Askeri Yargıtay 3. Daire 2017/21 Esas 2017/43 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: 3. Daire
Esas No: 2017/ 21
Karar No: 2017 / 43
Karar Tarihi: 24.01.2017


(5237 S. K. m. 32) (1632 S. K. m. 66, 73)

 

Sanığın, 27.7.2012 tarihinde ayrıca altı gün yol süresi tanınarak on gün izine gönderildiği, izin bitiminde en geç, 12.8.2012 günü saat 24.00’e kadar Birliğine katılması gerekirken katılmadığı, hakkında çıkarılan yakalama emri uyarınca 28.12.2012 tarihinde yakalandığı, ailevi ve maddi sorunlara ilişkin olarak beyan ettiği hususların, sübjektif kriterlere dayanan, Birliğine zamanında dönmeyi engelleyecek şekilde önceden öngörülemez, ani ve beklenmedik nitelikte olmadığı, kabul edilebilir bir özür olarak değerlendirilemeyeceği, bu suretle 13.8.2012-28.12.2012 tarihleri arasında izin tecavüzü suçunu işlediği anlaşılmaktadır.

 

Askeri Mahkemece; …Hastanesinin 16.4.2015 tarihli ve 5373 sayılı Sağlık Kurulu raporunda, “sık tekrarlayan uyum bozukluğu tanısı” konularak askerliğe elverişli olmadığı, aynı Hastanenin 23.12.2015 tarihli ve 997 sayılı ek raporunda, askerliğe elverişsizlik hâlinin suç tarihlerini kapsamadığı, TCK’nın 32/1-2’nci maddelerinden yararlanamayacağı belirtilen sanığın, haklı ve yerinde gerekçelerle atılı suçu işlediği kabul edilip, alt sınırdan temel cezanın tayini, takdiri indirimin uygulanması, adli sicil kaydı ve dosya dizi 197-199’da yer alan firar suçuna ilişkin karar dikkate alındığında, ileride suç işlemekten çekineceği kanaatinin elde edilemediği gerekçesi ile takdiren hükmün açıklanmasının geri bırakılmaması suretiyle kurulan mahkûmiyet hükmünde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı, ancak savunmasında kamuya yararlı bir işte çalışmak istediğini beyan eden sanık hakkında herhangi bir gerekçe göstermeden, “hâli hazırda askerlikle ilişkisinin kalmamış olduğu, suçun işlenmesindeki özellikler” şeklindeki soyut ifade ile kısa süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi suretiyle kurulan mahkûmiyet hükmü hukuka aykırı olduğundan bozulmasına karar verilmiştir.

 

Üye Hâk.Alb. … ve Üye Hâk.Alb. …; hapis cezası para cezasına çevrilirse de ödeyebileceğini belirten sanığın, ilk istem olarak söylediği kamuya yararlı bir işte çalışma isteğinin somut, açık ve özellikli olmadığı gerekçesi ile çoğunluğun bozma kararına katılmamışlardır.

 

Tebliğnamede, sanık hakkında izin tecavüzü suçunu işlediği iddiası ve ASCK’nın 66/1-b maddesi uyarına cezalandırılması istemi ile kamu davası açıldığı, Askeri Mahkemenin de izin tecavüzü suçunun işlendiğini kabul etmesine rağmen, ASCK’nın firar suçunu düzenleyen 66/1-a maddesi uyarınca uygulama yaptığı, mahkûmiyet hükmünün usul yönünden de bozulması gerektiği belirtilmiş ise de; izin tecavüzü suçunun ASCK’nın 66/1-b maddesinde düzenlendiğinin açık ve bilinen bir husus olduğu, madde numarasının yanlış yazılmasının suçun hukuki niteliğine ve ceza uygulamasına bir etkisinin bulunmadığı, düzeltilerek onamaya dahi konu olabileceği gözetilerek, bu görüşe iştirak edilmemiş;

 

Ayrıca, her ne kadar gerekçeli hükmün delillerin değerlendirilmesi bölümünde, sanığın altı haftalık süre içinde kendiliğinden Birliğe katılması nedeniyle ASCK’nın 73’üncü maddesi uyarınca yarı oranında indirim yapıldığı belirtilmiş ise de; suç temadisinin altı haftalık süre tamamlandıktan sonra ve yakalanmakla sona ermesi karşısında, ASCK’nın 73’üncü maddesinin zaten uygulanamayacak olması ve ceza tayininde de uygulamanın doğru yapılması dikkate alınarak, bu husus bozma nedeni yapılmamış, işaret etmekle yetinilmiştir. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy