Askeri Yargıtay 3. Daire 2017/31 Esas 2017/53 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: 3. Daire
Esas No: 2017/ 31
Karar No: 2017 / 53
Karar Tarihi: 07.02.2017


(1632 S. K. m. 82) (5237 S. K. m. 106) (A.Y.D.K. 30.10.2008 T. 2008/173 E. 2008/177 K.)

 

Sanığın 13.3.2016 günü 19.00-21.00 saatleri arasında nöbetçi olması nedeniyle nöbet öncesi doldurt-boşalt işlemi yaptığı, sonrasında nöbet yerine gitmek üzere iken sigara yakması nedeniyle katılan tarafından ikaz edildiği, sanığın sigarayı söndürmek istememesi üzerine katılanın söndürmesi yönünde tekrar emir verdiği, bunun üzerine sanığın, "Komutan olmasan ne yapacağımı bilirim, ben sizin gibileri sivilde çok gördüm, beni burada askerlik bağlıyor, dua et üzerinde üniforma var, sen maaş alıyorsun, ben askerlik yapıyorum, asker olmasan seninle sivilde görüşürdüm, hafta sonu çarşıya çıkalım, seninle orada görüşelim.” demek suretiyle üstü tehdit suçunu işlediği iddiasıyla hakkında kamu davası açıldığı;

 

Askeri Mahkemece; sanığın beyanlarının hiçbir dayanağı olmayan soyut sözlerden ibaret olduğu, muhatabına haksız zarar verebileceği yolunda kaygı yaratmaya elverişli olmadığı, katılanın beyanına göre de hiçbir şekilde bir kaygı duymadığı gerekçesiyle unsurları itibariyle oluşmayan atılı suçtan beraat kararı verildiği anlaşılmaktadır.

 

Amiri veya üstü tehdit suçunu düzenleyen ASCK’nın 82/2’nci maddesi; “Amir veya üstünü herhangi bir suretle tehdit edenlere, ... cezası verilir.” düzenlemesini içermekte, maddede suçun unsurları konusunda herhangi bir açıklık bulunmadığı görülmektedir. Uyum ve kararlılık gösteren Askeri Yargıtay kararlarında, ASCK’nın 82/2’nci maddesinde yazılı tehdit suçunun unsurlarının TCK’nın ilgili maddesinde aranması gerektiği kabul edilmektedir.

 

Tehdit, TCK’nın 106/1’inci maddesi ile, doktrinde ve uygulamada belirlenen anlam ve kapsama uygun olarak “Bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden veya malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından veya sair bir kötülük edeceğinden bahisle tehdit etme ...” biçiminde tanımlanmıştır.

 

Tehdidin koruduğu hukuki değer kişilerin huzur ve sükûnudur. Suçun oluşması bakımından tehdit konusu kötülüğün gerçekleşip gerçekleşmemesi önemli değildir. Tehdidin objektif olarak ciddi bir mahiyet arz etmesi gerekir. Yani, istenilen şeyin yerine getirilmemesi hâlinde, tehdit konusu kötülüğün gerçekleşeceği ihtimâli objektif olarak mevcut olmalıdır. Sarf edilen söz, gerçekleştirilen davranış, muhatap alınan kişi üzerinde ciddi bir korku yaratma açısından sonuç almaya elverişli, yeterli ve uygun değilse, tehdidin oluştuğu ileri sürülemez (Askeri Yargıtay Daireler Kurulunun 30.10.2008 tarihli, 2008/173-177 E. K., 8.1.2015 tarihli, 2014/110 E. ve 2015/2 K. sayılı kararları da bu yöndedir).

 

Uyum ve kararlılık gösteren Askeri Yargıtay ve Yargıtay kararlarında, söylenen sözlerin tehdit içerip içermediğinin failin ve mağdurun içinde bulundukları ortama, söylenen sözlere, söylenme nedenine ve söylendiği koşullara göre değerlendirilmesi gerektiği kabul edilmektedir.

 

Bu nedenle; tehdit suçunun oluşması için, eylemin, nesnel olarak ciddi, mağdur üzerinde korku yaratmaya elverişli, yeterli ve uygun olması, bu unsurların her somut olayda araştırılması gerekmektedir.

 

Somut olayda sanığın, üstü olan katılan J.Mly.Asb.Çvş. …'a yönelik sözleri bir bütünlük içinde değerlendirildiğinde, bu sözlerin katılanın kendisinin sigara içmesine müsaade etmemesine tepki olarak söylendiği, söylenen sözlerin söylenme sebebi ve koşulları göz önünde tutulduğunda, objektif olarak muhatabının iç huzurunu bozucu, onu korkutucu ve endişeye sevk edici nitelikte olmadığı, mağdur tarafından da tehdit olarak algılandığının ileri sürülmediği gözetilerek, sanığa atılı üstü tehdit suçunun unsurları yönünden oluşmadığı sonucuna varılmış; Askeri Mahkemece sanığın beraatine karar verilmiş olmasında herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığından, Askeri Savcının temyiz sebepleri reddedilerek, beraat hükmünün onanmasına karar verilmiştir. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy