Askeri Yargıtay 4. Daire 2007/1959 Esas 2007/1954 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: 4. Daire
Esas No: 2007/ 1959
Karar No: 2007 / 1954
Karar Tarihi: 04.12.2007

(5271 S. K. m. 196) (1632 S. K. m. 87) (765 S. K. m. 59) (353 S. K. m. 136)

Askeri mahkemece; sanığın, emre itaatsizlikte ısrar suçunu işlediği sabit görülerek; ASCK'nın 87/1 (ikinci cümlesi) ve 765 sayılı TCK'nın 59/2'nci maddeleri uyarınca, sonuç olarak 2 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş; bu hüküm, sanık müdafii tarafından, özetle; sanığın siyasi bir suçtan ötürü askeri hizmete başlamadan evvel 9,5 yıl ceza evinde kaldıktan sonra, toplumsal hayattan kopmanın da sonucu olarak davranış bozukluğu sergilediği, suç kastıyla hareket etmediği, bu sorunlarını atlatmak maksadıyla zaman talebinde bulunmasına rağmen buna imkan tanınmadığı, dava konusu olay nedeniyle bölük komutanı tarafından 7 gün ceza verildiği ve bu cezanın 19.1.2005-26.1.2005 tarihleri arasında Tugay Disiplin Ceza Evinde infaz edildiği, bir kimseye işlediği bir suçtan dolayı, tek bir ceza uygulaması yapılması gerektiği, bu sebeple aynı suçtan ayrıca cezalandırılmayacağı, sanıkta mevcut postravmatik stres bozukluğu rahatsızlığı sebebiyle müşahede altına alınması gerekirken mahkemece eksik soruşturmaya dayalı olarak hüküm kurulduğu, sanığın esas hakkındaki son savunmasının alınmadığı ileri sürülerek temyiz edilmiştir.

Mevcut kanıtlara göre; sanığın, 19.1.2005 tarihinde, bölük komutanı tarafından ısrarla verilen emirlere rağmen, silah almadığı ve almayacağını söylediği anlaşılmakta olup; askeri hizmete ilişkin olduğunda kuşku bulunmayan emir gereğini ısrarla yerine getirmemek suretiyle atılı suçu işlediği anlaşılmaktadır.

Sanığın cezai ehliyet ve askerliğe elverişlilik durumu araştırılmış, suç tarihlerinde ve halen askerliğe elverişli olduğu ve cezai ehliyetinin tam olduğu belirlenmiştir.

8.2.2006 tarihinde yüzüne karşı yapılan duruşma sonunda, müteakip duruşmanın 22.3.2006 tarihinde yapılacağını öğrenen sanığın, 26.2.2006 tarihinde terhis edilmesinden sonra, duruşmaya katılmaması üzerine, 353 sayılı Kanunun yargılama tarihinde yürürlükte bulunan 136'ncı maddesi uyarınca duruşmadan bağışık tutularak yokluğunda yargılamaya devam edilip hüküm kurulmasında, savunma hakkını kısıtlayıcı bir hukuka aykırılık hali bulunmamaktadır.

Sanığın aynı eylem nedeniyle birlik komutanlığınca cezalandırılmış olduğu iddiasının doğru olmadığı birlik Komutanlığının 27.1.2006 tarihli yazısından anlaşılmaktadır.

Bu nedenlerle, ileri sürülen temyiz nedenleri kabule değer görülmemiştir.

Yasaya ve kanıtlara uygun olarak gösterilen gerekçelerle ve alt sınırdan ceza tayiniyle yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesinde, ASCK'nın Ek 8 ve 47 nci maddeleri uyarınca, hürriyeti bağlayıcı cezanın adli para cezasına çevrilmemesinde ve ertelenmemesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy