Askeri Yargıtay 4. Daire 2008/1815 Esas 2008/1706 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: 4. Daire
Esas No: 2008/ 1815
Karar No: 2008 / 1706
Karar Tarihi: 17.09.2008

(765 S. K. m. 230)

Askeri mahkemece; bozma ilamına uyulmak suretiyle yapılan yargılama sonunda sanığın, memuriyet görevini ihmal suçunu işlemediği kabul edilerek beraat kararı verilmiş; bu hüküm, askeri savcı tarafından; sanığın kendisine teslim edilen Ordu mallarını saymadan teslim almamasının görevi ihmal suçunu oluşturacağı ve mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği ileri sürülerek ve sanık aleyhine temyiz edilmiştir.

Dosya içeriğine göre; suç tarihinde 12.Hd.Tb.Kh.Dst.K.hğı emrinde astsubay olarak görev yapmakta olan sanığın, Bölük Astsubaylığı görevini yürütmekte olan P.Astsb.Kd.Bçvş. Z.O.'nun 2002 yılı genel atamalarında başka bir birliğe tayin olması üzerine, yerine atanan P.Astsb.Bçvş. Z.A.'nın birliğine katılmasına kadar geçen süre için, 22.5.2002 tarihli emirle Bölük Astsubayı olarak görevlendirildiği; bu sebeple Bölük Astsubayına zimmetli malzemeleri 21.6.2002 tarihinde Astsb. Z.O.'dan teslim alıp, 30.7.2002 tarihinde göreve başlayan Astsb. Z.A.'ya devrettiği, yapılan devir ve teslim işlemleri sonunda teslim almış olduğu malzemelerden çeşitli cins ve miktarlardaki; 8 kalem Ordu donatım sınıfı, 17 kalem levazım sınıfı, 18 kalem harita, 21 kalem istihkam sınıfı ve 4 kalem döşeme demirbaş sınıfı malzemeyi teslim edemediğinin belirlendiği, malzemelerin ödetmeye esas toplam bedelinin 4310,82 TL olduğu anlaşılmaktadır.

Sanık savunmalarında; bu görevi çok kısa bir süre için yaptığını, bu kadar kısa bir sürede bu kadar malzemeyi kaybetmesinin mümkün olmadığını, malzemeleri teslim alırken kritik malzemeleri tek tek saydığını, diğer bazı malzemelerin önemi olmadığı söylendiği için bunları teker teker saymadığını, sayım işlemlerinde hata olabileceğini, 6 adet gaz maskesine karşılık olarak 78 adet gaz maskesi teslim etmiş olmasına rağmen kabul edilmediğini ve görevini savsamadığını beyan etmiş; birlik komutanı tarafından düzenlenen vaka kanaat raporunda, sanığın bu görevi yapmada yeterli tecrübeye sahip olmadığı, bu görevi yapacak yeterli personel olmasına rağmen neden böyle bir işlem yapıldığının anlaşılamadığı; Bölük Komutanlığının 24.12.2003 tarihli yazısında ise, sanığın disiplinli ve uyumlu olduğu, araştırmacılığın ve bilginin ön planda olmadığı hâllerde görevini yerine getirme için gayretli olduğu belirtilmiştir.

Havan Takım Komutanı olan T.A., sanığın bu görevi yerine getirmede isteksiz olduğunu ve açığın malzemeleri teslim alırken sağlıklı bir şekilde almamasından, ihmal ve ilgisizliğinden kaynaklandığını; daha sonra Bölük Komutanı olan M.A.; Bölüğe geldiğinde Ordu mallarının sanığa zimmetli olduğunu, açığın devir teslimde ortaya çıktığını, sanığın açıklarını kapatmada yeterli gayreti göstermediğini, açığın görevine karşı yeterli hassasiyeti göstermemesinden kaynaklandığını beyan etmişlerdir.

Bilirkişi; açığın, sanığın malzemeleri teslim alırken yeterli dikkat ve özeni göstermediğini ve kontrol etmeden teslim aldığını, bu nedenle kusurlu olduğunu beyan etmiştir.

Askeri mahkemece; görevi ihmal suçunun kasıtla işlenebilen bir suç olduğu, suçun oluşumu için kasıtlı hareket edilmesi gerektiği, malzemelerin gerektiği gibi sayılmamış olmasının başlı başına suçun oluşumu için yeterli olmadığı, atama dönemi gibi belirsizliğin yaşandığı bir dönemde sanığın malzemeleri rahat bir şekilde alamamış olmasının olağan sayılması gerektiği ve sanıkta suç kastı bulunmadığı kabul edilerek beraat kararı verilmiştir.

Temyiz dilekçesinde ve tebliğnamede; kısa bir süre için bile olsa, malzemeyi sayarak teslim ve muhafazası için gerekli önlemleri almamanın kabul edilemeyeceği ve sanığın mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği ileri sürülmüş ise de; görevi ihmal suçu, kasıtlı bir suç olup; malzeme açığından dolayı bu suçun işlendiğinin kabulü için, sanığın buna ilişkin; sayarak teslim alma, ilgili personele zimmetle teslim etme, muhafaza altına alma, düzenli takip ve kontrolüyle bakımını yapma görevlerini bilinçli olarak ihmal etmesi gerekmektedir.

Dosyada mevcut kanıtlara göre; atama görmesi nedeniyle kısa bir süre içinde ayrılması ve bu süre içinde üzerine zimmetli Ordu mallarını devretmesi gereken kişiden malzemeleri teslim almak ve iki ay sonra gelecek kişiye teslim etmek üzere görevlendirilmiş olan sanığın, çok sıkışık bir ortamda ve ayrılan kişiyi de mağdur etmemek düşüncesiyle; genellikle bütün birliklerde bulunan ve her zaman kullanılan; tahkim edevatı, anahtar, dolap, harita, ambalaj sandığı, bardak, çatal ve tabak gibi malzemelerin önemli olmadığından ve bulunabileceğinden hareketle, dikkatli bir sayıma tâbi tutmadan teslim almış olmasını, kasıtlı bir ihmali davranış olarak değerlendirmek mümkün bulunmamaktadır. Sanığın titiz bir sayım yapması durumunda, belki de, asıl görevli kişi birliğe katılıncaya kadar sayımın devam etmesi veya devir teslim işleminin yapılamaması gibi durumla karşılaşmak olasıdır. Sanığın, kendisine malzemeleri devreden kişiyi mağdur etmemek düşüncesiyle, alelacele sayım yapıp, sadece önemli Ordu mallarını görerek devir teslim işlemi yapmış olması kuvvetli bir olasılık olarak görülmelidir. Kaldı ki; hem maddi olarak, hem de cezai olarak kendisine sorumluluk getireceğini bilebilecek bir durumda olan sanığın, bilerek ve isteyerek kendi aleyhine hareket etmiş olması, yaşamın normal akışına uygun bir davranış değildir.

Bu sebeplerle; yazılı gerekçelerle verilmiş olan beraat hükmünde bir isabetsizlik görülmemiştir. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy