'ye nazaran sanıklara biraz daha uzak olması haricinde, başkaca objektif ve somut gerekçe gösterilmeyen tanık P.Er İlhan CANSEL'in anlatımlarında; sanığın bu konudaki savunmalarını doğrulayacak şekilde, Ali AYDOĞDU, Serhan ERBEK, Adem AKKOYUN, Selçuk KÖSE, Kenan AKTAŞ, Gökhan GÜRBÜZ ve Erdal GOKÇEK'in de aralarında bulunduğu on kişiden fazla bir topluluğun sanık P.Er Volkan KAPLAN'ı aralarına alıp dövdüklerini, sanığın başını önüne eğmiş vaziyette kaçmaya çalıştığını, vurmalarına engel olmak için kasaturasını çıkardığını, kasaturayı çıkarınca herkesin durduğunu, kasaturayı belli bir kişiye çıkarmadığını, sanığın daha sonra kapıya doğru kaçmaya çalıştığını beyan etmiş olması (Dz. 61, 188);

Yine, tanık P.Er Kenan ÖZTÜRK'ün; P.Onb. Ali AYDOĞDU ve P.Onb. Ali KAYIRAN'ın sanığı sıkıştırdıkları, yumruk ve tokat ile vurdukları, sanığın Vurmayın! diye bağırdığı, kendisini savunmak amacıyla kasaturasını çıkardığı, sanığın yaka paça koğuştan dışarı çıkarıldığına ilişkin, sanığın ve tanığın bu yoldaki beyanlarını kısmen doğrulayacak mahiyetteki anlatımları (Dz.187), keza, mahkemece beyanlarına itibar edilen tanıklar P.Onb. Kenan AKTAŞ, P.Onb. Selçuk KÖSE ve P.Er Gökhan GÜRBÜZ'ün bizzat sanığa etkili eylemde bulunan grubun içinde yer almış olmaları ve sanık hakkında düzenlenen sağlık raporlarındaki bulgular karşısında; nöbetine geç başlaması nedeniyle çıkan tartışma sırasında verdiği ters cevaplar nedeniyle aralarında diğer sanık P.Onb. Ali AYDOĞDU, tanıklar P.Onb. Kenan AKTAŞ, P.Onb. Selçuk KÖSE ve P.Er Gökhan GÜRBÜZ'ün de bulunduğu on kişiden fazla askerin saldırısına uğrayan ve Vurmayın! diye bağıran sanığın, yapılan bu müdahaleyi durdurmak, topluluğun elinden kurtulup kaçmak amacıyla belinde bulunan kasaturasını çıkartıp gösterdiği, nitekim kasaturanın çıkarılması neticesi saldıran grubun bir anlık durmasından istifade edip koğuştan kaçmaya çalıştığı, ancak peşinden gelenler tarafından merdiven başında yakalanarak bir kez daha hırpalandığı, maddi olayda sanığın, kendini korumaktan, sayıca kalabalık olan ve orantısız şekilde güç kullanan grubu durdurmayı amaçlamaktan başka bir kastı, etkili eylemi veya üstü konumundaki personele taarruz amacı bulunmadığı, en azından bu konuda şüphe bulunduğu anlaşılmakla, atılı suçtan beraati cihetine gidilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde mahkumiyetine karar verilmiş olması, hükmün esas (sübut) yönünden bozulmasını gerektirmiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Sanık müdafiin temyizine atfen ve resen, mahkumiyet hükmünün, 353 sayılı Kanun'un 221/1’inci maddesi gereğince, esas (sübut) yönünden BOZULMASINA;

21.07.2009 tarihinde, tebliğnamedeki görüşe uygun olarak ve oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy