Askeri Yargıtay 3. Daire 2016/244 Esas 2016/269 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: 3. Daire
Esas No: 2016/ 244
Karar No: 2016 / 269
Karar Tarihi: 26.04.2016

(353 S. K. m. 221) (5237 S. K. m. 7) (5271 S. K. m. 191, 231)

Askeri Mahkemece; sanığın, 29.1.2012 tarihinde çıkmış olduğu çarşı izninde alkol aldığı ve sarhoş olup taşkınlık yapmaya başladığı, tanıkların sanığı görüp zapt etmeye ve taksiye bindirip kışlaya götürmeye çalıştıkları, başarılı olamayınca Bölük Nöbetçi Astsubayı katılan Uzm. J.II.Kad.Çvş. F.YA.’yı arayarak durumdan bilgi verdikleri, katılanın tanıklar R. ve O.’yu yanına alıp araçla olay yerine gittiği, tanıkların yardımıyla sanığı araca bindirdikleri, sanığın araçta katılana “F. Uzman seni sikerim, keseceğim seni, bırak beni.” şeklinde sözler sarf ettiği, hastaneye götürülen sanığa sakinleştirici iğne yapıldığı ve yapılan ölçümde 1.67 promil alkollü olduğunun tespit edildiği, bu suretle 29.1.2012 tarihinde hizmete ilişkin bir muameleden dolayı amire hakaret suçunu işlediği sabit görülerek mahkûmiyet hükmü kurulmuş ise de;

…Asliye Ceza Mahkemesinde 22.1.2014 tarihinde, sanığın sorgu ve savunmasının istinabe suretiyle tespit edildiği, Askeri Mahkemede yapılan duruşmada, kimlik tespiti ve istemi doğrultusunda duruşmalardan bağışık tutulmasına karar verilmesinden sonra iddianame okunmayarak, sadece tespit edilen sorgu ve savunmanın okunduğu, iddianamenin okunmamasının, CMK’nın 191/3-b maddesine aykırı olup, aleniyet ilkesini de ihlâl ettiğinden, hukuka aykırı kurulan mahkûmiyet hükmünün bozulmasına karar verilmiştir.

Bahsedilen hukuka aykırılığın yanı sıra, hakkında daha önce hükmün açıklanmasının geri bırakılması karar verilen sanığa atılı bu suçla ilgili olarak, CMK’nın 231/8’inci maddesinin yasaklayıcı düzenlemesi nedeniyle tekrar hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinin mümkün olmadığı belirtilmekle birlikte, TCK’nın 7/2’nci maddesi uyarınca, söz konusu düzenleme, yürürlüğe girdiği 28.06.2014 tarihinden sonra işlenen suçlar için uygulanabileceğinden, sadece objektif koşula bağlı olarak belirtilen gerekçenin hukuka aykırı olduğuna işaret etmekle yetinilmiş;

Bu aşamada, sanık ve müdafiin esas, takdir ve uygulamaya ilişkin temyiz nedenleri irdelenmemiş;

Ayrıca, tebliğnamede; sanık hakkında suç tarihlerini kapsamayacak şekilde, 2.7.2014 tarihinden itibaren askerliğe elverişsiz olduğuna dair tanzim edilen sağlık kurulu raporunun, TSK Sağlık Komutanlığınca onaylı suretinin dosya içerisinde bulunmadığı hususuna işaret edilmiş ise de, sağlık kurulu raporu 3.9.2014 tarihi itibarıyla onaylanmış olduğundan, bu görüşe iştirak edilmemiştir.

Sonuç: Açıklanan nedenlerle;

Usul yönünden hukuka aykırı bulunan mahkûmiyet hükmünün, 353 sayılı Kanun’un 221/1’inci maddesi uyarınca, sanık ve müdafiin temyiz nedenlerine atfen ve resen BOZULMASINA;

26.4.2016 tarihinde, tebliğnamedeki görüşe uygun olarak ve oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy