Askeri Yargıtay 3. Daire 2016/34 Esas 2016/71 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: 3. Daire
Esas No: 2016/ 34
Karar No: 2016 / 71
Karar Tarihi: 02.02.2016


(1632 S. K. m. 87) (211 S. K. m. 8) (5237 S. K. m. 21) (353 S. K. m. 221)

 

Askeri Mahkemece; sanığın, 22.9.2011 tarihinde, 02.00-04.00 saatleri arasında Garaj Kuzey Devriye Nöbetçisi olarak görevlendirildiği, nöbet saatinden önce izinsiz olarak birliğini terk ettiği, bu suretle bilerek ve isteyerek nöbet yerine gitmediği, saat 03.14 sıralarında kışlaya tekrar girerken tespit edildiği, böylelikle hizmete ilişkin emrin gereğini hiç yerine getirmemek suretiyle emre itaatsizlikte ısrar suçunu işlediği kabul edilerek mahkûmiyetine karar verildiği anlaşılmakta ise de;

 

Emre itaatsizlikte ısrar suçunun oluşumu için hizmete ilişkin bir emrin varlığı, emrin hiç yapılmamış olması ve suç kastıyla hareket edilmiş olması gerekmektedir.

 

Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu’nun 8’inci maddesinde emir; “Hizmete ait bir talep veya yasağın sözle, yazı ile ve sair surette ifadesidir.” şeklinde tanımlanmaktadır.

 

Emrin yerine getirilmemesine ilişkin hareketin yapılması ile netice de gerçekleşmekte ve emre itaatsizlikte ısrar suçu tamamlanmış olmaktadır.

 

5237 sayılı TCK’nın 21’inci maddesinde kast, “Suçun kanuni tanımındaki unsurların bilerek ve istenerek gerçekleştirilmesidir.” biçiminde tanımlanmaktadır.

 

Dava konusu olayda, nöbet saatinden önce birliğinden uzaklaşmak şeklinde suç yoluna giren sanığın, nöbetinden haberdar olduğu yönünde bir beyanı da olmadığı dikkate alındığında, emre itaatsizlikte ısrar kastının bulunup bulunmadığının tespiti için, nöbet çizelgesinin sanığa tebliğ edilip edilmediğinin ortaya konması gerekmektedir. Aksi takdirde, nöbetinden haberi olmayan ve nöbet saatinden önce birliğinden uzaklaşan sanığın nöbet hizmetini yerine getirmemek yönünde kastının olduğunu söylemek mümkün olmayacaktır (Askeri Yargıtay Daireler Kurulunun, 21.5.2009 tarihli ve 2009/74-71 sayılı kararı da aynı yöndedir).

 

Bu nedenle, Askeri Mahkemece sanığın Birliğini terk etmeden önce nöbetinden haberdar olup olmadığının araştırılarak, elde edilecek sonuca göre hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, noksan inceleme ve soruşturmayla hüküm kurulması hukuka aykırı bulunmuştur.

 

SONUÇ: Açıklanan nedenlerle,

 

Noksan soruşturma yönünden hukuka aykırı bulunan mahkûmiyet hükmünün, müdafiin temyizine atfen ve resen, 353 sayılı Kanun’un 221/1’inci maddesi gereğince BOZULMASINA;

 

2.2.2016 tarihinde, tebliğnameye aykırı olarak ve oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)

 


Full & Egal Universal Law Academy