Askeri Yargıtay 3. Daire 2016/25 Esas 2016/155 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: 3. Daire
Esas No: 2016/ 25
Karar No: 2016 / 155
Karar Tarihi: 15.03.2016


(1632 S. K. m. 66, 73) (5237 S. K. m. 62) (5271 S. K. m. 231) (647 S. K. m. 4, 5) (353 S. K. m. 217, 220, 221) (ANY. MAH. 05.07.2012 T. 2012/9 E. 2012/103 K.) (ANY. MAH. 17.01.2013 T. 2012/80 E. 2013/16 K.)

 

… Askeri Mahkemesinin 6.12.2007 tarihli ve 2007/70-770 sayılı hükmü ile hükümlünün;

 

1)  31.8.2002-14.9.2002 tarihleri arasında işlediği firar suçundan, ASCK’nın 66/1-a ve TCK’nın 62/1’inci maddeleri gereğince, sonuç olarak on hapis ay cezası ile cezalandırılmasına;

 

2)  4.9.2006-21.3.2007 tarihleri arasında işlediği firar suçundan, ASCK’nın 66/1-a ve TCK’nın 62/1’inci maddeleri gereğince, sonuç olarak on ay hapis cezası ile cezalandırılmasına;

 

3)  6.1.2006-18.1.2006 tarihleri arasında işlediği izin tecavüzü suçundan, ASCK’nın 66/1-b, 73 ve TCK’nın 62/1’inci maddeleri gereğince, sonuç olarak beş ay hapis cezası ile cezalandırılmasına;

 

Karar verildiği, bu hükümlerin, taraflarca temyiz olunmaksızın 21.1.2008 tarihinde kesinleştiği;

 

Askeri Mahkemenin 19.3.2008 tarihli, 2007/70 ve 2008/A-12(237) sayılı duruşmasız işlere dair karar ile 4.9.2006-21.3.2007 tarihleri arasındaki firar ve izin tecavüzü suçlarından kesinleşen mahkûmiyet hükümlerinin 15 ay hapis cezası olarak toplanmasına, 31.8.2002-14.9.2002 tarihleri arasındaki firar suçundan kesinleşen 10 ay hapis cezasının 647 sayılı Kanun hükümleri gereğince infazına karar verildiği;

 

İnfaz aşamasında Askeri Savcılığın talebi üzerine, 5728 sayılı Kanun’la CMK’nın 231’inci maddesinde yapılan değişiklik doğrultusunda, …Askeri Mahkemesinin 2.5.2008 tarihli, 2007/70 Esas ve 2008/A-12 (342) Karar sayılı duruşmasız işlere dair kararı ile Askeri Mahkemenin 19.3.2008 tarihli, 2007/70 ve 2008/A-12(237) sayılı duruşmasız işlere dair kararının kaldırılmasına ve her üç mahkûmiyet hükmünün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilerek, beş yıllık denetim süresine tabi tutulduğu, bu kararın, 18.5.2008 tarihinde kesinleştiği;

 

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştirilmesinden sonra, 5 yıllık deneme süresi içerisinde, hükümlünün 18.12.2009 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu ve uyarıcı madde satın almak suçundan, … Sulh Ceza Mahkemesinin 8.6.2012 tarihli, 2010/2721 Esas ve 2012/3175 Karar sayılı hükmü ile mahkûmiyetine karar verildiği (Dz.287-289) ve bu kararın da 18.6.2012 tarihinde kesinleştiği,

 

Anlaşılmaktadır.

 

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun şartlarını yerine getirmemiş olmasından dolayı iki ayrı firar ve izin tecavüzü suçlarından dolayı ayrı ayrı verilen ve taraflarca temyiz olunmaksızın kesinleşen, sonradan 5728 sayılı Kanun kapsamında duruşmasız işlere dair kararla lehe kanun değerlendirilmesine konu edilen hükümlerin, hükümlünün deneme süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlemiş olmasından dolayı açıklandığı dikkate alındığında, yapılacak olan değerlendirmenin, hükümlünün cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlardan birine çevrilebilmesine ilişkin olacağı açıktır.

 

1)  4.9.2006-21.3.2007 tarihleri arasındaki firar ve 6.1.2006-18.1.2006 tarihleri arasındaki izin tecavüzü suçuna yönelik olarak;

 

Askeri Mahkemece, 4.9.2006-21.3.2007 tarihleri arasındaki firar ve 6.1.2006-18.1.2006 tarihleri arasındaki izin tecavüzü suçlarından dolayı verilip kesinleşen, sonradan 5728 sayılı Kanun kapsamında duruşmasız işlere dair kararla lehe kanun değerlendirmesine konu edilen hükümlerin, hükümlünün deneme süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlemiş olmasından dolayı açıklanmış olmasında, Anayasa Mahkemesi’nin 5.7.2012 tarihli, 2012/9-103 sayılı ve 17.1.2013 tarihli, 2012/80 Esas ve 2013/16 Karar sayılı kararları dikkate alınarak, cezanın kişiselleştirilmesine ilişkin seçenek yaptırımlar ile cezanın ertelenmesi arasında bir öncelik sıralaması da olmadığı gözetilip, hükümlünün talebi doğrultusunda uygun gerekçelerle seçenek yaptırımlardan adli para cezası tercih edilip, kısa süreli hapis cezasının beher günü alt sınırdan takdir edilmek suretiyle adli para cezasına çevrilmesi ve cezanın ertelenmemesi suretiyle kurulan mahkûmiyet hükümlerinde bir hukuka aykırılık bulunmadığından, hükümlünün temyiz isteminin reddi ile 4.9.2006-21.3.2007 tarihleri arasındaki firar ve 6.1.2006-18.1.2006 tarihleri arasındaki izin tecavüzü suçlarına ilişkin mahkûmiyet hükümlerinin ayrı ayrı onanmasına karar verilmiştir.

 

2)  31.8.2002-14.9.2002 tarihleri arasındaki firar suçuna yönelik olarak;

 

Askeri Mahkemece, hükümlü hakkında 31.8.2002-14.9.2002 tarihleri arasındaki firar suçundan dolayı verilip kesinleşen mahkûmiyet hükmünün deneme süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlemiş olmasından dolayı açıklanmış olmasında, Anayasa Mahkemesi’nin 17.1.2013 tarihli, 2012/80 Esas ve 2013/16 Karar sayılı kararı dikkate alınarak cezanın kişiselleştirilmesine ilişkin seçenek yaptırımlar ile cezanın ertelenmesi arasında bir öncelik sıralaması da olmadığı gözetilip, hükümlünün talebi doğrultusunda uygun gerekçelerle seçenek yaptırımlardan adli para cezası tercih edilip, cezanın ertelenmemesi suretiyle kurulan mahkûmiyet hükmünde bir hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmaktadır.

 

Ancak, Askeri Mahkemenin, sanığa atılı firar suçunun bitiş tarihini 14.10.2002 tarihi yerine, oluşa aykırı şekilde, 14.9.2002 tarihi olarak belirlemesi ile hapis cezası adli para cezasına çevrilirken, suçun işlendiği tarihte yürürlükte bulunan mülga 647 sayılı Kanun’un 4’üncü maddesi uyarınca, beher günü 6 TL hesabı ile adli para cezasına çevrilip sonuç cezanın 1.800 TL adli para cezası olarak belirlenmesi gerekirken  "6.000 TL" adli para cezasına hükmedilmesi suretiyle fazla ceza tayin edilmiş olması hususları hukuka aykırı olduğundan, mahkûmiyet hükmünün uygulama ve suç bitim tarihinin yanlış belirlenmesi yönünden bozulmasına, ancak bozma sebepleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 353 sayılı Kanun’un 5530 sayılı Kanun’la değişik 220/2-D madde ve bentleri gereğince düzeltilmesi mümkün olduğundan, mahkûmiyet hükmünün belirtilen kısmının düzeltilerek ve diğer kısımlarının ise aynen muhafaza edilerek onanmasına karar verilmiştir.

 

Sonuç: Açıklanan nedenlerle;

 

1)  Hükümlünün kabule değer görülmeyen temyiz isteminin, 353 sayılı Kanun’un 217/2’nci maddesi gereğince REDDİNE;

 

Usul ve esas yönlerinden hukuka uygun bulunan 4.9.2006-21.3.2007 tarihleri arasındaki firar ve 6.1.2006-18.1.2006 tarihleri arasındaki izin tecavüzü suçlarına ilişkin mahkûmiyet hükümlerinin ayrı ayrı ONANMASINA;

 

2)  Hükümlünün temyizine atfen ve resen, 31.8.2002-14.9.2002 tarihleri arasındaki firar suçuna ilişkin mahkûmiyet hükmünün, 353 sayılı Kanun’un 221/1’inci maddesi uyarınca uygulama ve suç bitim tarihinin yanlış belirlenmesi yönlerinden BOZULMASINA;

 

Ancak, bozma sebebi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 353 sayılı Kanun’un 220'nci maddesine atfen, hükümde hatalı olarak yazılan suç bitim tarihinin “14.10.2002” şeklinde değiştirilmek ve adli para cezasına çevrilmesine ilişkin kısmının ise;

 

“Mülga 647 sayılı Kanun’un 4’üncü maddesi gereğince hükümlü hakkındaki hapis cezasının beher günü 6 TL hesabıyla adli para cezasına çevrilerek 1.800 TL (bin sekiz yüz) ADLİ PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA,

 

Mülga 647 sayılı Kanun’un 5’inci maddesi gereğince adli para cezasının yirmi eşit aylık taksitler hâlinde hükümlüye ödettirilmesine, taksitlerden birisinin süresinde ödenmemesi halinde geri kalan miktarın tamamının tahsiline, ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrilmesine”, şeklinde DÜZELTİLEREK ONANMASINA;

 

15.3.2016 tarihinde, tebliğnamedeki görüşe 31.8.2002-14.9.2002 tarihleri arasındaki firar suçuna ilişkin olarak kısmen uygun, diğer suçlar yönünden ise uygun olarak ve oybirliği ile karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy