Askeri Yargıtay 3. Daire 2016/49 Esas 2016/98 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: 3. Daire
Esas No: 2016/ 49
Karar No: 2016 / 98
Karar Tarihi: 16.02.2016

(5237 S. K. m. 225)

... İlçe Jandarma Komutanı olarak görevli J.Yzb. Y.E.’nin, 11.5.2013 Cumartesi günü saat 21.30 sıralarında, Yahşihan İlçe J.K.lığında görevli iken dağıtımı yapılan ve bir gün önce birliğe katılış yapmış olan sanık J.Er H.K.’yı, danışmanlık/rehberlik faaliyeti için J.Er A.Ö. vasıtasıyla çağırdığı, J.Er A.Ö.’nün, sanık J.Er H.K.’yı, diğer sanıklar J.Er F.S. ve J.Er Y.Ş. ile birlikte futbol sahasındaki yokuştan inerken gördüğü, yanlarına giderek J.Yzb.Y.E.’nin çağırdığını haber verdiği, bu esnada üç sanığın da alkollü olduğunu fark ettiği, akabinde sanık Hüseyin’in J.Yzb. Y.E.’nin makam odasına girdiği, esas duruşunun uygun olmaması nedeniyle J.Yzb. Y.E.’nin odadan çıkıp tekrar girmesini istediği, sanık H…’nin çıkıp odaya tekrar girmek üzereyken odanın kapısında bekleyen diğer sanıklar J.Er F.S. ile J.Er Y.Ş.’nin “Sert gir, sert gir” şeklinde uyarıda bulundukları, sanık H...’nin içeriye girmesinin ardından “Komutanım benim çok problemim var. Ben anamı kız kardeşimi bırakıp buraya geldim. Kardeşimin amcamdan para istemesine dayanamıyorum. Askere gelmeyi, buraya gelmeyi kendime yediremiyorum. Kız kardeşimin amcamdan 80 TL para istemesine dayanamıyorum” diyerek ağlamaya başladığı, J.Yzb. Y.E.’nin, sanık H...’ye oturmasını söyleyerek telkinlerde bulunduğu, bu sırada sanık H.’in “Komutanım beni buraya gönderenler düşünsün, ben her şeyi ama her şeyi yapmış birisiyim, askerlikten yırtmak için her şeyi yaparım. Yapacağım da!” diyerek, makam masasının önünde bulunan sehpaya vurarak sehpayı kırdığı, gürültüyü duyan bazı erlerin odaya girdiği, sanık H…’nin sandalyeye oturtulmasının ardından J.Yzb. Y.E.’nin herkesin odadan çıkmasını istediği, koridorda beklemekte olan sanıklar F... ile Y...’nin “Bizi buraya sürükleyenin a…na k…yım, böyle askerliğin de a…na k…yım” dedikleri, bir müddet sonra sanık H…’nin bu defa sehpayı kucağına aldığı ve sağa sola sallamaya başladığı, J.Yzb. Y.E.’nin, gürültüyü duyup içeriye giren J.Er A.Ö., J.Er U.K. ve J.ErV.F.’den, sanık H…’yi tutmalarını istediği, sanık H...'nin “Ben buradayım, benim annem kız kardeşim orada sahipsiz beni buraya gönderenlerin amına koyayım. Askerliğin, Alayın, Bölüğün amına koyayım” şeklinde bağırmaya başladığı, bunun üzerine oda dışında bekleyen sanıklar F. ve J.Er Y.’nin de koridorda taşkınlık yapmaya başlayarak “Bırakın lan arkadaşımızı, kardeşimizi, böyle askerliğin a…na k…yım. Alayından bölüğüne hepinizin a…na k…yım” diyerek bağırdıkları, sanıkların “Sakin olun üçümüz bir olur ayrılmazsak bize bir şey yapamazlar” şeklinde sözler söyledikleri ve akabinde birbirlerinin söylediklerini tekrar ederek “Orospu çocukları, hepinizin anasını avradını sikeyim, Allahsızlar, alayınızı, bölüğünüzü, bayrağınızı, sancağınızı sikeyim. Bu iş burada kalmaz, film koptu bundan sonra ne olacak göreceksiniz, hepiniz ile görüşeceğiz, hepinizin ifadesini alacağım, fotoğrafınızı çektim” şeklinde hep bir ağızdan bağırdıkları, J.Yzb. Y.E.’nin, sakinleşmeyen ve saldırgan davranışlarda bulunan üç erin, kendilerine, diğer personele ve etrafa zarar vermelerini önlemek maksadıyla ellerine kelepçe takılmasını istediği, bunun üzerine sanık H…’nin “Erkeksen lan, yıldızlarını sök de gel hepinizin a…nako…yım, buradan çıkayım ben sana göstereceğim bundan sonra benden kork” dediği, sanıkların kelepçe takılmasını önlemek amacıyla bu emrin yerine getirilmesine sözlü olarak direnç gösterdikleri, bu arada sanık H…’nin çağrılan ambulansa bindirilerek … Yüksek İhtisas Hastanesine götürüldüğü, daha sonra sanık Y...’nin hastaneye götürülmek üzere … plakalı askerî araca bindirildiği sırada “Bölükte bulunan tüm komutanların da, Alaydaki Yarbay ve Albayın da a…nako…yım” diyerek bağırdığı, sanık F…’nin ise “Hepinizin fotokopisini çektim, sırası ile hepinizin a…na koyacağım” şeklinde bağırdığı, sanıklar F... ile Y...nin de askerî araçla aynı hastaneye götürüldüğü, hastanedeyken sanık H...’nin Nöbetçi Amiri olarak görevli J.Üçvş. H.K.’ya “Senin a…nıav…nı s…yim” dediği, sanık H…’nin müşahede odasına alınmasının ardından bu defa diğer sanıklar F… ve Y…’nin, J.Üçvş. H.K.’ya hitaben “Kardeşimize böyle yapamazsınız. Erkek misin lan sen. Git dağdaki PKK ile uğraşsana, Türk bayrağını bitirecekler” dedikleri, hastanede yapılan muayenede, her üç sanık üzerinde “Yeni oluşmuş herhangi bir lezyona” rastlanmadığı, J.Er H.K.’nın 204 promil, J.Er F.S.’nin 280 promil, J.Er Y.Ş.’nin ise 238 promil alkollü olduğunun tespit edildiği, daha sonra her üç sanığın da …İlçe J.K.lığına geri getirilerek misafirhane koğuşunda bekletildikleri, burada bekledikleri sırada da “Bize bu yapılır mı? Bunun hesabı sorulmalı, bu şerefsizliktir, bize bunu yapanların fotoğrafını çektim, onlarla tek tek görüşeceğiz hesabı sorulacaktır” dedikleri; maddi vakıa olarak sübuta ermiş olup, Askerî Mahkemenin kabulü de bu yöndedir.

1) Sanık J.Er H.K. hakkındaki mahkûmiyet hükümleri ile ilgili inceleme:

A) Sanık J.Er H.K.’nın; İlçe Jandarma Komutanının makam odasında bulunan sehpayı kırmak suretiyle askerî eşyayı kasten tahrip etmek suçunu;

İlçe Jandarma Komutanlığından ayrıldıktan sonra, hastanede iken Nöbetçi Amiri olarak görevli J.Üçvş. H.K.’ya “Senin ananı avradını sikeyim” diyerek amire hakaret suçunu işlediği anlaşılmaktadır.

Askerî Mahkemece; sanık hakkında, tüm unsurları ile oluşan atılı suçlardan yasal ve inandırıcı gerekçelerle, alt sınırdan cezalar tayin edilip, tüm suçlar için takdiri indirimler uygulanmak ve hükmolunan hapis cezaları alt sınırdan adli para cezasına çevrilmek suretiyle mahkûmiyet kararları verilmesinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve erteleme hükümlerinin uygulanmamasında; usul, sübut, vasıf, takdir ve uygulama yönlerinden hukuka aykırılık bulunmadığından, sanığın, müdafiin ve Askerî Savcının temyiz sebeplerinin reddiyle, mahkûmiyet hükümlerinin ayrı ayrı onanmasına karar verilmiştir.

B) Sanığın ayrıca zincirleme üste hakaret suçunu işlediği kabul edilerek mahkûmiyet hükmü kurulmuştur. CMK’nın 225/1’inci maddesinde; “Hüküm ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir.” düzenlemesi yer almaktadır. Somut olaya ilişkin olarak, iddianamede olay başından sonuna kadar (sanıkların suç teşkil eden eylemlerine de yer verilmek suretiyle) bütün halinde anlatılmış olup, sanık J.Er H.K.’ya, zincirleme üste hakaret suçuna ilişkin olarak atfedilen eylemler;

…sanık H.’nin “Ben buradayım, benim annem kız kardeşim orada sahipsiz beni buraya gönderenlerin a…na koyayım. Askerliğin, Alayın, Bölüğün a…na koyayım” şeklinde bağırmaya başladığı,

…sanıkların “Sakin olun üçümüz bir olur ayrılmazsak bize bir şey yapamazlar” şeklinde sözler söyledikleri ve akabinde birbirlerinin söylediklerini tekrar ederek “O...pu çocukları, hepinizin a…nıav…nı s…yim, Allahsızlar, alayınızı, bölüğünüzü, bayrağınızı, sancağınızı s…yim. Bu iş burada kalmaz, film koptu bundan sonra ne olacak göreceksiniz, hepiniz ile görüşeceğiz, hepinizin ifadesini alacağım, fotoğrafınızı çektim” şeklinde hep bir ağızdan bağırdıkları,

…sanık H...’nin “Erkeksen lan, yıldızlarını sök de gel hepinizin a…na k…yım, buradan çıkayım ben sana göstereceğim bundan sonra benden kork” dediği,

Şeklinde anlatımlara yer verilerek gösterilmiş olup, sonuç kısmında, şüphelilerin mağduru tam olarak belirlenemeyecek şekilde üstlerine yönelik küfür içerikli sözler söyledikleri, böylece zincirleme üste hakaret suçunu işledikleri belirtilerek, bu suçtan cezalandırılmaları talep olunmuştur. Diğer bir ifadeyle, sanığın maddi olaydaki sadece “üstlerine yönelik” küfür içerikli sözleri iddianamede suç teşkil eden eylem olarak gösterilmiş ve bu eylemler zincirleme üste hakaret olarak vasıflandırılmıştır.

Ayrıca iddianamede, sanık Y.’nin hastaneye götürülmek üzere …plakalı askerî araca bindirildiği sırada “Bölükte bulunan tüm komutanların da, Alaydaki Yarbay ve Albayın da a…na k…yım” diyerek bağırdığı da suç teşkil eden eylemlerden olarak gösterilmiş olup, bu sözleri sanık J.Er H.K.’nın da söylediği yolunda bir anlatım, kabul veya iddiaya yer verilmemiştir.

Hâl böyle iken, gerekçeli hükümde, sanıklar açısından müsnet suçla ilgili olarak toplu bir kabul ve değerlendirmeye yer verilmiş, bu kapsamda sanıkların “Alaydaki yarbay ve albayın da a…na k…yım” dedikleri belirtilerek hükme varılmıştır. Ancak, sanık J.Er H.K.’nın bu sözleri söylediğine dair bir iddia bulunmaması karşısında, verilen hüküm öncelikle, CMK’nın 225/1’inci maddesine aykırılık sebebiyle usûl yönünden hukuka aykırı bulunmuştur.

Diğer yandan, hakaret (aynı zamanda üste hakaret) suçu, kişilere yönelik suçlardan olup, failin cezalandırılabilmesi için öncelikle mağdurun belli veya belirlenebilir olması gerekir. Bazı hallerde fail, açık bir şekilde belirli kişi veya kişileri göstermeksizin hakaret içerikli sözleri söylemiş olabilir ki, böyle hallerde hakaret suçunu işlediğinin kabulü için, kim veya kimleri hedef aldığının belirlenmesi gerekir. Failin kişi veya kişileri hedef alarak şeref ve haysiyete yönelik haksız bir saldırı gerçekleştirdiğinin ortaya konamaması hallerinde, faili hakaret suçundan sorumlu tutmak mümkün olmayacaktır.

Somut olaya ilişkin olarak; Askerî Mahkemece sanığın, mağdurları belli olmayacak şekilde ve çok açık şekilde üstlerine yönelik olarak zincirleme üste hakaret suçunu işlediği yönünde bir kabule varılmıştır. Öncelikle, olayın başlangıcında ve devamında, İlçe J. Komutanı J.Yzb. Y.E.’nin kendisiyle konuşmaları sırasında, alkollü ve moralinin bozuk olmasının da etkisiyle sinkaflı küfürler sarf eden ve taşkınlık çıkarması sebebiyle kelepçelenmesini talep etmesi üzerine yine sinkaflı sözler söyleyen sanığın, J.Yzb. Y.E.’nin namus, şeref ve haysiyetini hedef alarak müsnet sözleri söylediği açıkça ortaya konmakla birlikte, bunun dışında başkaca bir üstünü veya üstlerini hedef aldığı yolunda somut bir delil bulunmamaktadır. Yine vurgulamak gerekir ki, iddianamede olayın anlatımından sonra sanığın sadece üstlerine yönelik küfürlü sözlerinin suç teşkil eden eylemler olarak gösterilmiş olması karşısında, olay mahallinde bulunan erlere yönelik sözlerinin dava konusu edilmediği de açıktır. Sanığın, o anki ruhsal durumu itibarıyla, yukarıda belirtilen sözleri sarf ettiği hususunda tereddüt bulunmamakla birlikte, başka bir üstünü hedef alarak suça konu sözleri söylediğini kabul etmek, dayanaktan yoksun ve ihtimale dayalı bir sonuç olacaktır. Hal böyle iken, sanığın, mağdurları belli olmayacak şekilde zincirleme üste hakaret suçunu işlediği kabulüyle kamu davası açılmış olması, Askerî Mahkemece de bu yönde bir kabulle hükme varılmış olması sebepleriyle, soruşturma ve kovuşturma aşamalarında tanık sıfatıyla dinlenmiş olan, hatta Birlik Komutanlığınca tespit olunan ifadesinde, şahsına da yönelen hakaretleri sebebiyle davacı ve şikayetçi olduğunu beyan eden J.Yzb. Y.E.’nin, CMK’da yer alan haklarının hatırlatılması suretiyle mağdur sıfatıyla ifadesinin alınmamış olmasının da usule aykırılık oluşturduğu sonucuna varılmıştır.

2) Tüm sanıklar hakkında zincirleme üstü tehdit suçuna ilişkin beraat hükümleri ile ilgili inceleme:

İddianamede; sanıkların, olay esnasında sarf etmiş oldukları sözlerle mağduru belli olmayacak şekilde üstlerini tehdit ettikleri ve bu suretle “Zincirleme Üstü Tehdit” suçunu işledikleri iddiası ile kamu davası açıldığı görülmektedir. Yukarıda belirtildiği üzere, hakaret suçu gibi, tehdit suçu da kişilere yönelen suçlardandır. Bu nedenle mağdurunun belli veya belirlenebilir olması gerekir. Sanıkların, mağdurları belli olmayacak şekilde üstlerini tehdit ettikleri yönündeki kabul hatalı olduğu gibi, amiri veya üstü tehdit suçunun oluşup oluşmadığı, söylenen sözlerin tehdit içerip içermediğinin failin ve mağdurun içinde bulundukları ortama, söylenen sözlere, söylenme nedenine ve söylendiği koşullara göre değerlendirilmesi gerekir.

Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde; sanıkların almış oldukları alkolün etkisiyle, taşkınlık yaparken söyledikleri “…Bu iş burada kalmaz, film koptu bundan sonra ne olacak göreceksiniz, hepiniz ile görüşeceğiz, hepinizin ifadesini alacağım, fotoğrafınızı çektim”, “…buradan çıkayım ben sana göstereceğim bundan sonra benden kork”, “…bize bunu yapanların fotoğrafını çektim, onlarla tek tek görüşeceğiz hesabı sorulacaktır” şeklindeki sözlerin, üstünün iç huzurunu bozucu, onu korku ve endişeye sürükleyecek nitelikte bulunmadığı; sanıkların açık bir şekilde mağdurların hayatına, vücut ve cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceklerinden ya da mal varlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacaklarından söz etmedikleri; bu nedenlerle unsurları yönünden oluşmayan üstü tehdit suçundan, sanıkların beraatlerine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı sonucuna varılarak, Askerî Savcının temyiz sebeplerinin reddi ile beraat hükümlerinin ayrı ayrı onanmasına karar verilmiştir.

SONUÇ: Açıklanan nedenlerle;

1) Sanık J.Er H.K., sanık H.K. müdafi ve Askerî Savcının kabul değer görülmeyen temyiz sebeplerinin, 353 sayılı Kanun'un 217/2’nci maddesi gereğince REDDİNE;

Usul ve esas yönlerinden hukuka uygun bulunan, askeri eşyayı kasten tahrip ve amire hakaret suçlarına ilişkin mahkûmiyet hükümleri ile tüm sanıklar hakkında zincirleme üstü tehdit suçlarından verilen beraat hükümlerinin ayrı ayrı ONANMASINA; tebliğnamaye uygun olarak,

2) Usul yönünden hukuka aykırı olan zincirleme üste hakaret suçuna ilişkin mahkûmiyet hükmünün, 353 sayılı Kanun’un 221/1’inci maddesi gereğince, sanık J.Er H.K., müdafii ve Askerî Savcının temyizlerine atfen ve resen BOZULMASINA; tebliğnameye aykırı olarak,

16.2.2016 tarihinde ve oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy