(1632 S. K. m. 66) (6413 S. K. m. 13, 43) (353 S. K. m. 221) (Türk Silahlı Kuvvetleri Yüksek Disiplin Kurulları Yönetmeliği m. 19, 24)

Sanığın, 30.10.2013 tarihinde on bir gün süreyle izne gönderildiği, izninden 10.11.2013 tarihinde dönmesi gerekirken dönmediği, 17.12.2014 tarihinde TSK’dan ilişiğinin kesildiği, böylece 10.11.2013-17.12.2014 tarihleri arasında izin tecavüzü suçunu işlediği kabul edilerek mahkûmiyetine karar verilmiş ise de;

Sanığa, 30.10.2013 tarihinde gönderildiği izinde yol süresi verilmediği görülmekte olup, 2013 yılı içerisinde daha önce kullandığı izinlerde yol süresi tanınıp tanınmadığının araştırılarak, daha önce yol süresi verilmemiş ise bu izinde tanınması gerekli yol süresi de dikkate alınarak temadi başlangıcının belirlenmesi gerektiği, söz konusu araştırmanın yapılmamış olmasının noksanlık oluşturduğu,

Ayrıca, Askeri Mahkemece suç temadisinin 17.12.2014 tarihinde son bulduğu kabul edilmiş, tebliğnamede ise temadi bitim tarihinin 26.12.2014 olması gerektiği ileri sürülmüş olmakla birlikte; KKK. Yüksek Disiplin Kurulunun 17.12.2014 tarihli kararı ile sanığa “Silahlı Kuvvetlerden Ayırma Cezası” verilmesine karar verilmiş olduğu, bu kararın 6413 sayılı Kanun'un 13/2 ve 43/1’inci maddeleri ile Türk Silahlı Kuvvetleri Yüksek Disiplin Kurulları Yönetmeliğinin 19/2 ve 24/2’nci maddeleri hükümleri çerçevesinde Kara Kuvvetleri Komutanı tarafından 26.12.2014 tarihinde onaylanmak suretiyle kesinleştiği, bu haliyle dava konusu edilebilir hale geldiği, ancak gerek Yüksek Disiplin Kurulu kararlarının gerekse Askeri Mahkemelerce verilen TSK’dan çıkarma cezalarına dair hükümlerin, verilip kesinleşmekle idare hukuku alanında derhal hüküm ve sonuç doğurmadığı, bu idari veya cezai yaptırımların infazı manasında idarece gerekli idari işlemin tesisinin gerektiği, nitekim somut olayda da, kesinleşmiş Yüksek Disiplin Kurulu kararına istinaden 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu, 926 sayılı TSK Personel Kanunu ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu kapsamında yapılan TSK’dan resen ayırma işleminin Milli Savunma Bakanı tarafından 26.1.2015 tarihinde onaylandığı, bu suretle anılan Yüksek Disiplin Kurulu kararının gereğinin yerine getirildiği ve sanığın asker kişi sıfatının bu tarihte hukuken son bulduğu dikkate alındığında, temadi bitim tarihinin 26.1.2015 olarak kabulünün gerektiği,

Görülmekle mahkûmiyet hükmünün noksan soruşturma ve suç tarihi hatası sebepleriyle bozulmasına karar verilmiştir.

SONUÇ: Açıklanan nedenlerle;

Noksan soruşturma ve suç tarihinin hatalı tespiti yönlerinden hukuka aykırı olan mahkûmiyet hükmünün, 353 sayılı Kanun’un 221/1’inci maddesi uyarınca, müdafiin temyizine atfen ve resen BOZULMASINA;

23.2.2016 tarihinde, tebliğnameye sonuçta uygun olarak ve oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy