Askeri Yargıtay 4. Daire 2006/765 Esas 2006/759 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: 4. Daire
Esas No: 2006/ 765
Karar No: 2006 / 759
Karar Tarihi: 09.05.2006

(1632 S. K. m. 50, 51, 79) (353 S. K. m. 16, 217) (765 S. K. m. 35, 61, 62)

Kendini askerliğe elverişsiz hale getirmeye teşebbüs etmek suçundan sanık Ulş.Er Kerim KABRAN hakkında Kara Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Mahkemesince verilen 30.11.2005 tarih ve 2005/973-874 E'.K. sayılı mahkumiyet hükmü, sanık tarafından süresinde temyiz edildiğinden, Askeri Yargıtay Başsavcılığının 02.05.2006 tarih ve 2006/2849 sayılı, onama istemini içeren tebliğnamesi ekinde Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Askeri Mahkemece, sanığın kendini askerliğe elverişsiz hale getirmeye teşebbüs etmek suçunu işlediği sabit görülerek, ASCK'nın 79/1, 50, 51-B (teşdiden), TCK'nın 35, 61 ve 62'nci maddeleri gereğince iki ay yirmi gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, yasal imkansızlık nedeniyle cezasının seçenek yaptırımlara çevrilip ertelenmesi taleplerinin reddine, oluşan 88 YKR. tutarındaki hazine zararının 353 sayılı Kanunun 16'ncı maddesi gereğince sanıktan tazminen tahsiline karar verilmiş olup, hüküm sanık tarafından sebep belirtilmeksizin temyiz edilmiştir (Dz.l 17).

Yapılan incelemede;

Sanığın 13.12.2004 günü 05.00-06.00 saatleri arasında garaj nöbetçisi olduğu, 69 N 0462 seri numaralı Kaleşnikof Piyade Tüfeği ile doldur-boşalt işlemi yaptıktan sonra nöbetini ifa etmeye başladığı, nöbetin bitimine 15-20 dakika kala, silaha takılı boş şarjörü çıkarıp, üzerinde taşıdığı dolu şarjörü, talimata aykırı olarak tüfeğe takıp, kurma kolunu çekip bıraktığı, tam dolduruş konumuna gelen silahın emniyetini açıp silah namlusunu sağ dizinin bir karış yukarısına tevcih ederek bir el ateş ettiği, silahından çıkan merminin sağ uyluk 1/2 anteriorda 1x1 'lik çıkış deliği oluşturarak vücuttan çıktığı, olayı müteakip GATA Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevk edildiği, yapılan muayenesi sonucu sağ uyluk ateşli silah yaralanması tanısıyla yirmi gün istirahat verilip 17.12.2004 tarihinde taburcu edildiği, mevcut yaralanma nedeniyle askerliğe elverişlilik durumunun tespiti maksadıyla sevk edildiği aynı hastanede yapılan muayenesi sonucunda, Sağlık Kurulunun 19.10.2005 gün ve 5257 sayılı sağlık kurulu raporu ile sağ uyluk eski ateşli silah yaralanması tanısıyla askerliğe elverişli olduğunun tespit edildiği tüm dosya kapsamından anlaşılmıştır.

Sanık sorgu ve savunmalarında (Dz.9, 57, 61, 72), halasının kızının Eylül 2004 ayı içerisinde vefat ettiği, bu olay nedeniyle çok üzüldüğü, nöbetin bitimine 15-20 dakika kala dolu şarjörü tüfeğe taktığı, bu olayı düşünmeden yaptığı, istirahat almak gibi bir amacının bulunmadığını beyan etmiştir.

Askeri Mahkemece duruşmada dinlenen psikiyatri uzmanı bilirkişi vasıtasıyla, sanığın suç tarihinde ve halen sanığın cezai ehliyetinin tam olduğu, askerliğe elverişlilik durumunun tespiti için müşahede altına alınmasına gerek olmadığı tespit edilmiştir.

Nöbete giderken yapılan doldur boşalt sırasında dolu şarjörleri kütüklüğe koyup, tüfeğine boş şarjörü takan sanığın; nöbete başladıktan sonra, tüfeğindeki boş şarjörü çıkarıp dolu şarjörü takarak, kurma kolunu çekip bırakmak suretiyle tüfeğini tam dolduruşa getirmesi, tüfeğin emniyetini açıp sağ bacak diz kapağının bir karış yukarısına ateş etmesi şeklindeki birbirini takip eden iradi hareketleri, bilirkişi tarafından verilen, sanığın olay sırasında şuur ve hareket serbestisini etkileyecek bir ruhsal hastalık tablosu içinde bulunmadığı yolundaki mütalaa ile birlikte değerlendirildiğinde, sanığın olay sırasında kendisini askerliğe yaramayacak hale getirmek özel kastı ile hareket ettiğinin, atılı suçun manevi unsurunun da oluştuğunun kabul edilmesi ve olayı düşünmeden yaptığına dair beyanlarının, kendisini, cezai sorumluluktan kurtulmaya yönelik bir savunma olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.

Bu sebeple; Askeri Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, toplanan delillere ve edinilen vicdani kanaate göre, yeterli ve inandırıcı gerekçeler gösterilerek; Sanığa atılı suçun sübutunda ve suç vasfının tayininde, sanık hakkında alt sınırdan ceza tayin edilip, suçun nöbet hizmeti sırasında silahın suiistimali suretiyle işlenmesi nedeniyle ASCK'nın 50 ve 5l/B maddeleri gereğince alt sınırdan uzaklaşılarak cezanın arttırılmasında, suçun tam teşebbüs aşamasında kaldığının kabulüyle buna göre azami oranda indirim yapılmasında ve azami oranda takdiri indirim yapılarak kurulan mahkumiyet hükmünden, usul, sübut, vasıf, takdir ve uygulama yönlerinden bir isabetsizlik görülmediğinden, sanığın temyiz nedenlerinin reddi ile mahkumiyet hükmünün onanmasına karar verilmiştir.

Sonuç ve Karar;

Açıklanan nedenlerle,

Sanığın kabule değer görülmeyen temyiz nedenlerinin 353 sayılı Kanunun 217/2'nci maddesi gereğince REDDİNE,

Usul ve esas yönlerinden Yasaya uygun bulunan mahkumiyet hükmünün ONANMASINA, 09.05.2006 tarihinde, tebliğnameye sonuçta uygun olarak ve oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy