Askeri Yargıtay 4. Daire 2008/1870 Esas 2008/1842 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: 4. Daire
Esas No: 2008/ 1870
Karar No: 2008 / 1842
Karar Tarihi: 24.09.2008

(5271 S. K. m. 147, 176, 190, 226, 231) (5237 S. K. m. 29, 50, 52, 62) (1632 S. K. m. 117) (353 S. K. m. 207, Ek m. 1)

Askeri mahkemece; sanığın, 24.4.2007 tarihinde asta müessir fiil suçunu işlediği kabul edilerek, ASCK'nın 117, TCK'nın 62 ve 50'nci maddeleri gereğince, 750 YTL adli para cezası ile cezalandırılmasına; TCK'nın 52/4'üncü maddesi uyarınca hükmolunan adli para cezasının aylık 10 (on) eşit taksitte ödenmesine; taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceğinin ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin sanığa ihtaratına karar verilmiştir.

Bu hüküm, sanık tarafından sebep gösterilmeksizin temyiz edilmiştir.

Yapılan incelemede; Elazığ Kabul Toplama Merkez Komutanlığında görev yapmakta olan sanığın, 24.4.2007 tarihinde nizamiye nöbetçisi iken tuvalete gitmek üzere kendisinden izin alıp, tuvalet ihtiyacından sonra kantine giden P.Er Y.G. hakkında geç gelmesi nedeniyle tutanak tuttuğu, P.Er Y.G.'nin bu tutanağı imzalamak istememesi, bölük komutanı yanında imzalamak istediğini söylemesi üzerine, mağdura tokat attığı ve tekmeyle nizamiye dışına attığı, bu suretle asta müessir fiil suçunu işlediği kabul edilerek yazılı oluğu şekilde hüküm kurulmuş ise de;

1- Sorgu ve savunmasının tespiti maksadıyla yazılan talimat uyarınca, Samsun 1'inci Asliye Ceza Mahkemesinde, 8.10.2007 tarihinde yapılan duruşmada; kimliği tespit edilen sanığa, talimat ekinde bulunan iddianamenin okunduğu, CMK'nın 147/1'inci maddesindeki haklarının hatırlatıldığı, sanığın haklarını anladığını, ifade vereceğini belirttikten sonra kendisine daha önceden iddianame tebliğ edilmediği halde savunma için bir haftalık yasal hazırlık süresinden yararlanma hakkı olduğu hatırlatılmadan sorgusunun tespit edildiği görülmektedir.

5.10.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5530 sayılı Kanun ile değişik 353 sayılı Kanun'un Ek-1 maddesi delaletiyle CMK'nın 176/4 ve 190'ıncı maddelerinde, iddianamenin tebliği ile duruşma günü arasında bir haftalık süre bulunması, şayet bu süreye uyulmamış ise hakim tarafından sanığa bu nedenle duruşmaya ara verilmesini isteme hakkı olduğunun hatırlatılması gerektiği hükümleri yer almaktadır.

Bu itibarla; mahkemece, iddianamenin tebliği ile duruşma günü arasında geçmesi gereken bir haftalık yasal süre geçmeden, bu durum sanığa hatırlatılarak duruşmanın tehir veya talikini istemeye hakkı olduğu sanığa bildirilmeden saptanan sorgusu esas alınarak hüküm kurulması, savunma hakkının kısıtlanması niteliğinde olup, 353 sayılı Kanun'un 207/3-H maddesi gereğince yasaya mutlak aykırılık oluşturmaktadır.

Sanığın sorgusunun, 8.10.2007 tarihli duruşmada hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasını isteyen iddianame uyarınca tespit edildiği, 1.11.2007 tarihinde yapılan duruşmada ise, huzurda bulunmayan sanığın vareste tutulmasına karar verildiği, sanık hakkında mahkumiyet hükmünün verildiği 5.11.2007 tarihli karar duruşmasının sanığın yokluğunda yapıldığı, dolayısıyla askeri mahkemece TCK'nın 29'uncu maddesi uyarınca haksız tahrikten indirim yapılmayacak olması nedeniyle cezanın arttırılması ihtimaline binaen CMK'nın 226'ncı maddesi uyarınca ek savunma hakkı verilmesi gerekirken, bu hak tanınmadan, TCK'nın 29'uncu maddesinin uygulanmaması suretiyle belirtilen şekilde cezalandırılması, sanığın savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğurmuştur. Bu nedenlerle hükmün usul yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

2- Mağdur P.Er Y.G.'ye karşı işlediği asta müessir fiil suçu ile ilgili olarak, sanığın müsnet suçtan asgari hadden ceza tayin edilmesinde ve tayin edilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilip taksitlendirilmesinde isabetsizlik bulunmamakla birlikte;

5237 sayılı TCK'nın Adli para cezası başlıklı 52'nci maddesinin 2'nci fıkrasının En az yirmi ve en fazla yüz Türk Lirası olan bir gün karşılığı adli para cezasının miktarı, kişinin ekonomik ve diğer şahsi halleri göz önünde bulundurularak takdir edilir hükmü karşısında, bir gün karşılığı ödeyebileceği para miktarının belirlenmesinde kişinin ekonomik ve diğer şahsi halleri gibi iki ayrı kriterin birlikte dikkate alınması gerektiği açıktır.

Her ne kadar 5237 sayılı TCK'nın 52/2'nci maddesi ile bu maddenin gerekçesinde, diğer şahsi hallerden neyin kastedildiği hususunda bir açıklık bulunmamakta ise de; maddenin açıklanmasında bunun sanığın ekonomik gücüne etki eden diğer özel durumlar olarak anlaşılması ve kişinin malvarlığı, bakmakla yükümlü olduğu aile bireylerinin sayısı, yaşı, eğitim durumları ve geliri ile karşılaması gereken nafaka kabilinden daimi ödemeleri gibi şahsi hallerinin araştırılmasından sonra bir gün karşılığı adli para cezasının belirlenmesi gerektiği sonucuna varılmaktadır.

Bu açıklamalardan sonra somut olaya dönüldüğünde, askeri mahkemece sanığın ekonomik durumuna etki eden diğer şahsi hallerine ilişkin herhangi bir araştırma yapılmaksızın sanık hakkında asta müessir fiil suçundan hükmolunan kısa süreli hapis cezasının, sanığın ekonomik durumu ve suçun işlenmesindeki özeliklere göre şeklindeki soyut gerekçeyle asgari hadden uzaklaşılarak bir gün karşılığı 30,00 YTL üzerinden adli para cezasına çevrilmesi yasaya aykırı bulunduğundan, hükmün bu nedenle de bozulması gerekmiştir.

3- Hükümden sonra 8.2.2008 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5728 sayılı Temel Ceza Kanunlarına Uyum Amacıyla Çeşitli Kanunlarda ve Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 562’nci maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 231’inci maddesi uyarınca; atılı suçla ilgili olarak yapılan yargılama sonucunda hükmolunan cezanın tür ve süresine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunda askeri mahkemece yeniden değerlendirme yapılması bakımından mahkumiyet hükmünün bozulmasına karar verilmiştir. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy